Spordan da profesör olur

Güncelleme Tarihi:

Spordan da profesör olur
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2001 00:00

Türkiye'nin ilk spor profesörü Sedat Muratlı, spor camiasının yakından tanıdığı bir isim. GençliÄŸinde futbol ve basketbol oynamış, yıllarca beden eÄŸitimi öğretmenliÄŸi ve hentbol antrenörlüğü yapmış, onlarca bayan hentbolcü yetiÅŸtirmiÅŸ, Hentbol Federasyonu ve 19 Mayıs Spor Akademisi'nin kuruluÅŸunda görev almış bir spor adamı. Önce Fransa'da antrenörlük eÄŸitimi, sonra da Almanya'da ‘‘spor biyomekaniÄŸi’’ öğrenimi gördü. Akademik kariyerine 1985'te 48 yaşındayken doktora yaparak baÅŸladı. 1986'da Türkiye'nin ilk spor doçenti oldu. 1993'te Akdeniz Ãœniversitesi'nden gelen öneriyi kabul ederek ‘‘Beden EÄŸitimi ve Spor Yüksek Okulu’’ nu kurdu ve beÅŸ yıl müdür olarak görev yaptı. Burada profesör olan Muratlı, bugüne deÄŸin dokuz kitap yazdı, 20'yi aÅŸkın bildiriye imza attı. Akdeniz Ãœniversitesi Beden EÄŸitimi ve Spor Yüksek Okulu, öbür spor okullarından farklı olarak ‘‘alternatif sporlara öncü yetiÅŸtirmeye’’ ağırlık veriyor. Toros yörüklerinin dediÄŸi gibi, Prof.Muratlı, burada da ‘‘çalıyı tersten sürüklüyor.’’Türkiye'nin ilk spor bilimleri profesörü olurken akademik çevrelerden küçümsemelerle karşılaÅŸtınız mı?- ‘‘Spordan da profesör olur mu’’ diyorlardı. Spor mekaniÄŸini, hareket bilimi, antrenman bilimini, spor fizyolojisini anlattığın zaman da ‘‘Biz o boyutunu hiç düşünmemiÅŸtik’’ diyorlardı. Zorlandılar, akademik toplantılarda dudak bükmeler oldu. Akademik muhafazakarlık duvarına çarptınız anlaşılan.- O insanlara raÄŸmen sporun bilim olduÄŸunu ispatlamak zorunda kaldım. Bilim onların tekelindeymiÅŸ gibi düşünen muhafazakarlara ‘jist’’ diyorum. Fizyolojist gibi. Çok anlayışlı olanlar da vardı. Spor profesörü sayısı artık 20 olduÄŸuna göre bu sorun aşılmış olmalı- Hala birtakım akademisyenler küçümsemeyle bakıyor. Genç dinamik arkadaÅŸlar büyük mücadele veriyorlar. Spor Bilimcileri DerneÄŸi de kuruldu. Türkiye'de 54 spor okulu var, bu kadar okul gerekiyor mu gerçekten?- Siyasiler, hiçbir önçalışma yapmadan arkası arkasına kendi bölgelerinde spor okulları açtırdı. Bu yanlış, eÄŸitimde kalitenin kantiteye kurban edilmesine yol açtı. Öyle okullarımız var ki, emanet hocalar ders veriyor, master yapmış birini bulup müdür yapıyorlar. Orada ne yetiÅŸir? Sizin okulunuzun farkı nedir? Nasıl bir dünya yaratmak istediniz?- ‘‘Bu okul dünyada deÄŸiÅŸen spor anlayışının öncülüğünü yapsın’’ diye düşündük. Eski endüstriyel eÄŸitim anlayışında, seçkinci sporcu yetiÅŸtirme esastı. Amerika'da, 1984 olimpiyatlarının yapıldığı salonda ‘‘Burada yalnız ÅŸampiyonların adı yazılır’’ yazıyordu. Åžampiyon olmayanlar insandan sayılmıyordu. Halbuki spor iyi birÅŸeyse yetenekliler kadar yeteneksiz gençler, yaÅŸlılar da, erkekler kadar kadınlar da yararlanmalı.Bu anlayış, okuldaki eÄŸitime nasıl yansıdı?- Düşünün, Amerika'da yelkeninden tenis raketine kadar spor malzemeleri satışının bir aylık cirosu 175 milyar dolar. Bu sanayinin desteklediÄŸi yarışma sporunu görmezden gelemeyiz. Ama biz performans sporcusunu antrene edecek insanı yetiÅŸtirmeyi, Beden Terbiyesi ya da Ankara ve Ä°stanbul'daki spor yüksek okullara bıraktık. Herkese spor yaptırabilecek bilgi ve becerileri verecek insanlar yetiÅŸtirmeyi amaçladık. Mesela trekking, duvar-kaya tırmanma, golf, kayak, kanodan tutun yelkene kadar bütün su sporları. Bunların nasıl öğretileceÄŸini de öğretiyoruz. Öğretmen, spor yöneticisi ve antrenör yetiÅŸtiriyoruz. Alternatif sporlar çerçevesinde zorunlu kamp da uyguluyorsunuz.- Su sporları, kayak ve doÄŸa kampları. Yılmaz Sevgül'ün yürüttüğü doÄŸa kampında çocuklara, erzak, çadır ve malzemelerini veriyoruz. Bir hafta doÄŸada yaşıyorlar. Mezunlarınız iÅŸ bulabiliyor mu?- Ä°lköğretim ve ortaöğretimde öğretmenlik yapıyorlar. Ama Türkiye'de üç bin öğretmen fazlası var. Her yıl beÅŸbin fazla öğretmen mezun ediyoruz. Haftada bir saat olan beden eÄŸitimi derslerinde çocuÄŸun hareket ihtiyacını bile karşılayamazsınız. Hiç olmazsa iki saate çıkarmak gerekli. Aksi halde o bir saati kaldırıp felsefe, sanat eÄŸitimi koysalar daha iyi olacak.Böylece küçük yaÅŸta spor alışkanlığı verilemiyor insanlara.- Oysa okulda kendi kendine spor yapabilecek bilgi ve beceri verilmeli. Avrupa Konseyi'nin bir araÅŸtırmasına göre, saÄŸlık için spor uygulamaları sonrasında Almanya'daki saÄŸlık harcamaları ilk beÅŸ yılda yüzde 3 azalmış. En basitinden insanlar yatıştırıcılara, romatizma ilaçlarına ihtiyaç duymamış. Spor yaptırmanın ekonomik boyutu da var.Her yaÅŸta spor yapılabilir mi?- 65 yaşındayım, bir kulübümüz var. Yaz kış her pazar günü bir yöreye 2 ila 4 saat arasında deÄŸiÅŸen trekking yaparız. Toroslar'da harika yerler var. O kadar mutlu dönüyoruz ki anlatamam. Kayağı da seviyorum. Kayak sanıldığı gibi sakatlık riski olan bir spor dalı deÄŸil. Malzemeler çok geliÅŸti. Her yaÅŸta spor yapılabilir.Jogging yapmanın zararları tartışılıyor. Sizce jogging zararlı mı?- Her bedensel yüklenmenin organizmaya bir etkisi vardır. Ä°nsanlar vücudun kontrolünü unutacak kadar cahil ya da hırslıysa sorun vardır. Bu joggingde de olabilir, basketbol oynarken de. Jogging insanı öldürmez ama aşırı yüklenme alıp götürüyor. Türkiye'de sporu politikasında sizce yanlış olan nedir?- Eski DoÄŸu Almanya'nın ÅŸampiyon sayısında Batı Almanya'yı geçiyordu. Buna karşılık Batı Almanya'da dededen toruna herkes spor yapıyordu. Hangisi geliÅŸmiÅŸ toplumdu? Batı Almanya. Temel yanlış burada. Türk spor politikası ÅŸampiyon yetiÅŸtirmeye yönelik. Bizde sadece güreÅŸin folklorik, kültürel özelliÄŸi vardır. Birçok spor dalını, güreÅŸ gibi kültürümüzün bileÅŸeni haline getirebilirsek sporda ileri gitmiÅŸ sayılabiliriz. Aynı Almanya, Ä°ngiltere gibi. Neden Türkiye'de kadınlar, sporda hakettikleri yere kavuÅŸamadı? - Türk kadını sosyo kültürel etkilerle spora sokulmuyor. BaÅŸarılı kadının spor yaÅŸamı da evlenince bitiyor. Ä°leri yaÅŸlarda kadın performans sporcusu göremiyoruz. Bunca spor okulu var ama spor yorumcuları arasında pek spor bilim adamı yok. ÇoÄŸu nesnel olamıyor, taraftar gözüyle yorum yapıyor.- Sporumuzda düzeltilmesi gerekenlerden biri de okullu-alaylı çekiÅŸmesi. Maalesef duayen spor yazarları bile fanatik taraftar gibi davranabiliyor.Genetik kodlardan ziyade sosyo ekonomik ve kültürel bir etkileÅŸim sözkonusu. Zenci ömrü billah ezilmiÅŸ, günde altı saat artistik jimnastik çalışıp ÅŸampiyon olmaya tahammülü yok. Uzun zaman harcamadan gelip koÅŸup, basketini atıp parasını alıp gitmek istiyor, kültürü bu. Bizim sosyo ekonomik-kültürel bileÅŸenlerimiz mücadele sporlarına daha yatkın insan çıkarıyor. GüreÅŸ, boks, judo, karate gibi.Aslında kültürel yapıları bizden farklı toplumlarda oluyor böyle ÅŸeyler. Almanya'da okurken Alman basketbol milli takımında oyuncusu bir kız hocasıyla birlikte yaşıyor, kimse de bir ÅŸey demiyordu. Ama Türk toplumu kabul etmiyor, bizim yapımız bu. Futbolu horlamak yanlıştırSiz ‘‘spor eÅŸittir futbol’’ anlayışına karşısınız.- Öyle anlaşılmaktan korkarım. Futbolu horlayan, küçümseyen anlayış yanlıştır. Futbol insanın entelektüel, zihinsel geliÅŸimi de saÄŸlanarak yapılıyorsa yanlış deÄŸildir. Kaldı ki, futbol büyük bir sanayidir, Türkiye'de sporun geliÅŸmesinde lokomotiflik yapacak bir daldır.Peki fanatik taraftarlık için ne diyeceksiniz?- Uzmanlık alanım hareket ve antrenman bilimleri. Taraftarlık, psiko sosyal alanlardaki uzmanların iÅŸi. Ancak kulüp yöneticileri birbirlerine hakaret yarışlarına girerse seyirci de öyle davranır. Sahadaki oyuncu da kulüplerin tepesindeki tepiÅŸmeden etkilenip sahadaki arkadaşını tekmeliyor.Futbol bugün ulaÅŸtığı noktada sizce baÅŸarılı mı?- Güzel geliÅŸmeler var. Galatasaray'ın bugünkü baÅŸarısının kökeninde doÄŸru ve akıllı yönetim yatıyor olabilir. Ama Galatasaray yönetimini bu noktaya getiren, dünyada spor sektöründeki ekonomik geliÅŸmedir. GS, olayın ekonomik boyutunu ıskalamadı. Yalnız Lucescu veya Mustafa Denizli'nin baÅŸarıya yetmeyeceÄŸini farkettiler. Kondisyoner, sosyo-psikolog, fizyoterapist gibi uzmanlardan oluÅŸan teknik ekip kurdular.Fenerbahçe ya da diÄŸer takımlar dünyadaki deÄŸiÅŸimi farkedemediler mi?- GS ile FB arasındaki katedilmiÅŸ mesafe farkı da buradan kaynaklanıyor. FB de yavaÅŸ yavaÅŸ yapıyor. Öbür taraf biraz daha erken uyandı. Birçok kulübün yöneticisi bu geliÅŸmenin farkına vardı. Son zamanlardaki kıpırdanma, geliÅŸme bunun sonucu. Sahalarımız, tesislerimiz de iyileÅŸti. Son alarak BeÅŸiktaÅŸ'ı sorayım. BeÅŸiktaÅŸ'ı nasıl buluyorsunuz?- BeÅŸiktaÅŸ kadro açısından GS ve FB'ye göre zayıf. Bilhassa medyadan kaynaklanan etkiler sporcuların kafasını bulandırıyor, Daum'a çok güvenmiyorlar gibi geliyor bana. Daum'un yanında bir kondisyoneri var. Koch galiba, bir iki de kitabı var. Bu adam antrenman nedir, dinlenme nasıl olur, form antrenmanı ne zaman yüklenilir bunları çok iyi bilir. O adamın yönlendirmesiyle Daum verebileceÄŸinin azamisini vermek üzere. DENÄ°ZLÄ° GELSE SORSAAntrenman planlaması diye bilimsel bir kavram var. Birçok antrenörümüz bilmedikleri gibi bilen birine sormayı da kendilerine yediremiyorlar. ÖrneÄŸin Mustafa Denizli gelse, ‘‘Hocam çocuklar 60. dakikadan sonra yoruluyorlar’’ dese ben de Fenerbahçe hastasıyım, planlamayı yaparım. Ama sorunu oyuncu deÄŸiÅŸtirerek çözmeye çalışıyor. Sonra da Denizli ‘‘Bu iÅŸi en iyi ben biliyorum’’ diyor. Ama GS, antrenman açısından iyi yönetiliyor. Lucescu dünyadaki üç dört sayılı entelektüel antrenörden biri. Üç dört dil biliyor, okuyor, konuÅŸuyor. ÜÇ KUÅžAK YANYANA (SaÄŸdan sola) Prof. Dr. Sedat Muratlı, öğrencisi olan AKUT Akdeniz Bölge Birim Sorumlusu ve öğretim görevlisi Yılmaz Sevgül, öğrenciler Sedat Yavuz, Güney Çetinkaya, Sezin Özdamar, Özgün HüsamoÄŸlu, Süleyman Vardar.TÃœRKÄ°YE'NÄ°N EN YÃœKSEK TIRMANMA DUVARIProf. Dr. Sedat Muratlı Akdeniz Ãœniversitesi'ndeki Türkiye'nin en yüksek (15 metrelik) tırmanma duvarının önünde. Arkada öğrenciler, tırmanırken yolda yürürcesine rahat. Sedat Yavuz (beyaz tişörtlü), Özgün HüsamoÄŸlu (kırmızılı) hızla tırmanırken arkadaÅŸları Süleyman Vardar bir kazayı önlemek amacıyla güvenlik ipini tutuyor.SCUBA'DAN GOLFE HER SPORU YAPIYORLARAkdeniz Ãœniversitesi Beden EÄŸitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda aletli jimnastik, trekking, duvar-kaya tırmanma, golf, kayak ve kanodan yelkene kadar bütün su sporlarında ‘‘öncü’’ler yetiÅŸtiriliyor. Amaç, performans sporları dışında kalan sporları Türkiye'de geliÅŸtirmek.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!