Güncelleme Tarihi:
Sayan, açıklamada, kamuoyunda 4G olarak tabir edilen IMT (Uluslararası Mobil Telekomünikasyon) Yetkilendirmesi İhalesinin 26 Ağustos'ta yapılacağını anımsattı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının belirlediği politika doğrultusunda BTK'nın yürüttüğü çalışmalar neticesinde IMT yetkilendirmesi ihale şartnamesinde değişiklik yapıldığını ifade eden Sayan, kendi Ar-Ge'sini yapan ve yerlilik oranı daha yüksek haberleşme sektörünü hedefleyen bir vizyonun ortaya konulduğunu bildirdi.
Sayan, özellikle tüketicilere yönelik olmak üzere ülkenin elektronik haberleşme sektöründeki tüm paydaşların azami ölçüde yararı gözetilmek suretiyle IMT yetkilendirmesinde değişiklikler yapıldığını söyledi.
"5G'YE İLK GEÇEN ÜLKELERDEN BİRİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ"
Yapılacak ihalenin bir frekans tahsis ihalesi olduğunu vurgulayan Sayan, 800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans paketinin ihaleyi kazanan işletmecilere tahsis edileceğini, ihale sonrasında bu frekanslar kullanılarak tüketicilere 5G'de dahil yeni teknolojilerin sunulabileceğini belirtti.
Vatandaşların dünyada gelişen en yeni teknolojilerden istifade edebilmelerini sağlamak maksadıyla işletmecilere IMT yetkilendirmesi kapsamında önceki şartnameden farklı olarak kurulacak yeni altyapılarda asgari "IMT-Advanced" teknolojisini kullanmaları şartı getirildiğini anlatan Sayan, "Kullanılacak teknolojiler ve kapsama alanına ilişkin şartlarda yapılan düzenlemelerle işletmecilerin gelişmekte olan teknolojileri ve özellikle 5G ve benzeri daha yeni teknolojileri Kurumdan herhangi bir izin alma gereği olmaksızın kullanmalarının ve şebeke planlamalarını daha esnek bir şekilde yapabilmelerinin sağlanmasını amaçlıyoruz. Amacımız 5G'ye yönelik Ar-Ge'si Türkiye'de yapılmış patentlerin oluşması, standartizasyon çalışmalarına etkin katılım ve yerli haberleşme ekosisteminin oluşmasına katkı sağlamaktır. İhale şartnamesinde yapılan değişikliklerle bu ihaleyle Türkiye'de kamuoyunda bilinen adıyla 4,5G teknolojisiyle hizmete başlanacak, 5G teknolojisine yerli teknolojiyle geçilmesinin önü açılacak. 5G teknolojisine ilk geçen ülkelerden biri olmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
FREKANSLAR 5 KATINA ÇIKACAK
Mobil şebeke işletmecilerine tahsisli mevcut frekans miktarının 183 MHz iken ihale kapsamında tahsis edilecek yeni frekanslarla toplam 573 MHz'a çıkacağını ifade eden Sayan, ihaleyle tahsis edileceklerle toplam frekans miktarının mevcut frekansların 3, mobil geniş bantta data hizmeti sunulacak frekans miktarının ise 5 katından fazlasına çıkacağını kaydetti.
3G hizmetlerinden sonra geliştirilen ve kamuoyunda 4,5G olarak tabir edilen IMT Advanced teknolojileriyle hizmet sunulacağından teknoloji üstünlüğü sayesinde vatandaşların çok daha hızlı bir şekilde bilgiye erişme imkanına kavuşacağını ifade eden Sayan, şöyle devam etti:
"Mevcut durumda vatandaşlarımız tek şeritli bir yolda ve yeni araçlarla seyahat ederken bile ulaşabileceği hız sınırlı olabilecekken, ihale sonrasında mevcut yola ilave edilecek 3 şeritli otoban kalitesinde yolla birlikte toplam 4 şeritli bir yolda ve daha yeni ve hızlı araçlarla seyahat etmeye başlayacaklar. Bu, gerek vatandaşlarımızın daha hızlı hizmet almaları açısından gerekse genişbant hizmetlerinin ülke ekonomisine katkısı açısından çok önemli bir husus. Nitekim yapılan araştırmalar bize çok net olarak şunu söylüyor, genişbant erişimindeki her yüzde 10'luk artış, ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılalarında yüzde 1-1,5 oranında bir büyüme sağlamaktadır. Dolayısıyla yapılacak ihale sebebiyle genişbant altyapısının daha da yaygınlaştırılması ve mobil genişbant hizmetlerinin daha fazla vatandaşımıza ulaştırılması, ülke ekonomisine de önemli ölçüde katkı sağlayacak."
"1 NİSAN 2016'DA HİZMETE GİRECEK"
İhalenin ardından tahsis edilecek frekanslardan 1 Nisan 2016'dan itibaren yeni teknolojiyle hizmet sunumuna başlanabileceğini bildiren Sayan, "İşletmecilere yetkilendirmenin ardından 8 yıl içinde Türkiye'nin nüfusunun yüzde 95'ini kapsama alanına alma zorunluluğu getiriliyor. Ayrıca yine 8 yıl içinde tüm il ve ilçelerin nüfusunun yüzde 90'ını kapsama zorunluluğu getiriliyor" dedi.
"TÜNELLERDE BİLE KULLANILABİLECEK"
Şartnamede yapılan değişiklikle uzunluğu 1 kilometrenin üzerindeki tüneller ile konvansiyonel tren hatlarının da belirli bir zaman içinde kapsanması şartı getirildiğini belirten Sayan, otoyol ve yüksek hızlı tren hatlarına ilaveten bu tünellerden geçen ve konvansiyonel tren hatlarında yolculuk yapan vatandaşların da seyahatlerinde mobil genişbant hizmeti alabilme imkanına kavuşturulmasının hedeflendiğini bildirdi.
Kaynak israfını önlemek için bölünmüş karayolları, otoyol, tünel kapsamaları, konvansiyonel tren hatları, hızlı ve yüksek hızlı tren hatları ile nüfusu 10 binin altındaki yerleşim yerlerinde operatörlere ortak yatırım yapma zorunluluğu getirildiğini kaydetti.
"AR-GE PERSONELİ SAYISINI YÜZDE 50 ARTTIRIYORUZ"
Sayan, Ar-Ge'ye verilen önemin bir göstergesi olarak şartnamede değişiklik yapıldığını vurgulayarak, "Ülkemizde kurulu bulunan Ar-Ge merkezlerinin yanı sıra işletmecilerin Ar-Ge merkezlerinin de teşvik edilmesi sağlanmış ve mevcut Ar-Ge merkezlerinde istihdam edilmesi gereken asgari nitelikli Ar-Ge personeli sayısını yüzde 50 arttırıyoruz. KOBİ'lerin yerli ürün geliştirmelerinin ve kendi imkanlarıyla üretim yapmalarının teşvik edilmesi amacıyla işletmecilere yatırımlarının en az yüzde 10'unu Türkiye'de ürün veya sistem geliştirmek üzere kurulmuş olan KOBİ niteliğindeki tedarikçiler tarafından Türkiye'de üretilen ürünlerden sağlama yükümlülüğü getiriyoruz" diye konuştu.
Yeni şartnamede Ar-Ge merkezlerinde yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin de niteliğinin artırılmasına yönelik önemli tedbirler aldıklarını bildiren Sayan, bu kapsamda Ar-Ge projelerine başlanması, gelişiminin izlenmesi ve çıktılarının başarı ölçütlerine göre kabulü gibi konular da dahil olmak üzere Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin yükümlülüklerin etkili bir şekilde yerine getirilmesi ve takibi amacıyla BTK'nın gerekli gördüğünde denetim yapabileceğini veya başka kuruluşlara da denetim yaptırabileceği hususunun da şartnameye eklediklerini ifade etti.
"YERLİ ÜRÜN KULLANIM ORANI YÜZDE 45 OLACAK"
Haberleşme ve bilgi teknolojileri sektörünün stratejik öneme haiz olduğunu belirten Sayan, hem cep telefonu cihazlarında hem de haberleşme sektöründe kullanılan baz istasyonu gibi ürünlerde yerli ürün ve üretime büyük önem verdiklerini söyledi.
İhale şartnamesinde yapılan değişiklikle yeni şartnamede zorunlu yerli ürün kullanım oranlarının artırıldığına işaret eden Sayan, "Yerli ürün kullanım oranları ilk şartnamede yüzde 3-8-15 olarak belirlenmişken yeni şartnamede ise birinci yıl için en az yüzde 30, ikinci yıl için en az yüzde 40 ve üçüncü yıl ile devam eden yıllarda en az yüzde 45 yerli ürün kullanma zorunluluğu getirildi. Bu kapsamda baz istasyonu, anahtarlama ve yönlendirici gibi ürünler ile şebeke ve haberleşmeye ilişkin yazılım ve donanımların da belirlenen oranlarda yerli ürünlerden karşılanmasını istiyoruz. Bu yükümlülüklerle yerli üretim yapan firmaların elektronik haberleşme sektörüne ilişkin yerli ürün geliştirme konusunda çok daha fazla teşvik edilmesini ve yerli ürün ekosisteminin geliştirilmesini amaçlıyoruz. Getirdiğimiz yeni yükümlülüklerle ülkemizin milli kaynaklarının yurtdışına çıkmasının önüne geçmeyi amaçlıyoruz" diye konuştu.
Sayan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çizdiği vizyona dikkati çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon bizim için önemlidir. Türkiye'nin haberleşme sektöründe kendi ürünlerini üretmesi büyük önem taşıyor. Türkiye'nin cep telefonu çöplüğü olmamasına özen göstermeliyiz. Bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. İhaleye katılacak operatörlerin de bu vizyona uygun hareket etmelerini arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Politika belirleyici olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı başta olmak üzere Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile katkıda bulunan herkese teşekkür eden Sayan, bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin yerli haberleşme ekosisteminin oluşması için tüm bu aktörlerin beraber çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.
BTK tarafından ilk olarak 26 Mayıs'ta yapılacağı duyurulan ihale, daha sonra 26 Ağustos'a ertelenmişti.