Yüzyılın Kartal'ı
Güncelleme Tarihi:
Ayhan GÜNER
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2002 01:58
Hürriyet'in yazarları yeni Beşiktaş'ı değerlendirdi; ‘‘Evet, henüz hazır değiller. Lucescu'nun işi çok zor. Sergen, Nouma ve İlhan gibi aslar takıma giremedi. Ama sabredin. Zaman Beşiktaş'ın ilacı olacak.’’
Tarih 1903...
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, adını Türk spor sayfasına yazdırdı.
Aradan 100 yıl geçti. Siyah beyazlılar 100. yılda hedef büyüttü.
7 yıllık şampiyonluk özlemini bitirmek için yemin etti.
Başkan Serdar Bilgili, kesenin ağzını açtı.
12 transfer yaptı. Serdar, Sergen ve Pascal gibi eski oyuncular geri alındı.
G.Saray'a Avrupa'da tarih yazdıran ve ligde şampiyonluk tattıran Mircea Lucescu, takımın başına getirildi.
Kartal yeni kimliği ile 2002-2003 sezonuna İsviçre kampıyla start verdi.
Siyah beyazlılar yurt dışında 11 maç yaptı. 6 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 1 beraberlik aldı. 18 gol attı. Kalesi de 16 defa havalandı.
Siyah beyazlı takım yeni bir hava, yeni bir kadro ve yeni bir teknik ekiple idman ve hazırlık maçlarıyla yeni sezona iddialı hazırlanırken, camianın da aklına şu sorular geliyordu.
Beşiktaş lige hazır mıydı?
Kartal aradığı oyuncuları bulmuş muydu?
Hedeflerine ulaşabilecek mi?
Lucescu iyi tercih mi?
Bu kadro Avrupa'da ne yapar?
Takımın eksiklikleri neler?
Bu soruların cevapları aranırken, Karakartal'ı adım adım izleyen, yönetimden futbolcusuna kadar herkesin nasıl nefes aldığını dahi bilen ve takımı bir an olsun yalnız bırakmayan muhabirimiz İsmail Er'e ilk söz hakkını verdik.
SAVAŞA GİRDİLER
‘‘Kadrosu geçen yıllara oranla zenginleşti. Kimin forma giyeceği henüz belli değil. Büyük bir rekabet var. Lucescu takımı savaşın içine soktu. Sabah 2 saat süren ağır antrenman ve kondisyon çalışmalarından sonra akşam da hazırlık maçı oynadılar. Bakmayın siz özel maçlardaki skorlara. Takımın en önemli eksiği Sergen. Hazırlık kampında çok çalıştı. Geçen yıllardaki pasif takım görüntüsünün yerini sistematik ve koşan bir ekip aldı. Lucescu çok büyük taktisyen. Kampa aldığı tüm futbolcuların neler yapabileceğini gördü’’
SİSTEM 4-4-2 OLABİLİR
İsmail Er, oyun sistemi için de şunları söyledi: ‘‘Beşiktaş'ın yeni sezonda oyun sistemi her alanda pres yapan ve koşan bir ekip görüntüsü içinde olacak. Özellikle 4-4-2 sistemi ile mücadele edecek.’’ En çok forvete sahip Beşiktaş'ın bu sene tutulmasının zor olacağını iddia eden Er, ‘‘Pancu süper bir golcü, Ahmet Dursun, İlhan Mansız ve Nouma da takıma monte olursa Beşiktaş'ı tutmak zor olacak. Kaleci Cordoba mükemmel yer tutuyor. Kaleciden çok libero gibi. Oyunu teknik direktör gibi okuyor ve istediği zaman takımı kontraatağa kaldırıyor. Zago defansın güvencesi. Kaybetmeyi sevmiyor. Radu kim ne derse desin yaşına rağmen gol bölgelerinde etkili. Tolga büyük takıma gelmenin heyecanını yaşıyor. Fizik olarak mükemmel.’’
YOL ALDIKÇA DÜZELECEK
Beşiktaş lige hazır mıydı? İşte bu soruyu da Vedat Okyar'a sorduk: ‘‘Beşiktaş'ın maçlarını çıplak gözle seyredemedim. Televizyondan seyrederek az da olsa bir kanaatim oldu. Beşiktaş hazır değil. Maçlar yol aldıkça düzelecektir.’’ Okyar, yeni transferlerden Cordoba'yı beğenirken, ‘‘Cordoba iyi kaleci. Benim ezberimde. Beşiktaş'a da çabuk adapte oldu. Oyuna da topu çok iyi sokuyor. Göksel de iyi kaleci. Serdar da, Sergen de Beşiktaş'ın çocukları.
GECE İLE GÜNDÜZ FARKI
Zago'yu fazla seyretmişliğim yok. Aklımda kalan, fena oyuncu değil. Niyazi, Tolga, Zafer, Dobrowski geldikleri takımlarda iyi oynuyorlardı. Ama büyük takımda oynamakla küçük takımda oynamak, gece ile gündüz farkı gibidir. Nasıl adapte olacaklar, yine maçlar yol aldıkça belli olacak. İki Rumen için de şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Nouma'nın futbolculuğuna ben değil, kimse bir şey diyemez. Ne durumda olduğunu bilemiyorum. Nouma'yı, Lucescu rapta, zapta alabilirse ben de iyi transfer derim.’’
Vedat Okyar, sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Beşiktaş'ın Avrupa maçlarıyla arası bozuktur. 100'üncü senede Beşiktaşlı oyuncuların Avrupa maçlarına başka bir gözle bakacaklarına inanıyorum. UEFA Kupası'nda daha hafif takımlarla eşleşecekler. Şampiyonlar Ligi'nde bütün takımlar ağır siklet. Onun için de Beşiktaş bu sezon Avrupa'da iş görür gibime geliyor.
AVRUPA VE LUCESCU
Bana göre Lucescu iyi bir futbol adamı. Beşiktaş'ın tercihi doğru. Adamın Galatasaray'da yaptıkları ortada. Yapılan transferleri iyi değerlendirecek. Yalnız 2 kenar adamı bulması şart. Lucescu'ya iyi futbol adamı dedik. O da yönetime ısrarcı olup, eksik olan 2 yere muhakkak adam aldırmalı.’’
Korkut Göze ise ideal onbirin yanyana hiç gelmediğine dikkat çekerken, Bursaspor maçında Kartal'ın sahnede olacağını belirtti ve şunları söyledi:
‘‘Beşiktaş'ın hazır olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü, ideal kadrosu, gönüllerdeki Beşiktaş henüz bir araya gelip sahaya çıkmadı.
KARTAL HAZIR DEĞİL
Pascal ne zaman hazır olur? Sergen ne zaman forma giyer? Ahmet Dursun kaç haftada sakatlığı atlatır? Zago kaç haftada gerçek kişiliğini yakalar? Ve Lucescu'nun oyun felsefesinde önemli bir yer kaplayan ‘‘Rakibe her alanda pres’’ gibi zor bir uygulama Rumen hocanın düşlediği fizik performans ve düşünce zenginliğine ne zaman kavuşur?
Tüm bu soruların yanıtları netlik kazanmış değil. Öyleyse, her şeyi zamana bırakıp bekleyeceğiz. En sağlıklı yanıtı da ligin ilk haftasında deplasmanda oynayacağı Bursa maçında alacağız. Ancak çok önemli bir konuya değinmekte yarar görüyorum. Beşiktaşlı futbolcuların kazanma hırsı-şampiyonluk gibi büyük bir hedefe birlikte kilitlenmeleri... Kadrodaki dostluk-arkadaşlık gibi manevi değerlerden en üst düzey bir performansa ulaşması, Beşiktaş'ın bu sezondaki en güçlü silahı olacaktır.
SERGEN VE PASCAL
Göze, yapılan transferler arasında Sergen ve Pascal'ı ayrı bir kantara koydu. Şunları söyledi: ‘‘Sergen ve Pascal'ın transferlerini kim ne derse desin, onlar milyonlarca Beşiktaşlı'nın siyah-beyazlı forma ile görmek istediği 2 yıldızdı. Ve bu ikilinin istenilen performansa ulaşması halinde Beşiktaş'ın gücünü ikiye katlayacağına yürekten inanıyorum.
Cordoba'ya olumlu bakıyorum... Ve Beşiktaş'ın Nihat stilinde sağ çizgiye bir yıldız futbolcu transfer etmesi gerektiğini ısrarla vurgulamak istiyorum. Ancak Zafer, Dobrowski hatta Tolga'nın büyük umutlarla transfer edildikten sonra bir çırpıda dışlanmalarına şaşırıyorum.’’
Beşiktaş'ı yıllardır takip eden Korkut Göze, Kartal'ın Avrupa serüvenini ve Lucescu hakkında ki görüşlerini şöyle açıkladı: ‘‘Beşiktaş'ın Avrupa'da ne yapacağı biraz önce vurguladığım gibi gönüllerdeki Beşiktaş'ın sahaya çıkması, yani, sakatların düzelmesi ve ideal 11'in oluşması ile orantılı...
LUCA EN İYİ TRANSFER
Lucescu, istediği kadroyu bir araya getirirse, Rumen hocanın deneyimi Kartal'ı bir kaç tur uçurabilir... Lucescu için sadece şunu söyleyebilirim... Beşiktaş'ın bu seneki en flaş transferi. Deneyimli-bilgili-görgülü ve macerayı asla sevmeyen tam Beşiktaş'ın kişiliğine uygun tip. Beşiktaş kaybetse de onun kişiliğinde çok şey kazanacaktır.
Lucescu'yu düşünüp, daha sonra Luca'yı keşfedip Beşiktaş'a transferini öneren akıllı kişi kim ise onu yürekten kutluyor ve alkışlıyorum.’’
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, adını Türk spor sayfasına yazdırdı.
Aradan 100 yıl geçti. Siyah beyazlılar 100. yılda hedef büyüttü.
7 yıllık şampiyonluk özlemini bitirmek için yemin etti.
Başkan Serdar Bilgili, kesenin ağzını açtı.
12 transfer yaptı. Serdar, Sergen ve Pascal gibi eski oyuncular geri alındı.
G.Saray'a Avrupa'da tarih yazdıran ve ligde şampiyonluk tattıran Mircea Lucescu, takımın başına getirildi.
Kartal yeni kimliği ile 2002-2003 sezonuna İsviçre kampıyla start verdi.
Siyah beyazlılar yurt dışında 11 maç yaptı. 6 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 1 beraberlik aldı. 18 gol attı. Kalesi de 16 defa havalandı.
Siyah beyazlı takım yeni bir hava, yeni bir kadro ve yeni bir teknik ekiple idman ve hazırlık maçlarıyla yeni sezona iddialı hazırlanırken, camianın da aklına şu sorular geliyordu.
Beşiktaş lige hazır mıydı?
Kartal aradığı oyuncuları bulmuş muydu?
Hedeflerine ulaşabilecek mi?
Lucescu iyi tercih mi?
Bu kadro Avrupa'da ne yapar?
Takımın eksiklikleri neler?
Bu soruların cevapları aranırken, Karakartal'ı adım adım izleyen, yönetimden futbolcusuna kadar herkesin nasıl nefes aldığını dahi bilen ve takımı bir an olsun yalnız bırakmayan muhabirimiz İsmail Er'e ilk söz hakkını verdik.
SAVAŞA GİRDİLER
‘‘Kadrosu geçen yıllara oranla zenginleşti. Kimin forma giyeceği henüz belli değil. Büyük bir rekabet var. Lucescu takımı savaşın içine soktu. Sabah 2 saat süren ağır antrenman ve kondisyon çalışmalarından sonra akşam da hazırlık maçı oynadılar. Bakmayın siz özel maçlardaki skorlara. Takımın en önemli eksiği Sergen. Hazırlık kampında çok çalıştı. Geçen yıllardaki pasif takım görüntüsünün yerini sistematik ve koşan bir ekip aldı. Lucescu çok büyük taktisyen. Kampa aldığı tüm futbolcuların neler yapabileceğini gördü’’
SİSTEM 4-4-2 OLABİLİR
İsmail Er, oyun sistemi için de şunları söyledi: ‘‘Beşiktaş'ın yeni sezonda oyun sistemi her alanda pres yapan ve koşan bir ekip görüntüsü içinde olacak. Özellikle 4-4-2 sistemi ile mücadele edecek.’’ En çok forvete sahip Beşiktaş'ın bu sene tutulmasının zor olacağını iddia eden Er, ‘‘Pancu süper bir golcü, Ahmet Dursun, İlhan Mansız ve Nouma da takıma monte olursa Beşiktaş'ı tutmak zor olacak. Kaleci Cordoba mükemmel yer tutuyor. Kaleciden çok libero gibi. Oyunu teknik direktör gibi okuyor ve istediği zaman takımı kontraatağa kaldırıyor. Zago defansın güvencesi. Kaybetmeyi sevmiyor. Radu kim ne derse desin yaşına rağmen gol bölgelerinde etkili. Tolga büyük takıma gelmenin heyecanını yaşıyor. Fizik olarak mükemmel.’’
YOL ALDIKÇA DÜZELECEK
Beşiktaş lige hazır mıydı? İşte bu soruyu da Vedat Okyar'a sorduk: ‘‘Beşiktaş'ın maçlarını çıplak gözle seyredemedim. Televizyondan seyrederek az da olsa bir kanaatim oldu. Beşiktaş hazır değil. Maçlar yol aldıkça düzelecektir.’’ Okyar, yeni transferlerden Cordoba'yı beğenirken, ‘‘Cordoba iyi kaleci. Benim ezberimde. Beşiktaş'a da çabuk adapte oldu. Oyuna da topu çok iyi sokuyor. Göksel de iyi kaleci. Serdar da, Sergen de Beşiktaş'ın çocukları.
GECE İLE GÜNDÜZ FARKI
Zago'yu fazla seyretmişliğim yok. Aklımda kalan, fena oyuncu değil. Niyazi, Tolga, Zafer, Dobrowski geldikleri takımlarda iyi oynuyorlardı. Ama büyük takımda oynamakla küçük takımda oynamak, gece ile gündüz farkı gibidir. Nasıl adapte olacaklar, yine maçlar yol aldıkça belli olacak. İki Rumen için de şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Nouma'nın futbolculuğuna ben değil, kimse bir şey diyemez. Ne durumda olduğunu bilemiyorum. Nouma'yı, Lucescu rapta, zapta alabilirse ben de iyi transfer derim.’’
Vedat Okyar, sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Beşiktaş'ın Avrupa maçlarıyla arası bozuktur. 100'üncü senede Beşiktaşlı oyuncuların Avrupa maçlarına başka bir gözle bakacaklarına inanıyorum. UEFA Kupası'nda daha hafif takımlarla eşleşecekler. Şampiyonlar Ligi'nde bütün takımlar ağır siklet. Onun için de Beşiktaş bu sezon Avrupa'da iş görür gibime geliyor.
AVRUPA VE LUCESCU
Bana göre Lucescu iyi bir futbol adamı. Beşiktaş'ın tercihi doğru. Adamın Galatasaray'da yaptıkları ortada. Yapılan transferleri iyi değerlendirecek. Yalnız 2 kenar adamı bulması şart. Lucescu'ya iyi futbol adamı dedik. O da yönetime ısrarcı olup, eksik olan 2 yere muhakkak adam aldırmalı.’’
Korkut Göze ise ideal onbirin yanyana hiç gelmediğine dikkat çekerken, Bursaspor maçında Kartal'ın sahnede olacağını belirtti ve şunları söyledi:
‘‘Beşiktaş'ın hazır olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü, ideal kadrosu, gönüllerdeki Beşiktaş henüz bir araya gelip sahaya çıkmadı.
KARTAL HAZIR DEĞİL
Pascal ne zaman hazır olur? Sergen ne zaman forma giyer? Ahmet Dursun kaç haftada sakatlığı atlatır? Zago kaç haftada gerçek kişiliğini yakalar? Ve Lucescu'nun oyun felsefesinde önemli bir yer kaplayan ‘‘Rakibe her alanda pres’’ gibi zor bir uygulama Rumen hocanın düşlediği fizik performans ve düşünce zenginliğine ne zaman kavuşur?
Tüm bu soruların yanıtları netlik kazanmış değil. Öyleyse, her şeyi zamana bırakıp bekleyeceğiz. En sağlıklı yanıtı da ligin ilk haftasında deplasmanda oynayacağı Bursa maçında alacağız. Ancak çok önemli bir konuya değinmekte yarar görüyorum. Beşiktaşlı futbolcuların kazanma hırsı-şampiyonluk gibi büyük bir hedefe birlikte kilitlenmeleri... Kadrodaki dostluk-arkadaşlık gibi manevi değerlerden en üst düzey bir performansa ulaşması, Beşiktaş'ın bu sezondaki en güçlü silahı olacaktır.
SERGEN VE PASCAL
Göze, yapılan transferler arasında Sergen ve Pascal'ı ayrı bir kantara koydu. Şunları söyledi: ‘‘Sergen ve Pascal'ın transferlerini kim ne derse desin, onlar milyonlarca Beşiktaşlı'nın siyah-beyazlı forma ile görmek istediği 2 yıldızdı. Ve bu ikilinin istenilen performansa ulaşması halinde Beşiktaş'ın gücünü ikiye katlayacağına yürekten inanıyorum.
Cordoba'ya olumlu bakıyorum... Ve Beşiktaş'ın Nihat stilinde sağ çizgiye bir yıldız futbolcu transfer etmesi gerektiğini ısrarla vurgulamak istiyorum. Ancak Zafer, Dobrowski hatta Tolga'nın büyük umutlarla transfer edildikten sonra bir çırpıda dışlanmalarına şaşırıyorum.’’
Beşiktaş'ı yıllardır takip eden Korkut Göze, Kartal'ın Avrupa serüvenini ve Lucescu hakkında ki görüşlerini şöyle açıkladı: ‘‘Beşiktaş'ın Avrupa'da ne yapacağı biraz önce vurguladığım gibi gönüllerdeki Beşiktaş'ın sahaya çıkması, yani, sakatların düzelmesi ve ideal 11'in oluşması ile orantılı...
LUCA EN İYİ TRANSFER
Lucescu, istediği kadroyu bir araya getirirse, Rumen hocanın deneyimi Kartal'ı bir kaç tur uçurabilir... Lucescu için sadece şunu söyleyebilirim... Beşiktaş'ın bu seneki en flaş transferi. Deneyimli-bilgili-görgülü ve macerayı asla sevmeyen tam Beşiktaş'ın kişiliğine uygun tip. Beşiktaş kaybetse de onun kişiliğinde çok şey kazanacaktır.
Lucescu'yu düşünüp, daha sonra Luca'yı keşfedip Beşiktaş'a transferini öneren akıllı kişi kim ise onu yürekten kutluyor ve alkışlıyorum.’’