Güncelleme Tarihi:
2010 Dünya Kupası’nda Almanya Milli Takımı’nın futbolcu başına topa sahip olma süresi 3,4 saniyeydi. Panzerler, Brezilya’da bu rakamı 1,1’e indirip zafere uzandı. BREZİLYA’da dünya şampiyonluğuna ulaşan Almanya Milli Takımı’nın sırrı, topa sahip olma süresinde saklı... Joachim Löw’ün takımı, dakika bazında ‘Tiki Taka’yı en efektif kullanan ülke olmayı başardı ve kupayı müzesine götürdü. Almanya, final maçında Arjantin’i 1-0 yenerken, İspanyolların meşhur futbol sistemini de turnuva boyunca çok üst seviyelere taşıdı.
Panzerlerin hocası Löw ve teknik ekibi, 2010 Dünya Kupası’nda 3,4 saniye olan ortalama ayakta top tutma süresini 2014’te 1,1 saniyeye indirdi. Bu başarının temelinde ise SAP Teknolojisi ve onun getirdiği anlık veri analizi yatıyordu. Almanya’nın antrenmanları ve maçları kameralarla takip edilerek tüm veriler anlık olarak toplandı. Toplanan büyük veriler dünyanın ilk gerçek zamanlı bellek içi platformu SAP HANA’da saniyeler içinde analiz edildi.
DAKİKADA 700 BİN ÖZEL VERİ
SAP HANA’da yapılan analizler sonrası Alman futbolcular, 2010 Dünya Kupası’nda ayaklarına top geldiğinde ortalama topa sahip olma süreleri olan 3,4 saniyeyi bu seneki turnuvada 1,1 saniyeye düşürdü. Ayağında daha kısa süre top tutan Almanlar, daha hızlı paslaşarak oyunu hızlandırmayı başardı. Ancak Panzerlerin, bu hızı ellerindeki oyuncu topluluğuna borçlu olduğu da aşikar... Çünkü Messi, Neymar ve Cristiano Ronaldo gibi kreatif yetenekler topu ayağında uzun süre tutup oyunu istediği gibi yönlendirdiği için, bu tarz takım oyununa uygun sistemleri onlarla sahaya yansıtmak çok daha zor...
Alman Milli Takımı, antrenmanlarda koşu hızları, koşu mesafeleri, pozisyon etkinlikleri, top kayıpları gibi dakikada 700 bin civarında veriyi anında işleyip analiz etti. Bir antrenmanda 10 dakika içinde, 10 oyuncu, 3 farklı topla ürettiği 7 milyon farklı veri, saniyeler içinde işlenebilir bilgiye dönüşürken doğru taktik teknik ekibe aktarıldı. Bunun sonucunda Brezilya’daki unutulmaz zafer geldi.
6 aylık hazırlığın sonucu
DÜNYA Kupası’na oldukça iyi hazırlanan Almanlar, 6 ay öncesinden kurdukları tesisle Brezilya’da yer aldılar. Birkaç hektar arazi satın alan Alman Futbol Federasyonu, işe buraya özel bir tesis inşa etmekle başladı. Kendi eğitim üslerini, otelini ve sağlık merkezini kuran Almanlar, bu bölgede yaşayan yerel işçilerin yardımıyla Dünya Kupası için özel bir bölge yarattılar.
BAŞARININ TEMELİNİ 13 YIL ÖNCE ATTILAR
- Euro 2000’de yaşanan başarısızlık sonrası gençlik akademileri, kulüplerin lisans statüsünü korumak için zorunlu hale getirildi. Bu sayede lisanslı Alman futbolcuların sayısı 1989-99 sezonundan bu yana en yüksek oranına (Yüzde 64) ulaştı.
- 2001 yılından bu yana Almanya akademileri; Fransa ve Hollanda altyapılarını örnek aldı. Hollanda’da Ajax Akademi, Fransa’da ise Clairefontaine standartları entegre edildi.
90
Almanya’da 2013-2014 futbol sezonunda akademilere aktarılan toplam para 90 milyon Euro’ydu.
107
Geçmişte akademilerde eğitilip, geçen sezon Bundesliga’da top koşturan profesyonel futbolcu sayısı.
- Bundesliga ve Bundesliga 2’de top koşturan 525 oyuncudan 275’i akademi (Yüzde 52.4) mezunu.
36
Son 10 yılda 36 farklı futbol akademisi, Bundesliga ve Bundesliga 2’ye futbolcu kazandırdı.
520
Akademiler için kulüplerin son 10 yılda yaptığı yatırım 520 milyon Euro’yu buldu.
AKADEMİNİN TEMELİ
ALMANYA’daki futbol akademilerinde sertifikasyon süreci 8 kategoriden oluşuyor;
1- Strateji ve finans
2- Organizasyon ve yöntem
3- Futbol eğitimi ve değerlendirme
4- Destek ve eğitim
5- Personel
6- İletişim ve işbirliği
7- Altyapı ve tesisler
8- Etkinlik ve geçirgenlik
5 BAŞARI KRİTERİ VAR
ALMANYA Milli Takımı’nın temeli geçmişte atılan sisteminde başarıya giden yol 5 kriterden geçiyor;
1- Her oyuncunun bireysel ihtiyaçları dikkate alındı.
2- Doğru örneklerle, başarılı bir entegrasyon sağlandı.
3- Akademilerde kalite kontrolü zorunlu hale getirildi.
4- Altyapı merkezlerinin sayıları artırıldı.
5- Eğitimli antrenörler, akademilerde geleceği oluşturdu.