A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2010 00:00
Portekiz'de "saklı yüz" olarak adlandırılan yolsuzluk skandalına, eski futbolcu Luis Figo'nun adı da karıştı.
Ekim 2009'da Manuel Godinho adlı iş adamının tutuklanmasıyla ortaya çıkan, vergi kaçırma, para aklama ve siyasette yolsuzluk skandalları üzerine adli polis tarafından yürütülen soruşturmalar sonrasında her geçen gün yeni bir iddia ortaya atılırken, sosyalist Başbakan Jose Socrates'in, hükümeti eleştiren medya organlarının kontrolünü ele geçirmek için plan uyguladığı öne sürülüyor.
Portekiz'de "Correiro da Manha" gazetesi ve "Sol" dergisi tarafından, telefon kayıtlarına dayanılarak ortaya atılan iddialara göre, 2009 yılındaki genel seçimlerden 2 gün önce 25 Eylül'de, Luis Figo'nun Socrates'i destekleyen açıklama yapması bu yolsuzluğun bir parçası. Figo'nun Socrates'e destek vermek için yaklaşık 1 milyon dolar aldığı ve ödemenin Sosyalist Parti'ye yakın bir şirket tarafından yapıldığı ileri sürüldü.
Lizbon yakınlarındaki teknoloji ve endüstri parkının yöneticisi Tagus Park firmasıyla reklam amaçlı bir sözleşme imzalayan Figo'nun, aslında Socrates'e destek vermek için böyle bir sözleşme imzaladığı iddiaları ortaya atıldı. Tagus Park ile Figo arasındaki anlaşmada aracı olduğu söylenen Telekom Portekiz'in yönetim kurulu üyelerinden Rui Pedro Soares ile Başbakan Socrates arasında geçen bir telefon görüşmesi kaydından söz edilirken, polisin yaptığı bir arama sonrasında Soares'in görevinden istifa etmesine dikkat çekildi.
Figo, basının karşısına çıkarak tüm iddiaları yalanladı ve Socrates'e verdiği desteğin, "tamamen kişisel siyasi düşüncelerden kaynaklandığını, vicdanının rahat olduğunu" söyledi.
Hafta içinde açıklama yapan Başbakan Socrates de kendisine yönelik "kişisel saldırılar" olduğunu belirterek, Soares ile "arkadaşlar arasında, normal bir konuşma yaptığını", iddiaların hiçbir aslının olmadığını savundu.
Bu arada Portekiz basınında yer alan yorumlarda, "saklı yüz" skandalının Socrates hükümetini zor durumda bıraktığı, ülke ekonomisini, demokrasisini ve birçok sektörü tehdit ettiği ifade edildi.
Hükümetin, medyayı kontrol etme planının yanı sıra büyük firmaların vergi kaçırması, enerji ve ulaştırma ihalelerinde yolsuzluk yapılması ve kamu fonlarının kötü kullanımı gibi iddiaların ortaya atıldığı skandal kapsamında çok sayıda siyasetçi, iş adamı, polis dahil kamu görevlileri soruşturuldu.