Zekeriya Hoca haklıymış…

Bir yandan da kurban bayramı arifesi. Fener’e kurban lazım. Horoz’u gözüne kestirmiş.

Denizlispor’un son üç haftadaki lig maçlarında tam 19 tane gol oldu. 9 tane attı,10 tane yedi. 2 mağlubiyet, 1 galibiyet. Öylesine heyecan veren bir süper lig takımı.

İstatistiklere göre bu maçta mutlaka gol olmalı. Ama ilk yarı hiç de öyle değil.

H.Deniz Çekin yazıyor

Sarı forma ile beyaz forma birbirine karışmış. Uzaktan seyredenin kimin hangi takım olduğunu anlaması çok zor. Öylesine birbirine benziyor iki takımın futbolu, öylesine tatsız.

+ 45’de oluyor koskoca ilk yarının tek pozisyonu. Ev sahibi takım adına savunmadan çıkan Fatih’in şutunu Volkan çizgiden mükemmel çıkarıyor. Öyle bir kaleci Volkan. Seçici. Kendi hatasından kaynaklanmayan golleri yemiyor.

İkinci yarı başlıyor. Fener azıcık daha hareketli. Ama azıcık.

Spikerler hep derler ya. Maçın 3’te ikilik süresi doldu diye. İşte tam o an. İki dakika önce oyuna giren Emre atağı orta sahadan başlatıyor. Top dönüyor dolaşıyor ceza yayının önünde yine onunla buluşuyor. Topun gelişine, ayağının dışıyla, kavisli vuruyor Emre. Daha çok rüzgarı hesaplayan bir fizik profesörü edasında. Havaya doğru.  Bu top nereye gider yarışması gibi. Ama şahane gol oluyor.

Emre’yle birlikte oyuna giren Deivid sahnede 79. dakikada. Geçen sene Şampiyonlar liginde attığı bazukalardan fırlatıyor bir tane. Çok uzaktan. Çok güzel. Top üst direkten içeri vuruyor, sonra yine üst direk, bu sefer dışarı. Yan hakemin pozisyonu yakalaması için sesten olmasa da toptan hızlı olması lazım. Gol geçerli sayılsaydı haftanın golü olurdu. Diğer maçları bilmeden bunu söylemek mümkün.

Fenerbahçe yaratıcı ve hücuma yönelik orta saha oyuncularını tercih edince formaların olmasa da maçın rengi değişiyor.

Deivid tamamen iyileşmiş gibi. Önemli bir kazanç Fenerbahçe için. Her şeyden önemlisi deplasman fobisini de yendiler bu maçla.

Zekeriya BEYAZ hoca haklıymış. Horozdan kurban bal gibi oluyor….