Güncelleme Tarihi:
Teknolojinin olumsuz etkilerinin 1 yaş ve altı bebeklere kadar düştüğünü belirten uzmanlar, 2-3 yaş öncesi çocukların teknolojiyle tanıştırılmaması gerektiğine dikkati çekiyor.
Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydaların yanı sıra kişilerin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması, ölçüsüz ve sınırsız kullanım ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Teknolojik ürünlere ulaşılamadığında yoksunluk yaşanması olarak tanımlanan "teknoloji bağımlığı" da Türkiye'de genellikle internet ve sosyal medya gibi bağımlılıklarla kendisini gösteriyor.
Uzmanlara göre, teknolojiden olumsuz etkilenme yaşı günden güne düşerken, teknoloji bağımlılığının özellikle çocuk ve gençlerde, düşünce süreçlerinde bozulma, sosyal gelişimde gerilik, özgüven düşüklüğü, yüksek sosyal kaygı düzeyi ve saldırganlık eğilimi gibi zararları bulunuyor.
İzmir Bakırçay Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Günüç, AA muhabirine, teknoloji bağımlığının internet, dijital oyun, çevrim içi bahis, akıllı telefon, sosyal medya, çevrim içi alışveriş gibi farklı türlerinin bulunduğunu söyledi.
Teknoloji bağımlılıklarına ilişkin farklı türlerin bulunmasının, bu bağımlılıkların görüldüğü popülasyonları ve hedef grupları birbirinden ayırdığını belirten Günüç, "Geçtiğimiz 5-10 yılda daha çok 12 yaşından sonra görülen teknoloji bağımlılıkları günümüzde 5-6 yaşlarına kadar düştü. Teknolojinin olumsuz etkilerinin 1 yaş ve altı bebeklere kadar düşmesi de kaygı verici." dedi.
Türkiye'de sosyal yaşam alanlarının ve olanakların yetersizliği nedeniyle ailelerin çocukları evde tutmak zorunda kaldığını vurgulayan Günüç, bu durumda evde kalmak zorunda olan çocukları teknolojinin oyaladığını dile getirdi.
Günüç, teknoloji bağımlılığıyla mücadelede en önemli görevin ailelere düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"2-3 yaş öncesi çocukların teknolojiyle tanıştırılmaması gerekiyor. Çünkü son yıllarda yaptığımız çalışmalar, teknolojiyi kullanan 2-3 yaş altı bebeklerin adaptif becerilerinin bundan olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Çocukluktan itibaren bağımlı olmadan önce bilinçli kullanım alışkanlığı kazanılmazsa ilerleyen yaşlarda sosyal çevre değişmediği için birey geçici olarak tedavi edilse bile geri döndüğünde bağımlılık nüksediyor. Gerek okullarda gerek sosyal yaşam alanlarında tatmin edici olanakların artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması da gerekiyor."
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmi Eşgi de Türkiye'de teknoloji kullanımının artmasıyla teknoloji bağımlılığında da yükseliş olduğunu bildirdi.
Eşgi, Türkiye'de her türlü bağımlılığı önlemek amacıyla kurulmuş Yeşilay gibi bir kurum bulunmasının ülke için şans olduğunu dile getirdi.
Önce bireysel sonra toplumsal bilinçlenmenin gerçekleştirilmesi için Yeşilay'ın ve üniversitelerin ülke çapında halkın yoğun katılımının sağlanacağı bilgilendirme toplantıları yapmasının önem taşıdığını vurgulayan Eşgi, tüm internet, sosyal medya, bilgisayar kullanıcısına ulaşılarak teknoloji bağımlılığı konusunda daha bilinçli olmalarının sağlanması gerektiğini kaydetti.