Tam 214. gün, hani borcum yaşamaktı

ÜÇ gündür aynı dizeyi tekrarlıyorum kendi kendime. Tevfik Fikret’in unutulmaz dizesini:

“Vatan için ölmek de var, fakat borcun yaşamaktır.”

Haberin Devamı

PKK’nın Dağlıca baskınında kurtulan askerler yargılanıyor, askeri mahkeme ölümden dönen askerleri mahkum ediyor:

“Çarpışmadınız, ölmediniz, onun için suçlusunuz.”

Ölmedikleri için sekiz askerin cezaya çarptırıldığı gün, Türkiye Taraf Gazetesi’nde yayınlanan yeni bir darbe iddiasıyla tanışıyor.

Darbe, yüzlerce sivil insanı ölüme gönderen sabotaj ve suikastlarla dolu. Hani borcum yaşamaktı?

İÇİNE KAPANMIŞ ÜLKE


Bir asker elden getiriyor. CD’ler, kasetler, getirip Taraf’a veriyor. Balyoz Darbe Planı.

Darbeye giden yolda çıkartılacak kargaşa, kurulacak hükümet, ekonomik kararlar, tutuklanacak gazeteciler ve mutlaka başka siviller.

Bunlara bakınca, 12 Eylül’ü birebir yaşayan bir gazeteci olarak, bilenen sloganı vurgulamak gerek.

En kötü demokrasi, en iyi askeri rejimden daha iyidir.

Aslında, bu söz yanlış. Çünkü, askeri rejimin iyisi filan olmaz. Askeri rejim sadece ve sadece kötüdür ve başka açıklaması yoktur. Balyoz Planının hele de
ekonomik tasarıları, bir darbenin Türkiye gibi dışa açık bir ülkeyi kendine içine kapanmış, tipik bir Orta Doğu ülkesi haline nasıl dönüştürebileceği gözler önüne seriliyor. Bir ülke kendi içine kapandığında, dünya ile bağlantısı koptuğunda, o ülkede yaşayan insanların başına neler gelebileceği gün gibi ortada.

KİMSE TATMİN OLMADI


Balyoz Planı ile ilgili Genelkurmay açıklaması hiç kimseyi tatmin etmiyor.

Son aylarda arka arkaya pek çok darbe iddiaları ortaya atılıyor. Bunlar yargıya yansıyor. Galiba ilk kez, tarafsız çoğunluk “darbe iddialarında belki de  doğruluk payı var” diye düşünüyor. Çoğunluğun bu düşünceye gelmesinde, darbe haberlerinden çok, Genelkurmayın bu haberleri yalanlama üslubu ciddi rol oynuyor.

Baskından kurtulan askerine, “neden ölmedin” diye ceza veren bir mantıktan daha farklı bir üslup beklemek belki de yanıltıcı.

İLKİZ’İN TESPİTİ


Anayasa Mahkemesi tam 213 gün bekliyor, 214. günde kararını patlatıyor. Askere sivil yargı yolunu açan yasal
değişikliği iptal ediyor.

Akıllara durgunluk veren bir ülkede yaşıyoruz. Yasa, Anayasa Mahkemesinde görüşülmek üzere 213 gündür bekliyor, Balyoz Planı iddialarının ortaya döküldüğü gün, Mahkeme yasayı görüşüyor ve iptal ediyor. Bu iddianın sivil yargıda soruşturulması imkanı artık kalmıyor. İşte 214. gün.

Anayasa ve ceza hukukunda uzmanlaşmış değerli avukat Fikret İlkiz karara açıklık getiriyor:

“Balyoz, Arınç’a suikast iddiası, Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz gibi darbe iddiaları Anayasa Mahkemesinin bu kararıyla birlikte askeri savcılıklara gönderilecek. Çünkü, bu iddialar askeri mahalde geçiyor ve zanlılar asker kişiler. Örneğin, ifadesi alınmış eski kuvvet komutanları ile ilgili iddialar sürecekse, onlara da askeri savcılık bakacak. Buna karşılık, Ergenekon etkilenmeden, devam edecek.”

Anayasa Mahkemesi on ikiden vuruyor.

Talihsiz bir ülkenin çocuklarıyız. Bir orduya bakıyorum, bir AKP’ye. Kışla ile cami arasında sıkışan bir ülkede yaşıyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları