Güncelleme Tarihi:
FENERBAHÇE gibi yılların şampiyonu olmuş, müzesine şampiyonluklar ve diğer kupaları taşımış bir takım, Denizlispor karşısında maziyi inkar etti. Büyük takımlar kötü de oynasalar maçı kazanırlar. Fenerbahçe maalesef böyle bir hüviyeti yok ettiği için ne yazık ki, seyredenler tarafından alt kümeye davet edildi. Yazıktır, günahtır bu koskoca Fenerbahçe'ye.
Maçın başında Mustafa Doğan'ın ortasında şahsi gayretiyle Moldovan kafa vuruşuyla Fenerbahçe'yi öne geçirmesine rağmen, Moldovan'dan başka hücumcu bir Fenerbahçeli futbolcu ne yazık ki sahada yoktu. Boliç sanki yürüye yürüye 90 dakikayı tamamlamak ister gibiydi.
Fenerbahçe, savunma olarak da, iyi bir görüntüde değildi. Özellikle Uche henüz hazır değil. Kemalettin kendi ile kavga etmekten top oynamayı unutmuş gözüküyordu. Fenerbahçe'nin orta saha kurgusu play-maker görüntüsüyle Metin Diyadin'in üzerine görev verilmişti. Ancak, ne yazık ki bu kardeşimiz de saha içine zayi ilanı verir gibiydi.
FUTBOL OYNASINLAR
Fenerbahçe, sahada 90 dakika acizce çırpınan bir görüntü verirken, Rüştü'nün bu maçta da inanılmaz 3-5 gol kurtardığını söyleyip, kendisini alkışlarımızla tarif etmek isteriz. Rüştü'nün Ümit'in ayağından yemiş olduğu golde de hiçbir hatası yoktu, ama Fener savunmasının hatası çoktu.
Denizlispor, üretmiş olduğu gol poziyonlarında becerikli görüntü verse, Fenerbahçe'yi burada pekala farklı skor yaparak, yollardı. Denizli takımında Yusuf'u çok beğendim. Her aldığı topla Fener savunmasını çok zorlu durumlara soktu.
Denizli, takım olarak, oyun anlayışı olarak Fenerbahçe'nin karşısında çok çok üstün gözüktü. Fenerbahçeli futbolcular kazanılan herhangi bir maç sonrasında pabuç gibi dillerini dışarıya sarkıtıp, sağa sola abuk sabuk mesajlar vereceklerine, futbol oynasınlar, futbol. Onlardan beklenen sadece bu. Sağa sola çene yarıştırmak değil.