Sporda “kadının adı” var
Güncelleme Tarihi:
Wushudan rüzgar sörfüne, judodan masa tenisine kadar bir çok branşta kadınlar, gerçekleştirdikleri “ilkler” ve kazandıkları başarılarla, Türk sporunda hak ettiği yeri almaya başladı.
Türk sporunda kadın sporcular, son dönemde wushudan rüzgar sörfüne, judodan masa tenisine kadar birçok branşta gerçekleştirdikleri “ilkler” ve elde ettikleri başarılarla, hak ettikleri yeri almaya başladı.
“Başarılı erkeğin” arkasındaki kadın olmaktan çıkıp, “başarının” simgesi olmaya başlayan kadın sporcular, son yıllarda, kimi zaman altın, kimi zaman gümüş, kimi zamansa bronz renge boyanan performanslarıyla Türk sporunun gururu oldular.
Türk sporu, geçen bir kaç yıl içinde olimpiyatların yanı sıra dünya ve Avrupa şampiyonalarındaki 'ilklerini” kadın sporcularla yaşadı. 2012 Londra Olimpiyatları, kadınların spordaki yükselişinin en güzel örneklerinden birisi oldu. Londra Olimpiyatları'na kadar olimpiyat tarihinde toplam 88 kadın sporcu ile yer alan Türkiye, sadece Londra'da 66 kadın sporcuyla temsil edildi. Londra'da, kadınlarda olimpiyat tarihinin en yüksek katılımı gerçekleşirken, elde edilen 5 madalyanın üçü kadın sporculardan geldi. Bunun yanı sıra açılış töreninde Türk bayrağını taşıyan milli voleybolcu Neslihan Darnel de, Türk kadınının çağdaş ve yenilikçi yüzünü gösterdi.
Atletizmde 100 metre engellide üst üste iki kez Avrupa şampiyonu olan Nevin Yanıt, Londra Olimpiyatları'ndaki 5'inciliğinin ardından, geçen hafta 3. kez Avrupa şampiyonluğuna ulaştı. Yanıt, İsveç'te yapılan Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'nda 60 metre engellide altın madalyaya uzanarak, başarılarının tesadüf olmadığını bir kez daha kanıtladı.
Yanıt, ayrıca Londra Olimpiyatları'nda 5. sırayı alarak Türk atletizm tarihinde kısa mesafede final koşan ilk Türk atleti unvanını elde etti.
Türkiye'ye atletizmde, olimpiyatlardaki ilk altın madalyasını kazandıran ise yine bir kadın sporcu oldu. Bayanlar 1500 metrede birinciliği göğüsleyen Aslı Çakır Alptekin, Türk spor tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Alptekin'in ardından 2. olarak gümüş madalya kazanan Gamze Bulut ise yarış sırasında “ablasına” verdiği destekle tüm Türk halkının gönlünde taht kurdu.
Tekvandoda gümüş madalya kazanan Nur Tatar ile birlikte Londra'da alınan 5 madalyanın 3'ü kadınlardan gelmiş oldu. Ayrıca Londra Olimpiyatları'na gitmeye hak kazanan milli cimnastikçi Göksu Üçtaş, Türkiye'nin bu branşta olimpiyatlara katılan ilk sporcusu oldu.
Türk voleybolunun yüzü de bayan takımlarıyla güldü. (A) Milli Bayan Voleybol Takımı, Londra Olimpiyatları'na katılmaya hak kazanarak hem Türk voleybol tarihinde bir ilke imza attı hem de Türk sporunun takım sporlarındaki 52 yıllık olimpiyat özlemine son verdi. Voleybolda ayrıca yıldız ve genç kategorilerinde bayanlarda alınan Avrupa ve dünya şampiyonlukları, gelecek için yeni madalyaların sinyallerini verdi. (A) Milli Bayan Basketbol Takımı, Londra biletini alan 2. Türk takımı oldu ve kadın basketbolunda bir ilke imza atarak tarih yazdı.
Bayanlar rüzgar sörfünde dünyanın en hızlı ikinci zamanına imza atan Lena Aylin Erdil, Dünya Wushu Şampiyonası'nda taolu branşında şampiyonluğa ulaşarak bu dalda Türkiye'ye ilk altın madalyasını kazandıran 14 yaşındaki Elif Akyüz, 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda halterde altın madalya alan Nazmiye Muslu, gümüş madalya alan Çiğdem Dede, bronz madalya kazanan Özlem Becerikli, judoda ikinci olan Nazan Akın ile üçüncü olan Duygu Çete, masa tenisinde gümüş madalya alan Neslihan Kavas, voleybolda Dünya Kulüpler Arası ve Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonlukları yaşayan Fenerbahçe Bayan Takımı ile Avrupa Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Vakıfbank'ın oyuncuları son yıllarda manşetleri süsleyen kadın sporculardan sadece bazıları.
Milli cimnastikçi Üçtaş
8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmede bulunan milli cimnastikçi Göksu Üçtaş, Türk kadınının siyasetten spora her alanda çok başarılı olduğunu vurgulayarak, “Spordaki atılımın en iyi örneği olimpiyatlarda gerçekleşti. Olimpiyatlara katılan kadın sporcu sayısındaki artış, artık biz kadınların da sporda var olduğununu en iyi göstergesi” dedi.
Türkiye'de kadınları koruyan yasaların iyileştirilmeye başlandığını ve her geçen gün bu konulara daha çok dikkat çekildiğini vurgulayan Üçtaş, “Annelerimiz çok önemli çünkü bizleri onlar yetiştiriyor. Anneler ne kadar bilinçlenir, okur, kendini geliştirir ve hayatta söz sahibi olursa, gelecekte Türk kadınlarının hayat standartları da o kadar iyileşir” diye konuştu. Üçtaş, kadınları artık “2. sayfa” yerine spor, siyaset, ekonomi sayfalarında yer alan haberlerde görmek istediğini sözlerine ekledi.