Yeter ki çoÅŸalım

Åžut yeteneÄŸimiz sayesinde hücumda pek derdimiz yok. Belgrad’daki problemimiz savunma olacaktır. Oyuncularımızın savunmada özverili savaÅŸmaları için moral olarak coÅŸmaları ÅŸart. CoÅŸtuÄŸumuz gün harikayız, coÅŸmazsak savunmada önümüze bakıyoruz.2001 Avrupa Basketbol Åžampiyonası’nda tarihi bir baÅŸarıya imza atan 12 Dev Adamımız, 16-25 Eylül tarihleri arasında bu kez Sırbistan&Karadağ’da Eurobasket 2005’te kürsü mücadelesi verecek. Avrupa Åžampiyonası öncesi son büyük sınavı Efes Pilsen Cup 4’te veren A Milli Basketbol Takımımız, ÅŸampiyonlukla büyük moral depoladı. Peki, bu büyük turnuvada Ä°talya gibi bir takımı 31 yıl sonra devirerek birincilik kürsüsüne çıkan 12 Dev Adam, Eurobasket 2005’e hazır mı, eksileri ve artıları neler? Hürriyet’in usta yazarları, basketbolun duayenlerinden Yalçın Granit ile Esat Yılmaer, 12 Dev Adam’ı deÄŸerlendirdi.* Efes Cup’taki ciddi provada milli takımımız sizde nasıl bir etki bıraktı. Avrupa Åžampiyonası için avantaj ve dezavantajları olarak gözünüze çarpan özellikleri nelerdi?Yalçın Granit: Efes Pilsen Cup, Avrupa Åžampiyonası öncesi ümitlerimizi inanca çevirdi. Belgrad’daki Avrupa Åžampiyonası için ümitlerimiz giderek büyüyor. Åžu anda Avrupa’nın iyileri arasındayız. Belgrad’da, en iyiler arasına girme, hatta baÅŸa oynama ÅŸansımız var. Tabii zirveye giden yol kolay bir yol deÄŸil. Ama basketbolda ‘yetenek varsa çare tükenmez’ diye bir atasözü vardır. Biz de çok yetenek var. Ä°brahim ve Serkan, Avrupa’nın en iyi ÅŸutörleri. Mehmet Okur ve Hidayet’in Avrupa karmasındaki yerleri neredeyse garanti. Elimizde Mirsad, Kaya, Ermal ve Kerem Gönlüm gibi yürekli, dışa dönük 4 savaşçı uzunumuz var. Bunların hepsi hücumda da etkililer. Takımımızda 10 adet birbirinden kıymetli, üstelik hem genç, hem tecrübeli oyuncumuz var. Bizden iyi ilk 5’e sahip takımlar olabilir. Ama 10 kiÅŸilik toplamda biz ve Sırbistan&KaradaÄŸ, Avrupa’nın en iyileriyiz. Türk ırkı Avrupa’nın topa en yatkın ve en niÅŸancı ırkı. Top bizim çocukları seviyor. Bu yüzden bizim ‘şut’ diye bir derdimiz yok. Kısamız, uzunumuz ÅŸut atabiliyor. Yakında Fatih Solak 3 sayı atmaya baÅŸlarsa kimse ÅŸaÅŸmamalı. Åžut yeteneÄŸimiz sayesinde hücumda pek derdimiz yok. Savunmada ise çok istekli ve çok kararlı bir ülke olduÄŸumuz söylenemez. Ama yukarıda saydığım 4 uzunun birarada oluÅŸu bu takımın ÅŸansı. Ãœstelik Kerem Tunçeri gibi bire birde Avrupa’nın en iyi point guard savunmacısına sahibiz. Kerem, baskılı savunmasıyla bu turnuvada rakiplerini o kadar bunalttı ki, çoÄŸu point guard çareyi, hücum ettikleri potaya sırtını çevirmede buldu. Kerem, baskılı savunmasıyla savunma literatürüne, ‘TuttuÄŸun point guardı pivot yap’ sloganını ekledi. DiÄŸer point guardımız Ender Aslan da savunmada özverisini artırdı. Bu da olumlu geliÅŸmelerden biri. Yine de, ‘Türkiye’nin Belgrad’daki problemi savunma olacaktır’ diyebiliriz. Sebebi basit. Türk oyuncuların savunmada özverili savaÅŸmaları için moral olarak coÅŸmaları ÅŸart. CoÅŸtuÄŸumuz gün harikayız, coÅŸmazsak savunmada önümüze bakıyoruz. Esat Yılmaer: Efes Pilsen Cup’ın birinci günündeki Türk Milli Takımı ile son günde kupaya uzanan 12 Dev Adam arasında gerçekten büyük farklar vardı. Bu 5 günlük sürede takım olma yolunda önemli adımlar atan devlerimizin, en büyük silahları ise sahada yaptıkları inançlı savunmaydı. Ä°talya gibi kapasiteli bir takımı 56 sayıda tutabiliyorsak, bu savunmayı ne denli baÅŸarılı yaptığımızın kanıtıdır.Savunmadaki tek sıkıntımız, direncimizin zaman zaman düşmesi. EÄŸer Ä°talya maçının üçüncü periyottaki muhteÅŸem duvarı, maçın büyük bölümüne yayabilirsek, o zaman Avrupa’nın zirvesi için söz sahibi oluruz.Ä°lk kez bu kadar yetenekli ve birbiri ile kenetlenmiÅŸ bir takıma sahibiz diye düşünüyorum. Saha içinde yapılan her baÅŸarılı hareketten sonra oyuncuların birbirleriyle yaptıkları jestler de bunun en açık kanıtı. En sorunlu bölgemiz olan oyun kurucu pozisyonumuzu, Kerem Tunçeri ve Ender’le bu kez halledileceÄŸine inanıyorum. Kerem tüm turnuva boyunca oynaması gerektiÄŸi gibi oynadı. Hidayet de her zaman onlara yardımcı olacağını gösterdi. Serkan ve Ä°brahim’le ÅŸut sorunumuzun olacağını hiç düşünmüyorum. Mirsad, Kaya, Ermal, Mehmet Okur ve Kerem Gönlüm çember altının önemli silahları. Tüm bu çocukların genç yaÅŸlarına karşın uluslararası deneyimleri de bize umut veriyor.* Milli Takımımız için seyirci büyük bir itici güç. Kritik anlarda, moral motivasyonun azaldığı dönemlerde seyircinin itici gücü onları kendine getiriyor. Avrupa Åžampiyonası’nda bunu hissedememek onları nasıl etkileyecek? Yalçın Granit: Biz Türk seyircileri Belgrad’a götüremediÄŸimize göre ne yapmalıyız? Yetenek varsa çare tükenmez. Çare görev taksiminden geçiyor. Bizim DoÄŸan Hakyemez önderliÄŸinde asistan koçlar ve menajerlerden oluÅŸan çok kıymetli bir kenar yönetimimiz var. Bu ekip oyuncuların tümünü avuçlarının içi gibi iyi tanıyorlar. Tanjeviç’in teknik sorumluluÄŸuna kimsenin diyecek bir ÅŸeyi yok. Ama moral sorumluluk DoÄŸan’ın liderliÄŸindeki kenar yönetimde olmalıdır. Bu yönetim her maçta pozitif enerji üreten bir fabrika gibi çalışmalı, içe dönük, donuk her oyuncuyu morale sokmalıdır.Pozitif enerji kaynağının sahadaki uzantısı Ä°brahim ve Mirsad’dır. Bugün dünya basketbolunda moral asist diye yeni bir kavram var. Bunun sayı pası vermeyle ilgisi yok. Tamamen moral üstüne kurulmuÅŸ bir kavram. Ä°statistiklere bile geçmiyor. Oyuncuların birbirlerine özgüven kazandırdıkları her hareket, her fısıltı, her iÅŸaret moral asist sayılıyor. Biz coÅŸarsak, bizi kimse yenemez. Bunun için de oyuncuların birbirlerine moral vermesi ÅŸart. Oyunda moral veren, moral buluyor. 10 kiÅŸi oynamanın avantajları da var. Ä°lk yarım saatte 10 oyuncu, 15’er dakika oynayabiliyor. Bu yeterli bir süre. Son 10 dakikayı o gün için gününde olan 5-6 kiÅŸi ile tamamlayabiliriz. Böylece zinde, faul problemi olmayan, iyilerin içinden o gün için en iyilerinin seçildiÄŸi bir 5 ile maçı bitirme ÅŸansımız var.Böyle bir ÅŸans Avrupa’da hiç bir takımda yok.Esat Yılmaer: Bizim oyuncularımız elbette moral faktöründen çok fazla etkilenen bir yapıya sahipler. Bu takımın coÅŸtuÄŸu anda dünya üzerindeki her takımı devirebileceÄŸi görüşüne tüm yüreÄŸimle katılıyorum. Mirsad aslan yüreÄŸi ve savaşçı kiÅŸiliÄŸiyle bu coÅŸkunun en önemli parçası. Ä°brahim ve Hidayet’in maçın seyrini deÄŸiÅŸtirecek ÅŸutları, bu coÅŸku faktörünü artıracak baÅŸka bir olgu. Uzunlarımızın çember altında zevk alarak yapacakları savunma da moral olarak bizi olumlu etkiler.Bundan önceki dönemlerde takım olamamaktan yakınıyorduk. Åžimdi artık bu yönde önemli geliÅŸmeler yaÅŸandı. Birlikte oynamayı daha becerebilir hale getirdik. Oyun kurucularımız Kerem ve Ender bu bölümün anahtarları. Onlar dengeli olurlarsa bu denge tüm takıma yayılır.Kenar yönetim ve federasyon bu takımın baÅŸarısı için inanılmaz bir çaba gösteriyor. Ä°nanıyorum ki, bu çabalar modern basketbolun gereklerini yerine getiren 12 Dev Adamımız’ın bu zorlu yolunda çok yardımcı olacaktır. EÄŸer, yaptığımız hatadan çabuk etkilenmemeyi daha iyi öğrenir, hücumda biraz daha hareketli olabilir ve zaman zaman unuttuÄŸumuz geriye çabuk koÅŸma faktörünü hiç aklımızdan çıkarmazsak, Belgrad’dan ülkeye son derece sevindirici haberler göndeririz. Lig renkli olacak* Bu sezon bizi nasıl bir lig bekliyor?Yalçın Granit: Bu yıl lig muhteÅŸem olacak. Ãœlker, 3 büyüklere finansör olarak son yılarda Türk basketboluna saÄŸlanan en büyük olumlu katkının sahibi oldu. F.Bahçe, G.Saray ve BeÅŸiktaş’ın baÅŸa oynayacak iddialı takımlara sahip olacağı muhakkak. Hayalini kurduÄŸumuz Abdi Ä°pekçi’nin tıklım tıklım dolmasına sadece günler var ve bu gerçekleÅŸince televizyon kanalları, maçları yayınlamak için sıraya gireceklerdir.Not: Efes Pilsen’in maçlarda ÅŸov yapan kızları var; ‘Efes Pilsen Kızları.’ 7-8 kiÅŸilik ekibin üyelerinden birisi, zaman zaman diÄŸerlerinden ayrı olarak tek başına ÅŸova çıkıyor. Belli ki, o yetenek olarak diÄŸerlerinden üstün. Ne beklenir, ekipteki diÄŸer kızların onu kıskanması. Ama kenardaki o kızlar, tek başına ÅŸovu üstlenen yıldızı yürekten alkışlıyor. Ä°ÅŸte gerçek takım oyunu bu. Takım oyunu anlayışını görmek için Efes Pilsen Kızları’nı izleme fırsatını kaçırmayın.Esat Yılmaer: Devlerimiz Türk basketbolunun lokomotifi. Onların getireceÄŸi coÅŸku tabii ki ligimize de olumlu yansıyacaktır. Yurt dışına giden bazı yıldızlarımızın dönüşü, Fenerbahçe ve BeÅŸiktaş’ın hamleleri bu sezon basketbol ligimize de renk ve heyecan getirecektir. Tabii burada 12 Dev Adamımız’a da büyük rol düşüyor.BOGDAN Tanjeviç Cesur adam* Bogdan Tanjeviç milli takımımızda ne deÄŸiÅŸtirdi?Yalçın Granit: Tanjeviç, çok iyi bir basketbol adamı, çok da cesur. Türk koçların kenarda tuttukları bir çok genç oyuncuya ÅŸans tanıyarak, basketbola yeni bir bakış açısı ve cesaret getirdi. Ona teÅŸekkür borçluyuz. Tanjeviç’le, Yugoslav basketbolunda bizim bilmediÄŸimiz ne varsa öğrenme ÅŸansını elde ettik. Ama Tanjeviç, tipik bir Yugoslav ekolü temsilcisi. Yugoslav koçların maçlar sırasında çok agresif tutumları var. Oyunun başından sonuna kadar, bir saniye susmadan, oyuncuları uyarma peÅŸindeler. Ben buna, ‘sınırsız uyarı’ diyorum. Sınırsız uyarının gayesi oyuncuların savunmada konsantrasyonlarını artırmak. Sınırsız uyarı ilk uygulandığı, özellikle genç takımlarda etkili oluyor. Ama günler geçtikce sınırsız uyarının içindeki olumsuz uyarıların dozu ve miktarı artıyor. Bu da giderek oyuncuların önce bezginliklerine sonra da küskünlüklerine neden oluyor.Bizim oyuncularımız yaÅŸlandıkca tenkit sevmez oluyorlar ve reaksiyonları iÅŸlerine dönmek oluyor. Sınırsız uyarıya bir de çok kısa aralıklarla adam deÄŸiÅŸtirme ekleniyor. Türk oyuncuların ise basketbolda tek gayeleri var. Oynadıkları takımda olabildiÄŸince çok zaman alıp oyunda kalmak. Bu durum, her biri kendi takımında yıldız olan milli takım oyuncuları için daha da geçerli. Efes Cup’un ilk maçlarında oyuncu kazanma devrinin geride kalıp, maç kazanma sorumluÄŸunun arttığı son dönemlerde, Tanjeviç 12 oyuncuyu birden sokup çıkarınca, küskünlük hududuna çok yaklaÅŸtığımız endiÅŸesindeydim. Ä°talya maçında yanıldığıma sevindim. Tabii Ä°talya maçındaki coÅŸkunun ardında tribünlerde dalgalanan binlerce Türk bayrağının etkisini unutmamak gerek. Esat Yılmaer: Avrupa Åžampiyonası için hazırlık dönemi baÅŸladığında beklenmedik yenilgiler aldığımızda Tanjeviç ısrarla ‘Bunlar önemli deÄŸil. Ben Avrupa Åžampiyonası’nda bu takımı formunun zirvesine çekeceÄŸim’ diyordu. Bu yoldaki ilk sinyalleri de Ä°stanbul turnuvasında aldık. Tanjeviç bu turnuvada çok adam kullanarak herkesi denedi. Kariyeri ve bilgisi tartışılmaz bu deneyimli koça oyuncuların da büyük saygı duyduÄŸunu görmek gerçekten sevindirici. OlgunlaÅŸmış basketbolcularımız Tanjeviç yönetiminde egolarını bir kenara itip birbirleriyle yardımlaÅŸmayı daha üst noktalara çekmiÅŸler. Zaman zaman hatalar olmuyor deÄŸil. Ama karşılıklı anlayış ve güven içinde bunlar da giderilecek. RusyaAlmanyaÄ°talyaUkraynaHırvatistanTÃœRKÄ°YELitvanyaBulgaristanSlovenyaFransaYunanistanBosna&HersekLetonyaSırbistan&KaradaÄŸÄ°spanyaElemeden gelecek takım16 Eylül 2005Türkiye-Litvanya (Saat 21.00)17 Eylül 2005Bulgaristan-Türkiye (Saat 21.00)18 Eylül 2005Hırvatistan-Türkiye (Saat 21.00)Â