Yürekli misin?
Güncelleme Tarihi:
Uzun zamandan beri Türkiye Futbol Federasyonu'nun büyük bir kaos içinde olduğu kesin. Bunu zaman zaman dile de getirdim. Dört aydan fazla bir zamandır iki asbaşkansız yönetim kurulları toplanıyor, kararlar alınıyor, yasanın boşluğundan istifade ederek de başkan Haluk ve arkadaşları koltuklarında rahat rahat oturuyorlar.
Federasyon Başkanımız benim ona, ‘‘Haluk’’ dememe üzülmüş. Oysa o benden çok küçük ve ben onu her gördüğüm zaman Federasyon Başkanı olmadan ve olduktan sonra da hep, ‘‘Haluk’’ dedim. Yazarken de bunu uyguluyorum. Neye alınmış anlamak mümkün değil. Neyse, kendisi bilir.
HİZMET GÖTÜRSENE
Futbol Federasyonumuz Tatvan'da Yönetim Kurulu toplantısı yaptı. Anadolu'nun değişik şehirlerine gitmek, onların varlığını da kabul etmek güzel birşey. Ancaak, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun sadece oralara gidip toplantı yapmaları yeterli değil. O şehirlerdeki gençlere Türk Futbol Federasyonu'nun maddi manevi hizmetlerini götürmek mühim. Sen git oralara dolaş, valiyi ziyaret et, sonra İstanbul'a gel, sırt üstü yat.
Sen elindeki paraları har vurup harman savuracağına, o şehirlerin kulüplerine, statlarına çok düşük faizle maddi imkan sağlasana. Kaldı ki, bu hizmet müsaadesi senin ana statünde de var, yasanda da var. Ama sen ve arkadaşların Haluk, sadece gösteriş peşindesiniz. Senin de söylediğin gibi, kendini, ‘‘Anadolu Fatihi’’ ilan etmişsin,. Fatih olmak için onun gereklerini yerine getirmek lazım. Artık kimse boş hikayeleri dinlemiyor ve dinlemez de.
Gelelim esas konumuza. Geçen gün gazeleterde okudum, futbolda asbaşkanlık seçiminde yetki krizi doğdu diye haberler çıktı. Türkiye Futbol Federasyonu'nun bir hukuk kurulu var. Bu hukuk kurulu dört aydır hangi uykudaydı acaba da, birkaç gün önceki toplantıda Federasyon'a yetki krizini sundu? Ben kaç defa söyledim ve yazdım. 3814 sayılı yasaya göre asbaşkanlık seçimi başkanla beraber yapılır dedim. Ne yazık ki, bu benim uyarım kimsenin işine gelmediği için bir kulaklarından girdi, bir kulaklarından çıktı. Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun seçim yapılması için çağrıda bulunma yetkisinin olmadığı da mı şimdi anlaşıldı? Ayıp ve yazık.
Zaman zaman dostlarım, Turgay., diyorlar, ‘‘Biraz fazla eleştirmiyor musun’’ diyorlar. Hiçbirşey bilmeyen, Türk futboluna hiçbir katkısı olmayan ve bilakis kendi manevi çıkarları doğrultusunda koltuklarına sarılmış bir Futbol Federasyonu Başaknı ve Yönetim Kurulu üyelerinin büyük bir çoğunluğu eleştirilmez de ne yapılır? Alkışlanır mı yani?
85 İMZAYI TOPLARSIN
Olağanüstü Genel Kurul için iki şart var. Biri, Bakan Seçkiner bu çağrıyı yapabilir, ikincisi 85 Genel Kurul delegesinin imzası şart. Kardeşim Haluk, sen ve Ankara'daki büronun temsilcisi Ufuk Özertem imza toplamakta hünerlisinizdir. Tahkim Kurulu ve MHK'den istemediğiniz kişileri atabilmek, yerine kafanıza uygunları getirebilmek için hepiniz seferber olmadınız mı? ‘‘MHK ve Tahkim Kurulu'nun yeni başkanları bizim arkadaşlarımızın bir tanesinin kılına dokunursa, biz de yokuz’’ demelerine rağmen kimbilir hangi dağda hangi kurt öldü ki, bugün görevdeler?
Haluk, sen ve etrafındaki örgütün isterse 85 imzayı toplarsın. Bugün o koltukta oturmanda sana büyük destek veren Başbakan Mesut Yılmaz'a yakınsın. O bir emir verir, Yücel Seçkiner de bu daveti yapar.
Peki Haluk sana bir teklifim var. Hatırlayacaksın, TV'de bana aynen şu sözleri söyledin, ‘‘Ben güçlüyüm’’ dedin, ‘‘Ben yürekliyim'' dedin, ‘‘Ben hiçbir şeyden ürkmem’’ dedin. Haa, şimdi sadede gelelim. Fevkalade genel kurul yapmanın bir imkanı daha var. Tüm kurullarınla birlikte istifa etmen ve gene aynı kurullarına iki asbaşkan ilavesi ile kendin de başkan adayı olarak seçime girmen. Ve eğer karşına bir Federasyonu Başkanı adayı çıkacaksa ona da kurullarını kurma şansını vermen ve eşit şartlarda ve şanslarda yarışman. Var mısın, yürekli misin, göster kendini...