Güncelleme Tarihi:
Skibbe, sezon başında yeni bir umut olarak takımın başına getirildi. Sözü geçmedi yıldızlara. Yönetim baktı ki yıldızları yörüngeye oturtmak lazım. Bizim galaksinin güneşi gibi büyük bir yıldız arayışına başladı. İmparator takımyıldızını denediler önce. Hızla bir kara deliğe yaklaştığını anlayınca vazgeçtiler. Sonrası malum.
Şimdi çok sıkı durun. Yıldız Savaşları serisinin oynayış sırasına göre ilk 3 filminin isimleri;
1-Yeni Bir Umut
2- İmparator
3- Jedi’nin Dönüşü (kahramanın ismi değişik ama o kadar olur)
H.Deniz Çekin yazıyor |
Gelelim Maça. Ukrayna takımını Beşiktaş’tan tanıyoruz. Kurada Metalist’i çekince göbek atan Beşiktaş camiası kazın ayağını hemencecik gördüler ama grupları göremediler. Olympiakos ve Benfica galibiyetleri sonrası Galatasaray için bu maçın önemi azaldı gerçi. Maça duygusal bir anlam yüklemek gerekirse Türk’ün asıl gücünü gösterme maçı denilebilir.
Metalist Kharkiv oyuncuları kurulmuş gibi koşuyorlar. Bizim yıldızların kafası zaten patron kim diye bulanık. Zor oyunu bozuyor işte. Galatasaray ilk yarıda istediği futbolu oynayamıyor. 9. dakikada ofsayt olduğuna konuk takımdan Devic’de inanmış, kafasına gelen topa rasgele vuruyor. 16 da yine Devic, bu kez ofsayt yok, ama dışarı atıyor. Aynı futbolcu 17. dakikada ceza sahası içinde kendini yere atıyor bu kez, yapamadıklarını telafi edecek hesapta. Hakem yemiyor. 19’da Ayhan sarı kart görüyor, Berlin’e turist olarak gidecek. 31’de Arda-Lincoln-Baros paslaşması golle bitiyor. Ne yazık ki ofsayt. 32’de Jakson, ters ayağına gelince, Beşiktaş’a 40 metreden attığını 10 metreden atamıyor. İlk yarıda gol yok.
İkinci yarıya Barış’la başlıyor Galatasaray. Daha iyi savaşabilmek için. Ama değişen bir şey olmuyor. Aklımda kalan 65. dakika var. Rakip adına gol sessizliği vardı tribünlerde. Ama direği yaladı. Sonrasında Ümit oyuna girdi, Aydın girdi. Bir şey değişmedi.
Maça film dersek, Lincoln gerçek bir yıldızdı. Öyle paslar verdi ki sağ ayağıyla, sadece isminin yazılı olduğu bornoz eksikti üzerinde. Maskesiyle Zorro’ya benzediği için benim olası kahramanım Servet ise 81. dakika’da Metalist için çalıştı. Lüzumsuz kaybettiği topu Edmar ağlara yolladı; 0-1. Maç ta böyle bitti. “Kalli’nin Dönüşü” iyi başlamadı yani.
Zor oyunu bozar dedik ya. Filme bir isim koymak gerekirse “Zor Ölüm” geldi benim aklıma. Ya da “Komplo Teorisi”.
Hayatlarını filme benzeten bizler için futbolumuz da aynı galiba. Seri film, film, dizi ne istesen bolca var. Daha önce seyrettiklerimiz; yine Alman yapımı olan Daum Balboa-5, İngiliz yapımı olan Gordon Milne-2; “Sırlar Odası” ve Romen yapımı olan Kupaların Efendisi; “Lucescu Kardeşliği”.
Bu arada, AROG gösterime giriyor. İspanyol filmi Aragones ise istenilen ilgiyi görmedi. Fenerbahçe yönetimi her ihtimale karşı “Kupaların Efendisi- 3’ü çekmeye çalışıyor; “Lucescu’nun Dönüşü”. (İster inanın ister inanmayın, orijinal Yüzüklerin Efendisi serisinde de üçüncü filmin adı “Kralın Dönüşü”)