Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2003 00:00
1969 yılı. Eskişehirspor, Türkiye Ligi'nde fırtına gibi esiyor. Tüm Türkiye heyecanla üç büyüklerin tekelini kırmaya hazırlanan kırmızı şimşekleri izliyor. Tribünler ‘‘Fethi-Nihat-Ender, Topu filelere gönder!’’ diye inliyor. Ama,
Galatasaray karşısında 2-0'lık galibiyeti koruyamayınca şampiyonluk kaçıyor. İşte bu dönemde Eskişehir tribünlerini orkestra şefi gibi idare eden birisi var. Ünü tüm Türkiye'ye yayılan, Avrupa'ya ulaşan, görkemli tribün korolarının mucidi Amigo Orhan. Orhan Erpek (65) stadyumlardan 20 yıl önce elini ayağını çekmiş. Eskişehir'in ismini duyurmak uğruna DSİ'deki işinden istifa bile eden Erpek'e göre bugünün futbolu tamamen ticari bir çehreye sahip. 20 yıldan bu yana çok seyrek röportaj veren Erpek, bizi Eskişehir'de Porsuk Çayı'na bakan evinde ağırladı ve kırmızı-siyahlıların yükseliş öyküsünü anlattı.Eskişehir futbolunun ilk dönemlerini de biliyorsunuz. Eskişehirspor'un kurulmasından önce şehirde futbola böyle büyük bir merak var mıydı?- Tabii futbol Anadolu'ya bu kadar intikal etmemişti. Üç büyük şehirde oynanırdı ama Eskişehir'de de amatör takımlar vardı.O dönemde ne televizyon var, ne de günlük spor gazeteleri. Futbolu nasıl takip ediyordunuz?- İstanbul'a üç büyüklerin maçlarına giderdik. O zamanlar hayat ucuzdu. Üç-dört arkadaş bir araya gelir, bir taksi tutardık. Basın yoluyla dünya futbolunu da takip ediyorduk. Mesela radyodan
Dünya Kupası maçlarını izliyorduk. Sinemalarda antraktlarda dünya futbolundan filmler gösterilirdi. Futbol Federasyonu 1965'te futbolu Türkiye sathına yayma projesini hayata geçirdi. Amatör takımların birleşmesiyle Eskişehirspor kuruldu. Birinci lige terfi maçlarında takım birinci oldu ve birinci lige çıktı. Futbol ateşi de ben dahil tüm şehri sardı. MAÇLARI SİNEMA DÜZENİNDEN KURTARDIKSaha içine inip tribünleri yönlendirmeye nasıl başladınız?- Futbolu daha iyi bildiğimiz, altyapımız olduğu için bu işe soyunduk. İstanbul'da o zamanki seyirci de aktif değildi. Maçlar sinema gibi seyredilirdi. Sadece ufak gruplar tezahürat yapardı. Diğer seyirciler gol olduğunda ayağa kalkardı. Tribün hareketi diye bir olay yoktu o zaman. İşi biraz değiştirdik. Mesela üç büyüklerin hakimiyetine karşın ‘‘İstanbul dükalığını yıkacağız’’ sloganını ön plana çıkardık.Sizi böyle ön plana ne itti?- Kendim çıktım ön plana. Baktım stadyum dolu ama hareket yok, herkes sessizce izliyor. Bir hareket getirmek için ön plana çaktım. Futbol bilgim olduğu için otomatikman ön plana çıktım.Eskişehirspor nasıl bir yatırım yaptı o sezon lige girince?- O yıl Başkan Yalçın Kılıçoğlu büyük para ayırdı bu işe. Zeytinoğlu Ailesi’nden sonra Eskişehir'in ikinci büyük ailesiydi. Zaten mali destek olmadan hiçbir şey yapamazsın. İyi oyuncularımız vardı ama ligin yedi-sekiz yıldız oyuncusunu transfer ettik. O zamanların Lucescu'su diyebileceğimiz Abdullah Gegic'i de takımın başına koyduk. Bütün şehri Kuvayı Milliye ruhuyla ayağa kaldırdık. 4-5 yıl böyle şaşaalı bir dönem yaşadık. Ama Yalçın Kılıçoğlu
trafik kazasında vefat edince yatırım durdu.EskiÅŸehir halkı takıma hemen sahip çıktı mı?- Elbette. Amacımız EskiÅŸehir'in ismini tüm Türkiye'de duyurmaktı. O altı-yedi yılda da takımın baÅŸarısı sayesinde herkes EskiÅŸehir'i tanıdı. Kadınlar bile çabaladı. Deplasmanlara belki 10 bin kiÅŸiyle giderdik. Kadınlar da yol parası için bileziklerini falan satardı. O zaman öyle herkeste otomobil yok. Yola çıkan konvoyda traktörlere bile rastlardınız. Peki bu çıkış diÄŸer Anadolu ÅŸehirlerinde de ilgi topladı mı?- Ne diyorsunuz! Tüm Türkiye'de sempati topladık. Birçok ÅŸehirden davetler alıyorduk. ‘‘Gelin bizle maç yapın’’ diye çağırıyorlardı bizi. Ordu'ya, Denizli'ye gidip özel maçlar yapardık. Sesimiz sadece Türkiye hudutlarında kalmadı Avrupa'da bile EskiÅŸehir'in adı duyuldu. Ä°ngiliz gazeteciler asıl hareketlilik burada diye EskiÅŸehir hakkında haberler yazdılar. Almanya'da keza hakkımızda yazılar yayımlandı.Yalçın KılıçoÄŸlu 1973'te ölmeseydi acaba EskiÅŸehirspor Anadolu'dan çıkan ilk ÅŸampiyon takım olur muydu?- Olurdu belki de. KılıçoÄŸlu ölüp de mali destek kesilince baÅŸarıların arkası gelmedi. KurumsallaÅŸmış bir kulüp de deÄŸildik. Futbolda finansman kaynağınız yoksa baÅŸarılı olmanız mümkün deÄŸil. Yeniden aynı baÅŸarıları yaÅŸamak için belki de 30-40 milyon dolar gerekir. Bu parayı bulursanız EskiÅŸehirspor tekrar 1. ligde kafaya oynayacak bir takım haline gelir. 10 milyon dolar bulursanız ligde tutunur. Ama mutlaka belli bir yatırım lazım.Yani EskiÅŸehirspor öyle kendi yağıyla kavrulan bir takım deÄŸil miydi?- Olur mu hiç? Para olmadan hiçbir baÅŸarı gelmez. Son 20 yılda Türk futboluna daha fazla yatırım yapıldığı için belli baÅŸarılar elde edildi. Buna karşılık sportmenlik çok geri gitti. Ama bu yatırımla bile sizin dünya devleriyle baÅŸetmeniz mümkün deÄŸil. Üç büyüklerin 40-50 milyon dolar civarında sezonluk bütçeleri var. Bakın Real Madrid'e, Manchester United'a, 200 milyon dolarlık bütçeleri var. Nasıl baÅŸedeceksiniz? Avrupa'da ÅŸampiyon olacağız diyenler abartıyorlar, boÅŸuna konuÅŸuyorlar.Dünyanın büyük kulüpleri de futbolu bir endüstriye dönüştürdüler...- Eskiden Salazar ve Franco gibi diktatörler futbolu halkı oyalamak için kullanırlardı. Futboldan bir gelir elde etmek gibi bir düşünceleri yoktu. Daha sonra kapitalistler futbola duyulan büyük ilgi sayesinde önemli bir gelir saÄŸlayabileceklerinin farkına vardı. Futbolla ilgili her türlü ürün satılıyor. Büyük kulüpler de bundan müthiÅŸ gelir elde ediyor. Ama, futbol da spor olmaktan çıktı. Hele Türkiye'de futbola yorulan bu kafayı anlamıyorum. Bu çabayı baÅŸka bir ÅŸeye harcasak atom bombası yapardık. Zaten futbolu çok bayağılaÅŸtırdık. Åžu hale bakın ki ÅŸeref tribünü bile magandalaÅŸtı. Yöneticiler de, futbolcular da birbirine giriyor. Zenginleri futbola çektik ama onlar da fanatikleÅŸti.KÄ°TAPLARIMI FIRINDA YAKMIÅžLAR1961 Anayasası'nın getirdiÄŸi özgürlükçü ortam sayesinde bizim kuÅŸak bol bol kitap okuma fırsatı bulmuÅŸtu. Bu sayede felsefe, tarih, siyaset konularındaki tüm belli baÅŸlı eserleri okudum. 12 Mart döneminde köydeki akrabaların evinde bırakmıştım kitapları. Askeri aramalar baÅŸlayınca paniÄŸe kapılıp beni korumak amacıyla hepsini fırında yakmışlar.ESKÄ°ÅžEHÄ°R'Ä° ÖĞRENCÄ°LER KURTARIYORÅžehrin ekonomisini üniversite öğrencileri kurtarıyor. Anadolu ve Osmangazi üniversitelerinin 50 bin öğrencisi var. Bunlar ceplerinde hazır parayla geliyorlar. Yoksa uzun yıllardır EskiÅŸehir'e önemli bir yatırım yapılmadı.Â
button