Yıldırım haklı evet, hakemlerde gruplaşma var ama...

MEHMET Y. YILMAZ
ETO’O OLAYI İDARECİLERİN DÜZEYİNİ GÖSTERİYOR
BUNA karar vermek için henüz erken. Oyuncuların yarım maçlık performanslarını izledik, bir süre beklemek gerek. Ancak ilk izlenimim, Rodrigues ile ligimiz ve Galatasaray renkli, konuşturacak bir oyuncu kazanmış. Karavaiev, onun kadar renkli olmasa da Fenerbahçe için doğru transfer. Mehmet Ekici transferinde böyle bir çekişmenin olmasını yadırgamıyorum. Oyuncu anladığım kadarıyla Fenerbahçe’yi tercih ediyor ki bu Fenerbahçe açısından da doğru bir seçim. Ekici gibi bir orta saha oyuncusu Fenerbahçe’nin kadrosunda yok. Eto’o konusu ise, bizim futbol idarecilerimizin genel düzeyini gösteriyor. Al birini, diğerine vur. Kimsenin kimseye bu konuda söyleyecek bir sözü olamaz.

BİREYSEL PARLAYIŞLARLA ŞAMPİYON OLMAK ZOR
Bu sene o kadar kolay değil. Beşiktaş ve Başakşehir ile çekişmek durumundalar. Fenerbahçe yarış dışı kalmış gibi görünse de bir faktör olarak varlığını koruyacak. Onun için bu sezon bireysel bir iki parlayışla şampiyon olmak zor. Konya’dan galibiyetle dönmelerini, o bireysel parlayışa değil, hakeme borçlular, bunu da unutmayalım. Mete Kalkavan’a şunu sormak isterim: O kartı, İstanbul’da, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın ya da Fenerbahçe’nin kaptanı için çıkarabilir miydi? Hiç sanmıyorum...

MAÇIN BAŞINDAKİ PENALTI VERİLSEYDİ OYUN BAŞKA GELİŞİRDİ
Maçın hemen başındaki penaltı verilmiş olsaydı, kuşkusuz ki oyun başka türlü gelişirdi. Hakemin hatası sadece bununla ilgili değil, ısrarlı taktik faulleri de görmezden geldi; kartını kullanmadı. Ama Adanaspor’un da hakkını yemeyelim. Hakem şöyleydi, böyleydi ama haklı bir puan aldılar. Ortaya koydular ki sahaya oynamak için çıkarsan, sonucunu alabiliyorsun. Bozmak için çıkarsan, çarpılman kaçınılmaz olur.

TÜRK FUTBOLU, BU YÖNETİCİ KALİTESİYLE DE İLERLEYEMEZ
Federasyonu eleştirmenin bir ceza konusu olması, her şeyden önce ifade özgürlüğü ile ilgilidir. Federasyon kim oluyor da bunu engellemek gücüne sahip olduğunu düşünüyor? Herkes gibi federasyon da eleştirilebilir, hakemler de. Tabii yöneticiler de! Türk futbolu evet, böyle ilerleyemez ama bu yönetici kalitesiyle de ilerleyemez. Hafta sonunda Everton’da 11 yaşında altyapıya girip, 18 yaşında birinci takıma çıkmış Davies oynadı, M. City’ye bir de gol attı. Maçın sonunda City’de oyuna giren oyuncu da 18 yaşındaydı. Bizim yöneticilerimiz, bizim teknik direktörlerimiz bu konuda ne düşünüyorlar? Neden alt yaş gruplarındaki başarılı oyuncuların hiçbirini 1. Lig’de, Süper Lig’de izleyemiyoruz? Futbolumuz gelişecekse her şeyden önce böyle gelişecek.

BANA GÖRE BAŞAKŞEHİR’İN KADROSU HÂLÂ YETERSİZ
BAŞAKŞEHİR’in kadrosunun yeterli olmadığını düşünmeye devam ediyorum. Ancak diğer yandan şu da ortaya çıktı ki Abdullah Avcı, gereçketen de makine gibi işleyen bir takım kurmayı da başarmış. Avcı, hakemlere kurban edilmezse, şampiyon olabilecek bir ekip yarattı... 

QUARESMA’DA BÜYÜKLÜK KOMPLEKSi VAR
RICARDO Quaresma’da ‘kifayetsiz yıldız sendromu’ var bence. Portekizli yıldızda bir tür büyüklük kompleksi var. Fakat bunun altı boş olduğu için böyle tatsız sonuçlarıyla ortaya çıkıyor. Quaresma, büyük bir ihtimalle ya parasına zam istiyordur ya da Beşiktaş’tan gitmek.

TERiM’iN ÇAPI FEDERASYONDAN DAHA BÜYÜK
Şu an için mümkün görünmüyor. Terim bırakmadan, federasyonun Terim’e “İşi bırak” diyebilmesi mümkün değil çünkü Terim’in çapı, federasyonun çapından daha büyük. Terim bırakırsa da zaten bu pozisyonu hak edecek hocaların içinde Şenol Güneş bir numaralı tercih olur, olmalıdır.


UĞUR MELEKE
EKiCi NADiDE BiR SPORCU ÇÜNKÜ İKİ YÖNLÜ BİR FUTBOLCU
TABİİ ki Rodrigues’in 45 dakikalık solosu haftanın en dikkat çekici performansı. Ama Bursa önünde Mas ve Pereira’nın tutarlı oyunlarına bakılırsa Trabzon’un yenilerden aldığı katkı da önemli. 36 yaşındaki Eto’o’nun Türkiye’nin bütün büyük takımlarını birbirine düşürmesi, arama-tarama beceriksizliğimizin ispatı. Ekici’ye ilgiyse doğal. Türkiye’de iki yönlü orta saha kolay yetişmiyor. Milli Takım, göbekte Okay-Ozan-Kaan’la çıkıyor. Ekici, nadide bir sporcu. İki yönlü. Asisti var, şutu var. Herkesin istemesi doğal.

GALATASARAY’IN FiNAL YAPMA BECERiSi ÇOK DAHA YÜKSEK
Sanırım yöntemsizlik yöntem oldu G.Saray’da. Sporcular, yönetim ve teknik adam zafiyetine o kadar alıştı ki artık futbolcu odaklı palyatif düzen, kalıcı düzene dönüştü. Oyunla kazanamıyorlar, ama her maçı kazandıracak bir oyuncu çıkıyor sahneye. Bu kez de Rodrigues çıktı. Şampiyon olurlar mı, şu aşamada bilmek zor. Ama iki önemli avantajları var: Birincisi, G.Saray bir turnuvanın finaline eşit şartlarda girerse kazanan oluyor. Final yapma becerileri çok yüksek. İkincisi de, ligin en büyük oyuncusuna sahipler, Muslera’ya. Muslera, Hagi ve Alex’in olduğu kategoriye yaklaşıyor. “Son 5 yıldaki 10 kupanın 5’ini ben eve götüreyim, vitrine koyayım” dese, kimse ağzını açamaz herhalde kulüpte!

FENERBAHÇE TEK YETENEKLiYE BAĞIMLI OLMAZ, OLAMAZ!
Penaltı, evet. Ama o pozisyondan sonra hâlâ 80 dakika var geride. Advocaat’ın maça ileri 6’lıda tek bir yetenekliyle, Lens’le çıkması, ilk hatası. Büyük takım çalışkan, savaşçı, yürekli olur, evet. Ama bunların hepsinden önce kaliteli olur, yetenekli futbolculardan oluşur. Tek bir yetenekliye bağımlı olmaz, olamaz. Mehmet sakatlandığında şaşkın Karavaiev’i sokması başka bir hata. Van Persie’yi son 10 dakikaya kadar yanında bekletmesi de. Puan kaybının sebep sıralamasında Advocaat’ın formsuzluğunu ilk sıraya yazarım ben...

HADi TFF BAŞKANLIK SEÇiMiNi 302 DELEGEDEN KURTARALIM
YILDIRIM, söylediği son derece doğru şeylerin arasına bir sürü yanlışı katarak, kendi doğrularını da zehirleyen uzun ve karmaşık bir konuşma yaptı. Hakemler arası gruplaşma iddiasında haklı. Ama içine kattığı yanlış bilgilerle zehirledi iddiasını. Serkan Çınar, Cüneyt Çakır’ın yurtdışı ekibinde yok. Çınar’ın mentörü de yok. İşi cumhurbaşkanına filan havale etmek yerine keşke şunları söylese mesela: TFF başkanlık seçimini 302 delegenin dudaklarının arasından çıkaralım. Delege sayısını 3-5 bine çıkararak, tabana yayalım. Video hakem uygulamasını ivedilikle getirelim. Talimatı değiştirelim, hakemleri tehdit eden yöneticiler gerçek cezalar alsın ve sağlıklı maç yönetebilsinler.

BAŞAKŞEHiR KARARI iÇiN DÖRT MAÇI BEKLEYELiM
4-5’i altyapıdan 15 oyuncuyla çıkmış Kayseri’yi yenemeyecek takım yoktu. Ama F.Bahçe maçına daha inanarak çıkacaklar. Yarışı sonuna kadar sürdürecekler, ancak kazanabilirler mi, bunu F.Bahçe-Kasımpaşa-Osmanlı ve Konya ile oynadıklarında net göreceğiz.

QUARESMA’NIN YARATILIŞI BÖYLE...
Yaratılış. 2003’te onu İnönü’de U21 takımımıza karşı izlediğimde de öyleydi, Inter’de de, Barça’da da... Ama yaratılışının böyle olması, hep tolere edileceği anlamına gelmiyor. O, Beşiktaş için bir şanssa, Beşiktaş da onun için bir şans. Bazen kulübede oturtulup, bu formanın değeri anımsatılmalı.

TERiM, G.SARAY’I KONUŞMAKTAN ÇEKİNMEMİŞTi
Milli Takım’ın başında Fatih Terim gibi değerli bir hoca var. Kontratı sürüyor. Gerçi Terim’in kendisi, Riekerink görevdeyken Galatasaray hocalığıyla ilgili konuşmaktan imtina etmemişti ama Şenol Güneş’in Fatih Terim görevdeyken böyle bir görüşme yapacağına ihtimal vermiyorum.

MEHMET ARSLAN
ARAVAIEV, GÖNÜL iLE CANER’i ARATMAZ
RODRIGUES: Yasin’i susturur, Bruma ile gol yollarını açar. ◊ BABEL: Osmanlı maçında göze batmadı ama maçın adamı olacağı maçları izleyeceğiz çok yakında.

KARAVAIEV: Fenerbahçe’nin Caner ve Gökhan ile boşalan kanat aksiyonunu doldurur.

ETO’O KONUSU: Hepimizin nezakete ihtiyacı var. Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk’ün davranışı (hele hele Fikret Orman’ın da olduğu bir toplantıda) hiç şık değildi.

EKİCİ KONUSU: Bir yönetici bana şu sözü söyledi: “Ekici devre arası F.Bahçe’ye Gİ-DE-MEZ. Sezon sonu gider o ayrı.” Bu ifade bana Olcay transferinde imzalanan protokolü hatırlattı. Ne diyordu orada, “Olcay 200 bin Euro’ya Trabzon’a imza atar. Ama Ekici başka bir kulübe giderse bu bedel 2 milyon Euro olur.” Bu madde her şeyi açıklıyor. Ya Ekici ikna edilecek, ya da sezon sonu Fenerbahçe’ye gidecek.

GALATASARAY’IN ŞANSI DAHA AZ
Kazanan her zaman haklıdır. Artık G.Saray hakkında kesin konuşmaya korkuyorum. Çünkü hepimizi yanıltıyor. Fenerbahçe daha iyi takım, ama G.Saray 4 puan farkla önde. 17 haftayı böyle kapatmışsanız 34. haftayı da kapatma şansınız var. Yine de risk alıp söyleyeyim. Şampiyonluk şansları diğer takımlara oranla daha az. 

F.BAHÇE’NiN KAYBINDA TRANSFER DAHA ETKiLi
DENİZLİ’nin sözüdür, “Sadece futbolcular değil, bazen de antrenörler formsuzdur.” Bence de Adana maçında Advocaat formsuzdu. Sahaya sürdüğü ve yaptığı değişiklikler puan kaybının en önemli nedenlerinden biriydi. Hakem penaltıyı verse, skor farklı olurdu belki, ama unutmayalım ki Advocaat transfer istiyor.İki oyuncu görderiliyor, bir oyuncu alınıyor. Transfer politikası da etkili bence. Takım güçleneceğine zayıfladı

YILDIRIM KEŞKE HEP BU KADAR AÇIK KONUŞSA
Türkiye’de spor konusunda en birikimli yönetici Aziz Yıldırım. Bu bakımdan sözlerine gerçekten kulak verilmeli. Ama hangi Aziz Yıldırım’ın? “Bana ne ceza verirseniz verin, umurumda değil” diyen ve kurallara saygı duymayan Aziz Yıldırım mı? “Yerli oyuncular kendilerini çizginin üstünde görüyor. Gelişme sağlamıyor” diyen Aziz Yıldırım mı? Ben ikincisini tercih ediyorum her zaman. Yıldırım, düşüncelerini keşke her hafta açıklasa ve bu kadar açık konuşsa. Ama herkesi kurallara saygı duymaya davet ederek ve saygı duyarak. “Verdiğiniz ceza umurumda bile değil” derseniz, insanlar da “İşime gelen kurala uyarım” duygusunu yaratırsınız. Bu defa aynı hakkı hakemlere, ve futbolculara da verirseniz.  

BAŞAKŞEHiRYA 3. YA 4. OLUR
Sezon sonu sıralamada 3 ya da 4. sırada olur Başakşehirspor. Bu kanaatim hâlâ da değişmiş değil. Bunun için Başakşehir’in değil Türkiye’deki futbol ikliminin değişmesi gerekir. Başakşehir, büyükler gibi saha dışında mükemmel değil.  

Q7’NiN HAREKETiNi ABARTMAYA GEREK YOK
Ben Quaresma’nın davranışının çok abartılması gerektiğini düşünmüyorum. Babel geldi, Talisca döndü. Elbette kendini müthiş bir rekabetin içinde hissediyor. Beşiktaş açısından bakarsanız iyi ki bu tepkiyi göstermiş. Çünkü oynama isteğini ve hırsını gösteriyor. Bunu dengelemek Şenol Güneş’e düşüyor.   

ŞENOL GÜNEŞ’E MiLLiTAKIM ÇOK YAKIŞIR
Neden Şenol Güneş Milli Takım’ın başına geçmesin ki? Hele hele Dünya Kupası’na gitme şansımız kalmazsa. Fatih Terim, herhalde kendisi için bir karar alacaktır Dünya Kupası’na gidemezse. Ayrıca Şenol Güneş Milil Takım’a da çok yakışır.


UĞUR VARDAN
ETO’O OLAYI NEZAKET AÇISINDAN SKANDALDI
Rodrıgues önde göründü. Eto’o olayı nezaketi açısından bile skandaldı. Messi ya da Ronaldo günün birinde aramıza katılsa, önce Eto’o’dan brifing almaları gerekecek. Ve Ekici... Meğer ligimizde, adına uygun ‘süper’ bir yetenek varmış da keşfedememişiz. Ekici dengeleri değiştirecek bir futbolcu değil. Mantıksız rekabetin sonuçları...

SELÇUK FORMSUZ, DERDiYOK GAMSIZ
Görüntü Feldkamp-Cevat Güler sezonu olduğu kadar, Hamzaoğlu dönemi şampiyonluğunu da andırıyor, ama ben yine de bu futbolun, şimdiki görüntüsüyle bir noktada iflas edeceği kanaatindeyim. Defans aynı vasatlıkta, Selçuk aynı formsuzlukta, Derdiyok gamsız.

KAYBIN NEDENi HAKEMLER DEĞiLDi
F.bahçe beraberliği yakaladıktan sonra 2. golü yedi. Hakemler herkes için problem. Kaybın nedeni hakemler değildi, zaten bunu Advocaat da söyledi. Asıl konu Başakşehir maçı. F.Bahçe için ‘Sezon finali’ anlamına geliyor.

BU SiSTEMDE SÜREKLi BÜYÜKLER KOLLANIYOR
Puan kaybetmenin kızgınlığının dışavurulduğu bir konuşmaydı. Haklı noktalar da vardı, çelişen bölümler de. Şöyle bir görüntü ortaya çıkıyor; ne zaman F.Bahçe puan kaybetse Yıldırım sisteme öfkeleniyor. Bu sistem soyut bir şey değil ki. Bu sistemde sürekli ‘büyükler’ kollanıyor. Problem, biri başarılı olduğunda diğerlerinin başarısızlığını fatura edecek günah keçileri araması.

EN ÖNEMLi ViRAJ FENERBAHÇE MAÇI
Baştan, baştan beri ikna ediyordu. F.Bahçe maçı onlar açısından ilk önemli viraj, kaybetmeleri gardlarını düşürmeyecek, hızlarını yavaşlatacak, ama galibiyet yarışı 4 bilinmeyenliden 3’e dönüştürecek.

QUARESMA BiR TÜRLÜ BÜYÜMÜYOR
Quaresma’nın bu oyuna çocuksu tutkusu malum. Bir türlü büyümediği de. Ama Querasma bu.

ŞAMPiYON DA OLDUĞUNA GÖRE
Elbette. Güneş’in hocalığındaki tek eksik ‘şampiyonluk’tu. Bu defter de kapandığına göre Milli Takım’a dönebilir.