Güncelleme Tarihi:
Özel Röportaj - Uğur Yapıcı | Kamera: Mücahit Özdoğan
Saha içinde sayısız başarı kazanarak adını kadın voleybolunun en üst noktasına taşıyan, ‘Demir Leydi’ ve ‘Voleybolun Messi’si lakaplarını alan Neslihan Demir, faal sporculuğu bıraktıktan sonra Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı’nda genel menajerlik görevine gelmişti. Pandemi dönemindeki yaşamı, kendisinin izinden giden kızı Zeynep’i, Vakıfbank’ın başarısının sırrını ve daha fazlasını enine boyuna efsane isimle konuştuk.
İşte Neslihan Demir’in sorularımıza verdiği o yanıtlar;
- Kızınız Zeynep ile çok güzel bir ilişkiniz var, özellikle aktif sporculuğu bırakmanız sonrası ve pandemi dönemiyle beraber birlikte geçirdiğiniz zamanlar arttı mı?
Tabii ki arttı. Pandeminin ilk üç ayında çok zorlandık, çocukların hiç alışkın olmadığı bir hayata girdik. Eğitimlerini online olarak aldılar. Ben Zeynep’e üç ay pijamasını çıkarttıramadım, derslere yatağın altında giriyordu (gülerek). Artık adapte olmayı başardı. Yine de biz aile olarak evde olmayı seviyoruz. Aslında biz hep pandemide olduğumuzu fark ettik. Sadece eşimizle dostumuzla görüşmelerimiz kısıtlandı ama olsun herkese sağlık diliyorum açıkçası.
“ZEYNEP DÜŞTÜĞÜ ZAMAN BEN DEVREYE GİRECEĞİM”
- 17 numara ile annesinin izinden gitmek için yola çıkan bir Zeynep var, ona verdiğiniz en önemli tavsiye nedir?
Bizim ilişkimiz sporcu ve anne ilişkisi değil, herkes beni Neslihan Demir olarak biliyor ama Zeynep’in annesiyim. O yüzden en ağır eleştirileri bana o yapardı ve beni hiç beğenmezdi. “Topu şu boşluğa atamıyorsun anne! Hiç mi hocalarınız söylemiyor bugün çok kötüydün” diye beni eleştirirdi. Bu sebeple benden tavsiye almayı kabul etmiyor. Zaten şu an voleybolcu olduğu ilizyonunda yaşıyor. Ben o düştüğü zaman devreye gireceğim ve hayat kolay değil diyeceğim.
- 13 yaşındaki Zeynep ile 13 yaşındaki Neslihan'ı karşılaştırdığınızda benzerlikler mi farklılıklar mı daha fazla?
Ben 13 yaşındayken daha asosyal ve naif bir çocuktum ama Zeynep girdiği her ortamda herkesle sohbet edebiliyor. Bana o yaşlarda birisi ‘nasılsın’ dediğinde iyi deyip gidiyordum. Çok gıcık bir çocuktum ama Zeynep çok konuşkan ve sohbeti çok seviyor. O açıdan o daha ayakları yere basan bir kız.
“DEMİR YUMRUK DEĞİL KIRLENT GİBİ İNSANIM”
Voleybolun Messi'si, Demir Lady, birkaç jenerasyonun kahramanı, oyunu değiştiren kadın… Seninle ilgili birçok ikonik tanımlamalar yapıldı. Şüphesiz hepsini hak ettin ama günlük hayattaki Neslihan Demir, 'Special Woman' mı yoksa 'Normal Woman' mı?
Saydığınız bütün yakıştırmalar insanların benim için söyledikleri yakıştırmalar. Ben bu sporu çok sevdiğim ve iyi yapabildiğim için yaptım ve insanlar buna şahit oldu. Yoksa normal bir insanım, Demir Yumruk yerine daha çok kırlent gibi insanım. Nereye bırakırsanız orada kalıyorum. Ancak saha içinde böyle olamazsınız, orada böyle davranamayız.
- Şu ana kadar hayat motton ne oldu?
Kafam çok karışık samimi söylüyorum hala motto arıyorum. Söyleyebileceğim tek şey başımıza gelenlere verdiğimiz tepkidir.
- Pandemi süreciyle beraber yaşam şeklimiz ve olayların işleyişi değişti. Bunlardan birisi taraftardan yoksunluk. Oyuncuları motive etme konusunda ciddi sorun yaratıyor mu?
Bu durum tüm dünya için sancılı geçiyor. Evimiz dediğimiz Vakıfbank Voleybol Sarayı’nda seyircili oynamak çok keyifli ama bu şartlara uyum sağlamak zorundayız. Taraftarın enerjisini içlerinde yaşatmaya çalışıyorlar.
“KİMSE TÜRKİYE’YE KARŞI KAZANIRIZ DİYEMEZ”
- Milli Takımımızın Tokyo Olimpiyatları'ndaki şansını nasıl değerlendiriyorsun?
Bana göre Türk sporundaki en başarılı branşımız kadın voleybol ve kızlarımızın yenemeyeceği hiçbir takım olmadığını düşünüyorum. Bence sahaya çıkana kadar kimse ‘Türkiye’ye karşı kazanırız’ diyemez ve bu durum çok motive edici bir şey. Dünyanın en iyi takımlarının ne kadar şansı varsa bizim de o kadar şansımız var.
- Türkiye, voleybolda artık referans ülke konumuna geldi mi?
Tabii ki bu 2003’te başlayan bir ivmeydi, bizim jenerasyondan sonra yerimizi bıraktığımız kardeşlerimiz çok çok daha iyi yerlere gitti. Buradaki sürdürülebilirlik çok önemliydi. 2003’ten beri Türkiye’de kadın voleybolu gerçeği var. Bu da kulüplerin ve federasyonun sistemli çalışmasını gösteriyor. Bunun meyvelerini bundan sonra da toplamaya devam edeceğiz.
250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...