Taurasi'nin temiz olduğuna emindim

Güncelleme Tarihi:

Taurasinin temiz olduğuna emindim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2011 10:51

1966’da eski Yugoslavya’da Novisad kentinde Macar bir ailenin çocuğu olarak doğdu.

Haberin Devamı

Babası eski basketbol federasyonu başkanı ve kadın basketbol milli takımının antrenörü, annesi de Yugoslav Milli Takımı’nın oyuncusuydu. Eşi de eski bir Macar Milli Takım oyuncusu. 1984’te antrenörlük hayatına başlayan Ratgeber 1993’te Macaristan’a göç etti. 15 yıl çalıştırdığı Pecs takımına 9 şampiyonluk ve 9 Macaristan Kupası kazandırdı. Ardından Rusya’nın Spartak Moskova takımında Euroleague şampiyonluğu ve 2 süper kupa kazandı!

Fenerbahçe’nin başarılı ve aykırı koçu Laszlo Ratgeber ile Fenerbahçe’nin tesislerinde buluştuğumuzda bizi hangi haliyle karşılayacağını pek tahmin edemiyorduk. Ancak Ratgeber’in son derece duygusal, kendi elleriyle çay servisi yapacak kadar alçakgönüllü ve son derece hoşsohbet biri olduğunu gördük. Ve geçen hafta sonu Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı ile lig şampiyonluğuna ulaşan Macar antrenörle spordan müziğe, İstanbul’dan gelecek planlarına kadar her şeyi konuştuk

Çok önemli bir kariyeriniz ve şampiyonluklarınız var. Bu kariyerden sonra Fenerbahçe’ye nasıl geldiniz?
- Fenerbahçe’nin geleceğe dönük ve şampiyonluklara yakın bir takım olduğunu biliyordum. Teklifi bu nedenle kabul ettim.

Türkiye’deki kadın basketbolunu nasıl buldunuz?
- Bana ilginç gelen nokta şu: Burhaniye’ye de gitsek, Adana’ya da gitsek, Kayseri’ye de gitsek sürekli dolu tribünler önünde oynadık. Daha önce kadın basketboluna bu kadar ilgi duyulan bir ülkede çalışmamıştım. Bu durum çok hoşuma gitti.

Alışık olduğumuz tarzın dışında bir antrenörsünüz. Maçlardan sonra dans ediyor değişik tepkiler gösteriyorsunuz. Bunun sebebi ne?
- Kazandığım başarıların yüzde 99’u işimi çok sıkı tutmamdan kaynaklanıyor. Oyuncular kendilerini göstermek için oynarlar tabii ki. Ancak şampiyonluk maçlarını koçları için oynarlar. O anda ne kariyerleri akıllarında kalır ne de para. Maç bitince farklı bir kişiliğe bürünmem de doğal.

İstanbul’a doğal olarak profesyonel bir teklifle geldiniz. Ancak İstanbul’a sizi çeken gerçek nedenler neler?
- Buraya ilk olarak tabii ki basketbol ve Fenerbahçe için geldim. Fenerbahçe Ay’da olsa, oraya gidecektim. Ancak İstanbul’a gelince gördüm ki buradaki yaşam kalitesi ve ortam da çok güzel. Dışarıdaki arkadaşlarımın hepsi bana İstanbul’u soruyor. Manhattan Manhattan’dır. İstanbul ise İstanbul. Adeta ayrı bir ülke gibi... Bambaşka bir yer. Elimden geldiğince İstanbul’u dolaştım ve şu an rehberlik bile yapabilirim. Eşim ve çocuklarım da burayı çok sevdi.

Fenerbahçe taraftarı da sizi çok seviyor. Önümüzdeki sezon da sizi Türkiye’de görebilecek miyiz?
- Fenerbahçe taraftarının beni kabul etmesi çok önemli. Ne yaparsanız yapın iyi değilseniz taraftarları kandıramazsınız. Gelecek için şu ana kadar hiçbir şey konuşmadık. Burayı çok seviyorum ve önümüzdeki sezon da kalmayı çok istiyorum.

Haberin Devamı

GRUBUMUZ MACARİSTAN’IN EN İYİ 10’U ARASINDA

Haberin Devamı

Basketbol benim için iş. Müzik ise sosyal alanım. Antrenmanlarda da çalışma ve dinlenme programlarımız var. İşte müzik de benim dinlenme programım. Gençlik döneminde internet yoktu, Youtube yoktu, hatta CD de yoktu. Londra’da yeni çıkan rock müzik plakları Yugoslavya’ya bir ay sonra ulaşırdı. Şimdi Macaristan’daki evimde tam 2000 müzik CD’si var. Gençlik döneminde bir de grubumuz vardı. Basketbolu bilmeyenleri ve rock müzik dinlemeyenleri grubumuza almıyorduk. 20 yıl aradan sonra hobi olarak yeni bir grup kurduk arkadaşlarla. Macaristan’ın ilk 10 grubu arasındayız. Grubun her çıkardığı CD’de yazdığım bir şarkı da var. İlk şarkım ‘Russian in the School’ şarkısıydı. Sözleri İngilizce yazıyordum. Arkadaşlarım Rusça’ya çeviriyordu. İkinci şarkı da ‘Fishing in Orfi’. Bu şarkı o kadar tutuldu ki, Macaristan’da dört yıldır şarkının ismiyle festival yapılıyor. Bu şarkının gelirlerini de ülkemdeki selde zarar görenler için kullanıyoruz.

Haberin Devamı

DIANA’NIN TEMİZ OLDUĞUNA YÜZDE 100 EMİNİM

Diana Taurasi’nin doping olayında neler yaşandı tam olarak?
- Taurasi’nin doping olayı kabul edilebilecek bir şey değildi. Diana’nın temiz olduğundan yüzde 100 emindim. Doping testine girdiği maçtan önce kendisini dinlendirmek istediğimi söyledim. Ama oynamak istedi. Doping yapsa oynamak ister miydi sizce? O maçta rakibimiz çok güçlü bir takım değildi. O maddenin vücuttan çıkma süresi 48 saat. Önceki maçta da yapmış olamazdı. Bu olaylardan sonra 1.5 ay bizim için çok zor geçti. Bütün oyun stilimiz ve taktiklerimiz değişti. Aramızda sonra yeni oyuncular katıldı.

Takımın iki yıldız oyuncusu Diana Taurasi ve Penny Taylor ayrılmadan önce Avrupa Şampiyonluğu’nun da en büyük adayıydınız. O sıkıntıları nasıl atlattınız?
- Takım olarak da çok şanssız bir dönem geçirdik. Euroleague’de çok iyi bir durumdaydık. Penny Taylor, Taurasi, Matovic ve Nevriye gibi oyuncuların yüksek bir kapasitesi vardı. Her maçta 70-80 hücum yaparak basketbol oynamak üzerine bir sistem kurmuştuk. Planlarımız tutsaydı final bile oynayabilirdik. O dönem iki oyuncumuz ayrıldı. Son 10 yılın en zayıf Final Four’u oynandı. Orada şansımız çok yüksekti. Sezonun sonuna doğru Nevriye de sakatlandı. Bence bu kadar olaydan sonra çok nadir takım lig şampiyonluğuna ulaşabilirdi.

Haberin Devamı

IRKÇILIK, ŞOVENİSTLİK NAZİLİK BANA TERS

Angel McCoughtry’nin size yönelik ırkçılık suçlamaları gazetelerde manşet oldu?
- Irkçılık, şovenistlik, Nazilik bana çok ters gelen kavramlar. Çünkü daha önce yaşadığım ülkelerde böyle davranışlarla karşılaştım. Bu dönemleri yaşayan kişiler böyle şeyler yapamaz. Angel tecrübesiz ve genç. Elimden geldiğince onu affetmeye çalıştım. Angel bunu söylerken herhalde çok sinirli bir anındaydı. Şampiyonluk maçından sonra defalarca bana “Teşekkür ederim koç” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!