Tarih onları beraat ettirmiyor

“ÖLENİN arkasından konuşulmaz” sözüne bugün inanacak gibi değilim. Hele de, ölen Ali Elverdi gibi, darbecilerin emriyle iş gören, hukuku ayaklar altına alan mesleği gibi, kendisi de militarist bir ruhun sahibi ise.

Haberin Devamı

İki gün önce ölen Ali Elverdi ailesinden istek gelmediği için Meclis’te cenaze töreni düzenlenmiyor. İyi ki, düzenlenmiyor.

Ali Elverdi yarbay. 12 Mart darbesi sonrasında ilan edilen sıkıyönetimde bir nolu mahkemenin hukukçu olmayan başkanı. O mahkeme Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idama mahkum ediyor. Aynı mahkeme daha başka idam ve ağır hapis cezalarına da imza atıyor. Hukuk yok, emir-komuta zinciri var.
Hukukçu olmadan en ağır hukuki kararlarda Ali Elverdi imzası var. Devrimci gençlere en ağır cezalar verilmesi için elinden geleni yapıyor.

MİLLETVEKİLİ ÖDÜLÜ

Elverdi’nin 12 Mart öncesinde de macerası var.

21 Mayıs 1963’te Albay Talat Aydemir ikinci kez darbe girişiminde bulunduğunda, Ankara Radyosu’nda onlara karşı bildiri okuyor.

Radyo evinden çıktıktan sonra, başına gelebilecek en kötü şey geliyor. Talat Aydemir’in adamları onu yakalıyor ve Aydemir’in karşısına çıkartıyor. Elverdi’de el ayak buz kesiyor, pişmanlıkla karışık telaşı 21 Mayısçıların anılarında uzun uzun anlatılıyor.

Kadere bakın ki, o Elverdi, aman dilediği Aydemir’in yargılanmasında Aydemir’i suçlamaktan geri kalmıyor.

Adı devrimci gençlerin idamlarıyla yan yana gelen Elverdi’yi, Süleyman Demirel daha sonra Adalet Partisi milletvekili yapıyor. İyi bir ödül. Faşist uygulamalarıyla ün salmış başka generallere verdiği ödüller gibi.

Tarih ve hayat böyle. Halk unutmuyor. İdam edilen genç insanları bugün coşkuyla, saygıyla anıyor, unutmuyor, idamları için yanıp tutuşanları da unutmuyor, öldüklerinde en kara satırlar onlar için döşeniyor.

Tarih ve hayat gibi, hukuk da öyle. Bugün hukuk adına en tartışılan kararları verenler, yarın nasıl anılacaklarını düşünüyor olmalılar. Ali Elverdi onlar için en yakın örnek.

Tarih onları hiç bir zaman beraat ettirmiyor.

Eroğlu, bir günlük gecikmenin galibi

BİLEREK mi, değil mi, belli değil, Avrupa Parlamentosu KKTC Cumhurbaşkanı seçiminde rol oynuyor.

Mehmet Ali Talat başından beri Kıbrıs Rum Kesimi’ne kapıyı açık tutuyor. Karşı tarafta olumlu izler bırakıyor. Tavrı net, AB’den ve Kıbrıs’ta anlaşmadan yana.
Yeni Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ise, Denktaş ekolünden. Masadan asla kaçmayan ve fakat çözüme pek yanaşmayan bir ekolün temsilcisi. Şimdi masadan kaçmayacağını söylemesi bu nedenle tesadüf değil.

Eroğlu AB’ye, AB Eroğlu’na uzak. Eroğlu ile birlikte sadece KKTC’nin değil, Türkiye’nin de AB ilişkileri daha fazla zorlanabilir. AB’de Eroğlu’na dönük ciddi bir önyargı var. O önyargının Türkiye’yi kapsayacağına dönük tahminler hiç az değil.

Bu arada Avrupa Parlamentosu dün bir tüzük kabul ediyor. AB ile KKTC arasında doğrudan ticareti başlatan tüzük. Bu KKTC için büyük bir adım. Ama, ancak dün kabul ediliyor. Eğer, geçen hafta kabul edilmiş olsa, bu Mehmet Ali Talat’ın hanesine yazılacak en büyük puan.

Kasıt ise, Avrupa Parlamentosu bilerek gecikiyor, AB’nin KKTC’yi ve Türkiye’yi yokuşta tutması kolaylaşıyor. Bir günlük gecikme Eroğlu’nun ekmeğine yağ sürüyor.

Kırmızı kart asıl hakem Göçek’e

SIRADAN Beşiktaş’lı, sıradan futbol seyircisi olarak, Fenerbahçe-Beşiktaş maçına, baştan sona isyan ediyorum:

1- Beşiktaş’ın oynadığı futbola. Korkak, ürkek, golü düşünmesi gerekirken savunma ağırlıklı oynadığı için.

2- Kaçan şampiyonluğa. Beşiktaş bu yıl şampiyonluğu hak etmiyor. Sezon boyunca kötü oynuyor. İsyanım, sadece Fenerbahçe maçıyla ilgili değil, tüm sezondaki kötü futbola.

3- Hakem Hüseyin Göçek’e. Dün spor sayfalarında eski hakemler, Göçek’i yerin dibine sokuyor. Göçek sıradan bir seyirciyi bile çıldırtıyor. Saçma sapan kararlarla oyunu rezil eden Göçek, maçta kırmızı kartı en çok hak eden kişi oluyor.

4- Ve Bilica. Fair-play sözü Bilica gibileri için lüks. Penaltı noktasını vinçle kazmadığı kalıyor. Hakemi geçiyorum, farkında bile değil. Bilica’ya o çirkin davranışı için kaç maç ceza verileceğini merak ediyorum.

Beşiktaş kötü tamam, Fenerbahçeliler sizin içiniz rahat mı?

Yazarın Tüm Yazıları