Sporcu ailenin şampiyon kızları
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2011 14:22
Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yaşayan ve babaları kick boks, dedeleri güreş sporu yapan, babaanneleri voleybolcu, amcaları futbolcu olan ailenin milli karateci iki kızı, Türkiye, Avrupa ve dünya şampiyonalarında aldıkları derecelerle ülkenin gururu oldular.
15-16 Ekim'de Ukrayna'da düzenlenen Uluslararası World Kanazawa Cup'ta genç bayanlar 53 kiloda ve açık sıklette şampiyon olan 18 yaşındaki Nedime Çavlan Levent ile 55 kilo ve üzeri ümitler kategorisinde ikinci olan kardeşi 15 yaşındaki Aybüke Levent'in başarıları, sporcu ailelerinin desteğiyle art arda geldi.
Karate sporuna 2005 yılında başlayan ve 2007 yılında Erzurum'da düzenlenen Uluslararası Karate Şampiyonası'nda kumite dalında birinci olup milli takıma seçilen Nedime Çavlan Levent, 2008 yılında WSKF'de Avrupa üçüncülüğü de elde etti.
İlköğretim okulu 1. sınıftayken öğretmeninin yönlendirmesiyle karateye başlayan Aybüke Levent de eğlence amacıyla başladığı karatedeki azmini, Türkiye ve Avrupa şampiyonalarında aldığı derecelerle en iyi şekilde gösterdi.
Aydın'da 2008 yılında düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda kumite dalında Türkiye üçüncüsü olup milli takıma giren Aybüke Levent, aynı yıl Romanya'da yapılan WSKF Avrupa Şampiyonası'nda ise birinci oldu. 2011'de Türkiye şampiyonu olduktan sonra ablasıyla katıldığı Ukrayna'daki şampiyonada da dünya ikincisi olan Bozüyük İMKB Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Aybüke Levent, Eskişehir'deki yerel Sakarya gazetesinin düzenlediği yarışmada da yılın sporcusu seçildi.
Karateci mimar olacak
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mimarlık Bölümü 1. sınıf öğrencisi Nedime Çavlan Levent, AA muhabirine, karate sporuna Bozüyük'te başladığını, daha sonra Eskişehir Beden Terbiyesi takımına transfer olduğunu belirtti.
Ailesinin inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketleri olmasından dolayı mimarlık mesleğini tercih ettiğini, ancak karate sporunu bırakmadığını ifade eden Levent, şöyle konuştu:
“Müsabakalar öncesi haftada 3 gün Eskişehir'e antrenmana gittim, diğer 4 gün de evimizin alt katında kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz alanda antrenman yaptım. Benim ve kardeşimin başarılı olmasında antrenörümüz Sami Togay'ın desteği, bilgisi, çalıştırma şekli ve tecrübesi tartışılmaz. Antrenman sırasında sert ve disiplinli, idman sonrasında bir baba gibi şefkatlidir. Maçlarımızda arkamızda nefesini hissetmek bile bize yetiyor. Verdiği taktikleri, savunma ve saldırı pozisyonlarını söylediği şekilde uyguladığınızda zaten derece geliyor.”
Aile boyu sporcular
İlköğretim okulu birinci sınıf öğrencisiyken tanıştığı karate sporunu, ailesi, okul müdürü ve öğretmenlerinin desteğiyle azimle sürdüren Aybüke Levent de sporcu bir aileden geldiklerini söyledi.
“Dedem güreşçi, babaannem voleybolcu, amcam futbolcu, babam da kick boks sporu yapmış” diyen Levent, şunları ifade etti:
“Ailemiz sporla iç içe olduğu için bizi her zaman desteklediler, desteklemeye de devam ediyorlar. Neredeyse tüm antrenmanlarımıza ve maçlara gelerek bizi yalnız bırakmıyorlar. Uluslararası şampiyonalarda Türk bayrağını dalgalandırmanın verdiği duyguyu anlatmam imkansız. Müsabakalara vatan, millet ve bayrak sevgisiyle çıkıyorum. Sol göğsümüzde Türk bayrağını taşıdığımızı hiçbir zaman unutmadık. Ülkemizi en iyi şekilde temsil edip, bayrağımızı göndere çıkartmak için elimizden geleni yapıyoruz. O bayrağı taşımak çok farklı bir duygu. İnşallah bundan sonra da bayrağımızı en iyi şekilde dalgalandıracağız.”
Karate sporuna 2005 yılında başlayan ve 2007 yılında Erzurum'da düzenlenen Uluslararası Karate Şampiyonası'nda kumite dalında birinci olup milli takıma seçilen Nedime Çavlan Levent, 2008 yılında WSKF'de Avrupa üçüncülüğü de elde etti.
İlköğretim okulu 1. sınıftayken öğretmeninin yönlendirmesiyle karateye başlayan Aybüke Levent de eğlence amacıyla başladığı karatedeki azmini, Türkiye ve Avrupa şampiyonalarında aldığı derecelerle en iyi şekilde gösterdi.
Aydın'da 2008 yılında düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda kumite dalında Türkiye üçüncüsü olup milli takıma giren Aybüke Levent, aynı yıl Romanya'da yapılan WSKF Avrupa Şampiyonası'nda ise birinci oldu. 2011'de Türkiye şampiyonu olduktan sonra ablasıyla katıldığı Ukrayna'daki şampiyonada da dünya ikincisi olan Bozüyük İMKB Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Aybüke Levent, Eskişehir'deki yerel Sakarya gazetesinin düzenlediği yarışmada da yılın sporcusu seçildi.
Karateci mimar olacak
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mimarlık Bölümü 1. sınıf öğrencisi Nedime Çavlan Levent, AA muhabirine, karate sporuna Bozüyük'te başladığını, daha sonra Eskişehir Beden Terbiyesi takımına transfer olduğunu belirtti.
Ailesinin inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketleri olmasından dolayı mimarlık mesleğini tercih ettiğini, ancak karate sporunu bırakmadığını ifade eden Levent, şöyle konuştu:
“Müsabakalar öncesi haftada 3 gün Eskişehir'e antrenmana gittim, diğer 4 gün de evimizin alt katında kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz alanda antrenman yaptım. Benim ve kardeşimin başarılı olmasında antrenörümüz Sami Togay'ın desteği, bilgisi, çalıştırma şekli ve tecrübesi tartışılmaz. Antrenman sırasında sert ve disiplinli, idman sonrasında bir baba gibi şefkatlidir. Maçlarımızda arkamızda nefesini hissetmek bile bize yetiyor. Verdiği taktikleri, savunma ve saldırı pozisyonlarını söylediği şekilde uyguladığınızda zaten derece geliyor.”
Aile boyu sporcular
İlköğretim okulu birinci sınıf öğrencisiyken tanıştığı karate sporunu, ailesi, okul müdürü ve öğretmenlerinin desteğiyle azimle sürdüren Aybüke Levent de sporcu bir aileden geldiklerini söyledi.
“Dedem güreşçi, babaannem voleybolcu, amcam futbolcu, babam da kick boks sporu yapmış” diyen Levent, şunları ifade etti:
“Ailemiz sporla iç içe olduğu için bizi her zaman desteklediler, desteklemeye de devam ediyorlar. Neredeyse tüm antrenmanlarımıza ve maçlara gelerek bizi yalnız bırakmıyorlar. Uluslararası şampiyonalarda Türk bayrağını dalgalandırmanın verdiği duyguyu anlatmam imkansız. Müsabakalara vatan, millet ve bayrak sevgisiyle çıkıyorum. Sol göğsümüzde Türk bayrağını taşıdığımızı hiçbir zaman unutmadık. Ülkemizi en iyi şekilde temsil edip, bayrağımızı göndere çıkartmak için elimizden geleni yapıyoruz. O bayrağı taşımak çok farklı bir duygu. İnşallah bundan sonra da bayrağımızı en iyi şekilde dalgalandıracağız.”