5G teknolojisi, koronavirüs ve infodemik
Güncelleme Tarihi:
Covid- 19, bilim dünyasının henüz yeni tanıdığı bir virüs. Dolayısıyla hayatlarımızı bu denli değiştiren virüs hakkında salgının başından itibaren pek çok komplo teorisi ortaya atıldı. Hatta o kadar fazla bilgi kirliliği oluştu ki bu durum “infodemik” olarak adlandırıldı. Bu komplo teorilerinden bir diğeri ise korona virüsün hayatımıza yeni yeni girmekte olan 5G ile ilişkilendirilmesi yönünde.
Dünyanın birçok yerinde sosyal medya üzerinden yayılan 5G’nin bağışıklığımızı baskılayarak Covid-19’a yakalanmamızı sağladığı söylemleri, Covid-19’un 5G altyapısı ile yayıldığı iddiasına kadar uzandı. Konuyu sosyal medyada paylaşanlar, radyo dalgalarıyla taşınan sinyallere dayalı 5G teknolojisinin korona virüsle ilişkili olduğunu düşünüyorlar.
Bu noktada aslında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’e katılmamak mümkün değil. Genel sekreter 28 Mart 2020 tarihli Twitter paylaşımında “Ortak düşmanımız COVID-19 ama düşmanımız aynı zamanda yanlış bilgi ‘infodemik’dir” diyor. Bu bilgi kirliliği arasında ortaya çıkan 5G ile ilgili iddiaları sorduğum, İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tunaya Kalkan şunları söyledi;
“5G daha hızlı iletişim için farklı frekansları kullanan bir sistemdir. 4G’ye göre daha fazla cihaz ile hızlı bağlantı sağlar. Covid-19 ile haberleşme sistemleri arasında ilişki kuran iddialarda 60 GHz bandından söz ediliyor. Bu frekans oksijen ile girişim yapar. Oksijen molekülü 60 GHz de dönme hızını arttırarak (rotasyon) enerjiyi absorbe eder. Bu banttaki sinyallerin oksijen molekülleri tarafından zayıflatıldığı bilinmektedir. Ancak bu frekansın şiddeti çok düşüktür ve uzak mesafelere de ulaşamaz. Bu nedenle insana etkisi yok denecek kadar azdır. 5G deki 60 GHz öncelikle oksijeni etkilemeye yetmez. Ayrıca uzak mesafelere ulaşamadığından çevreye etkisinden bahsedilemez. Korana virüsü ile ilgisinden ise kesinlikle söz edilemez. Bu komplo teorilerini bazı kişilerin espri olsun diye çıkarttığını ve maalesef bunların ciddiye alınarak bir şekilde yayıldıklarını düşünüyorum. Başka bir izahı olamaz.”
Sadece Covid-19 salgını değil artık hayatımızın içinde ciddi bir bilgi kirliliği söz konusu. Sağlık, teknoloji, bilim, tarih, hatta siyaset dâhil tüm konularda bilgi kirliliği ile boğuşuyoruz. Şu an için bu konuda net bir çözüm yok. Nasıl ki salgında hepimiz kendi karantinamızı oluşturduk, bundan sonra da bilgi konusunda hepimiz daha dikkatli olarak kendi bilgi süzgecimizi oluşturmalıyız.
Serap TORUN
twitter.com/seraptorun73