YumruÄŸun sebebini açıkladı

Fenerbahçe Gazetesi'nin sorularını yanıtlayan Mehmet Aurelio, "Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşamak harika bir duygu. Şampiyon olduğumuzda bütün takım arkadaşlarımla birlikte samba yapacağımıza söz vermiştik. Şimdi şampiyon olduk ve son maçta samba yapacağız" dedi..
Fenerbahçe Gazetesi'nde yayınlanan röportajın tam metni şöyle:
O'na artık herkes Fenerbahçe ve Türk Milli Takımı'nın yeni 'Mehmetimiz' diyor. Gerek Sarı-lacivertli gerekse kırmızı-beyazlı formalar içinde öylesine yürekten, öylesine özverili ve içten oynuyor ki; başlangıçta 'renkli gözlüklerle' bakanlar bile artık O'nun milli takımın 'vazgeçilmezlerinden' birisi olduğunu kabullenip alkış tutuyor. Mehmet Marco Aurelio bu sayımızdaki konuğumuz. Büyük bir tevazu içinde ve tüm içtenliği ile her sorumuzu yanıtlıyor. Yaklaşık 6 yıldır ülkemizde yaşadığı için sorularımızın büyük bir kısmını anlıyor ama, cevaplarında yanlış bir anlama çekilebilir endişesiyle Türkçe konuşma yerine tercüman Samet Güzel'in yardımını istiyordu. Türk futbolseverler M. Aurelio'yu ilk defa Trabzonspor forması altında tanıdı. Orta dörtlünün sağında görev yapan, hücuma dönük bir orta alan oyuncusu görünümündeydi. Attığı goller kadar yaptığı gol asistleriyle de dikkati çeken Brezilyalı futbolcu, belki ülkesinin milli formasını giymemişti ama bu formanın gediklisi nicelerinden daha büyük katkılar sağlıyordu görev aldığı takımlarda…
30 yaşında ve futbolunun en olgun çağında. Şimdi O, üç yıldır içinde bulunduğu büyük Fenerbahçe camiasının destek ve katkıları ile artık içimizden birisi olarak, bizlerle birlikte ağlayıp, birlikte gülüyor. Aldığından fazlasını verebilmenin inancı ve gayretiyle 'taraftarın sevgilisi' olan  Mehmet'imizi gelin hep birlikte daha yakından tanıyalım.

-Brezilya'da zor şartlarda büyüdün. Oturduğun mahalle şartlarında yaşamak zordu. Futbolu hayatında bir çıkış olarak mı gördün?
Futbol bir çıkış yoluydu benim için en iyi yapabildiğim spordu. Futbolla, aileme bakabilme olanağı doğdu benim için ve futbol da benim yapabildiğim en iyi şey.
-Vasco de Gama takımının seçmelerine katıldın ve 2 kez bu takıma seçilemedin diye duyduk. Acaba bu doğru mu? Futbola başlama hikayeni bir de senden dinleyebilir miyiz?
O zamanlar küçüktüm. Bu takımın iki tane testine girmiştim. Başarılı olamamıştım. Daha sonra Flamingo'da şansımı denedikten sonra ailem bana destek oldu ve hiçbir zaman da benden desteklerini esirgemediler. Ben de çok çalışıp başardım ve futbol kariyerimde başarılı oldum.
-Mutlu bir aile tablosu çiziyorsun. Eşin Alice ile nasıl tanıştınız? Özel bir anınız var mı?
Herkesin olduğu gibi benim için de ailem çok önemli. Eşim ve kızım benim için çok önemliler. Alice ile bir diskotekte karşılaştık ve orda tanıştıktan sonra birbirimize telefon numaralarımızı verdik. Fakat daha sonra Alice'nin bir arkadaşı bana onun okuduğu okulun başka bir okul olduğunu söyledi. Alice bana yalan söylemiş. Kendisi o okulda değil de başka bir okulda okuyordu ve ben de gidip o arkadaşının söylediği okulda Alice'yi bekliyordum. Tanışmamızın başlangıcı işte böyle oldu.
- Eşin Alice kick-boks turnuvasına katıldı ve sporunu oldukça ilerletti. Antrenmanları seninle mi yapıyor?
Alice Kıck-boks'u sevdiği için her zaman antrenman yapıyor. O bu spor sayesinde fizik ve kondisyon açısından hazır bulunuyor ve sevdiği için de bu sporu yapmak ona daha kolay geliyor. Ayrıca evden fırsat buldukça Fenerbahçe'de antrenmanlara gidiyor. Ben de bu konuda sonuna kadar eşime destek veriyorum.
-Türkiye'de bir ilke imza attın. Türk olup Mehmet ismini aldıktan sonra ailen de Türk oldu. Bunlarla ilgili duygularını öğrenebilir miyiz?
Benim için Türk olmak ve Türk Milli Takımı'nda oynamak çok özel bir duygu. Özellikle ilk milli maçımda çok heyecanlanmıştım. Çünkü başka bir ülkenin milli takımında oynamak beni çok heyecanlandırmıştı. Fakat şimdi bunu üzerimden atabildim. Şu anda Türk Milli Takımı ile birlikte hedefimiz olan Avrupa Şampiyonası'na gidebilmek ve Avrupa Kupası'nda da başarılı sonuçlar almak. Ailem, eşim ve çocuğum hepimiz İstanbul'da yaşamaktan mutluyuz.
Şu anda benim hedefim; Türk Milli Takımı ile başarılar kazanmak ve Avrupa Kupası'na gidebilmek. Fatih Terim ile harika bir diyaloğumuz var. Sadece Fatih Terim değil, diğer bütün teknik kadro, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonlu tüm sporcu arkadaşlarım da bana çok büyük destek veriyorlar. Bu da benim o gerginliğimi üzerimden atıp sahada iyi performans göstermemi sağlıyor. Özellikle Fatih Terim ve Türk halkına çok teşekkür ederim ve umarım bundan sonra da onlara layık bir şekilde kariyerimi sürdürürüm.
-Herkes seni sakin ve çalışkanlığınla tanır. Ancak Ricardinho ile yaptığın kavgada yüzünde inanılmaz bir hırs vardı. Neydi seni bu kadar çileden çıkaran? O olayı bir de senden dinleyebilir miyiz?
Röportajın başında da söylediğim gibi; aile kavramı benim için çok önemlidir ve ailemin her parçası benim için ayrı ayrı önemlidir. Talihsiz bir şekilde saha içerisinde Ricardinho aile bireylerimi hedef alan hakaretlerde bulundu. Ben bunu asla kabul edemem. Ricardinho'ya karşı benim hiçbir kötü düşüncem yok. Onun futbolculuğuna  büyük bir saygı duyuyorum. O çok iyi bir oyuncu. Ona karşı hiçbir kinim yok. O orada kaldı kapandı ve bu konu bitti.

- Beşiktaş ve İzmir'deki Trabzon lig maçını izlerken neler hissettin?
Çok heyecanlandım. Her futbolcu, arkadaşlarıyla birlikte sahada olmayı ve birlikte mücadele etmeyi tercih eder. Tv başında seyrederken bağırıyordum, eşim bana ne yapıyorsun diye tepki gösterdi. İzmir'de saha kenarında idim. Sonunda ne mutlu ki güzel bir sonuç aldık ve çok sevindik.
-F.Bahçe'yi Beşiktaş maçlarında daha gergin görüyoruz. Bunun sizce sebebi nedir?
Bu, önemli bir maç olmasından kaynaklanıyordur mutlaka. Çünkü takım her şeyden önemli. Şampiyonluğu çok istediğimizin göstergesiydi bu. Aslında bu durum sadece Beşiktaş için değil Galatasaray veTrabzonspor için de geçerlidir. Gerginliğe gelirsek... Olabilir. Her maçta aynı gerginlik olabilir. Bu gerginliğin de normal olduğunu düşünüyorum.
-Hakemler F.Bahçe'nin sezon başından beri penaltılarını vermiyordu. G.Antepspor karşılaşmasında ilk penaltıyı kazandığınızda neler hissettin? Hakemlerin F.Bahçe'ye önyargılı davrandığını düşündün mü?
Aslında hakemlerin de insan olduğunu düşünüyorum. Belirli bir süre penaltı kazanmamıştık ve de sonunda Gaziantep maçında bir penaltı kazandık. Baktığımızda da bu doğru bir karardı. Sonra iki tane daha verdiler.
Hakemler de insandır ve onlar da hata yapabilirler. Ben inanıyorum ki bu, sadece bize kasıtlı olarak değil, bütün takımlara karşı yapılabilecek hatalardır ama tabii ki bazı maçlar var ki bize karşı yapılan hatalar vardır.
-Türk milli marşını ezbere biliyor musun?
Milli Takıma seçildiğim zaman 'Türk milli marşını bilmeden nasıl oynayabilirsin?' diye sormuşlardı ve buna karşı  ben de öğreneceğimi söylemiştim. Bir öğretmen buldum ve çalışarak öğrendim. Her ne kadar yüzde yüz bilmesem de eşlik edebiliyorum.

-100. yılda ÅŸampiyonluk geldi. SaracoÄŸlu'ndaki son maçımızda samba yapacak mısın?Â

İnşallah! Zaten, şampiyon olduğumuzda  bütün takım arkadaşlarımla birlikte samba yapacağımıza söz vermiştik