Güncelleme Tarihi:
Evrenin Kendisi Kadar Büyüleyici Bir Deneyim
Yüksek Enerji Fiziği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serkant Ali Çetin, törenin açılış konuşmasında parçacık fiziği çalışmalarının hangi sorulara cevap aradığına, CERN'de bu soruların cevaplarının ne tür deneylerle araştırıldığına ve bunların sonuçlarının bilim, teknoloji ve endüstriye nasıl yansıdığına ilişkin bilgiler verdi.
Çetin, sergiyle ilgili “Son derece yalın bir dille CERN’de yapılan araştırmaların ziyaretçilere aktarıldığı bu sergiyle, herkesin merkez ve parçacık fiziğiyle ilgili sorularına cevap bulacağına inanıyorum. Özellikle gençlerin zihinlerinde yeni soruların ve merak konularının oluşmasına da vesile olmasını umut ediyorum. Sorgulayan ve merak eden bir nesil en büyük güvencemiz” dedi.
CERN’ün Küresel Anlaşmalar ve Sergi Başkanı Dr. Rolf Landua, CERN’deki topluma yönelik eğitim faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Landua “Bizler CERN’de çok temel bilimsel soruların cevaplarını araştırıyoruz ve bunu yaparken toplumdaki her kesime yaptığımız çalışmaları aktarıyoruz. CERN’ün katkısıyla günümüz teknolojilerinin nasıl geliştiğini ve neleri mümkün kıldığını toplumla paylaşmak, en çok önemsediğimiz görevlerimizden biri” şeklinde konuştu.
Açılış törenine Atlas Deneyi Laboratuvarı’ndan canlı video bağlantısıyla katılan CERN’ün Asosiye Ülkelerle İlişkiler Direktörü Prof. Dr. Emmanuel Tsesmelis, “1961 yılında resmen başlayan CERN-Türkiye ilişkileri önemli bir ivmeyle ilerledi ve bugüne kadar birçok Türk araştırmacı CERN’de yürütülen çalışmalara önemli katkılar sağladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi ile CERN işbirliğinin, hem bilimsel hem de topluma hizmet alanında sağladığı faydalardan büyük mutluluk duymaktayız” dedi.
Büyük Patlama’dan Günümüze Etkileyici Bir Keşif
Sergi Büyük Patlama Sahnesi adlı ilk bölümünde ziyaretçilerini, evrenin tarihini anlatan Büyük Patlama anına geri götürecek. Evrenin maddenin temel yapısını anlatan Parçacık Kuşağı bölümünde, ziyaretçiler farkına bile varmadan insan ölçeğinden atom, çekirdek ve parçacıkların mikroskobik dünyasına bir animasyon yardımıyla taşınacaklar.
Araştırmalar ve Gelişen Teknoloji ile İlişkisi
Keşif, evrenin sadece yüzde 4’ünün anlaşılabildiği gerçeğini anlatan ve maddenin en ilgi uyandıran sırlarına ilişkin bilgiler sunan Gizem Alanı bölümünde sürecek. “Gözlenebilir maddenin tümü evrenin sadece yüzde 4’ünü oluşturmaktadır. ‘’Peki geri kalanı nerede” sorusundan yola çıkılarak hazırlanan bu bölümde, evrenin en ilgi uyandıran gizemleri ilgi çekici sunumlarla merak uyandıracak. Serginin CERN Araştırmaları bölümünde ise ziyaretçiler, Büyük Hadron Çarpıştırıcısında araştırmaların nasıl yapıldığına tanıklık edecek. Serginin Teknoloji Tohumları adlı son bölümü ise CERN’de yapılan temel araştırmaların gündelik yaşamımızdaki teknolojilerle ne şekilde ilişkili olduğunu gösterecek. Bu alanda yer alacak iki dokunmatik etkileşimli sistemde bugünlerde herkesin sıradan olarak kanıksadığı geniş teknoloji yelpazesi ziyaretçilerin deneyimine sunulacak. Tsesmelis, “1961 yılında resmen başlayan CERN-Türkiye ilişkileri önemli bir ivmeyle ilerledi ve bugüne kadar birçok Türk araştırmacı CERN’de yürütülen çalışmalara önemli katkılar sağladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi ile CERN işbirliğinin, hem bilimsel hem de topluma hizmet alanında sağladığı faydalardan büyük mutluluk duymaktayız” dedi.