Güncelleme Tarihi:
“Zlatan futboldan değil, futbol Zlatan’dan emekli oldu!”
Paris Saint-Germain'de forma giyen Sergio Ramos’a ait bu sözler, Zlatan Ibrahimovic’in emekliliğinin en doğru özeti belki de...
İtalya Serie A takımlarından Milan’da forma giyen efsane futbolcu Ibrahimovic, geçtiğimiz pazar günü oynanan ligin 38. ve son maçında unutulmaz bir vedayla kariyerine nokta koydu.
Milan’ın evinde oynadığı ve Hellas Verona’yı 3-1 mağlup ettiği karşılaşmanın son düdüğünün ardından kırmızı siyahlılar tarafından hazırlanan özel 'jübile' töreninde sahaya çıkan 41 yaşındaki Ibrahimovic, futbolcular ve taraftarlar tarafından dakikalarca alkışlandı.
‘MİLAN’A DEĞİL AMA FUTBOLA VEDA ETME ZAMANIM GELDİ’
Duygusal anlar yaşayan efsane futbolcu, yaptığı konuşmada, “İlk geldiğimde bana mutluluk verdiniz, ikinci gelişimde ise sevgi… Beni kollarınızı açarak karşıladınız, evimde hissettirdiniz. Bu sahada birçok anım bulunuyor. Her zaman Milan taraftarı olacağım. Milan’a değil ama futbola veda etme zamanım geldi” diyerek gözyaşları arasında taraftarları selamladı.
Spor tarihinin belki de en 'yüksek egolu' sporcularından biri olarak görülen Ibrahimovic, kendine has üslubunu Hellas Verona taraftarının veda törenine damgasını vuran ıslıklı protestosu esnasında da korumayı bildi.
Veda konuşması sırasında ıslıkların devam etmesi nedeniyle konuk takımın taraftarlarına dönen efsane yıldız, “Siz yuhalamaya devam edin. Bu hayatınızda görebileceğiniz en büyük anı” diyerek büyük alkış topladı.
Törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ibrahimovic, “Bu sabah uyandığımda yağmur yağıyordu ve Tanrı’nın bile üzgün olduğunu düşündüm” diyerek son noktayı kendi üslubuyla koydu.
Peki yüksek egosu ve büyük kabiliyetiyle her dönem adından söz ettiren Ibrahimovic, hayatının bu noktasına nasıl geldi? Sözleri, olayları ve yaşamıyla bir tür fenomen olarak görülen yıldız futbolcunun hayatından ilginç kesitler…
GÖÇMEN BİR AİLENİN YALNIZ ÇOCUĞU
Zlatan Ibrahimovic’in kariyeri sayısız başarıyla dolu. Malmö, Ajax, Juventus, Inter, Barcelona, Paris Saint Germain, Manchester United, LA Galaxy ve Milan (2 kez) forması giyen Ibrahimovic, 1 UEFA Avrupa Ligi, 1 Avrupa Süper Kupası, 1 FIFA Dünya Kulüpler Kupası, 5 İtalya Serie A, 3 İtalya Süper Kupası, 4 Fransa Ligue 1, 2 Fransa Kupası, 1 İspanya La Liga, 2 İspanya Süper Kupası, 2 Hollanda Ligi, 1 Hollanda Kupası, 1 Hollanda Süper Kupası ve 1 İngiltere Lig Kupası’nı kaldırdı.
“Malmö'deki küçük bir semtten, getto diye adlandırdıkları bir bölgeden geliyorum ve ülkenin başkenti Stockholm'e heykelim dikilecek. Geldiğim yerde diğer çocuklar gibi hissetmiyordum, çünkü kökenlerim farklıydı. Ama dünyayı ele geçirebileceğimi biliyordum, o kesin” diyerek hedefini daha gençlik yıllarında koyduğunu söyleyen Ibrahimovic, taraftarlarla, teknik direktörlerle, kulüp yöneticileriyle ve oyuncularla 'kanlı bıçaklı' olmaktan hiçbir zaman çekinmedi.
3 Ekim 1981 tarihinde İsveç’in Malmö kentinde Bosna Hersekli bir baba ve Hırvat bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen, henüz 2 yaşındayken anne ve babası ayrılan Ibrahimovic, sert bir iklimde yetişti. Mahkeme boşanma sonrası Ibrahimovic'in alkolik olan babasıyla yaşamasına karar verdi.
Otobiyografisi Ben Zlatan'da, o günlerde yaşadıkları zor şartlara ayrıntılı şekilde değinen Ibrahimovic, babasının tüm parasını içkiye verdiğini ve evde yiyecek hiçbir şeyin bulunmadığı günler geçirdiklerini anlatıyordu. Aç kalmanın verdiği acıyı çok iyi bildiğini söyleyen Ibrahimovic, bugün bile evindeki buzdolabının her zaman ağzına kadar dolu olmasına özellikle dikkat ettiğini ifade ediyordu.
‘KENDİMİ KANITLAMAM GEREKTİĞİNİ HİSSETTİM’
Kitabında anlattığına göre, Ibrahimovic çocukluk yıllarında okulu hiç sevmiyordu fakat büyük bir potansiyeli vardı. Öğretmenleri özellikle matematiğe özel bir yeteneği olduğunu söylüyordu. Diğer yandan haylazlığına karşın sınavlardan yüksek notlar alması "Kopya mı çekiyor?" şüphelerine yol açıyordu.
Derslerde fazla çaba göstermediğini söyleyen Zlatan, okula sadece bedava bir öğle yemeği yemek için gittiğini de itiraf ediyordu kitabında. Kendi ifadesiyle, hayata tutunması ise futbol sayesinde mümkün olabilmişti.
O günlerde büyük öfke patlamaları yaşadığını söyleyen Ibrahimovic, otobiyografisinde şu satırlara yer veriyordu:
"Ufak tefek bir adamdım. Büyük bir burnum vardı, peltek konuşuyordum ve bu nedenle konuşma terapisi görüyordum. Okulda bir kadın yanıma geldi ve bana ‘S’ harfini nasıl telaffuz edeceğimi öğretti. İçinde bulunduğum durumun çok aşağılayıcı olduğunu düşünmüştüm ve sanırım o sıralarda kendimi kanıtlamam gerektiğini hissettim."
YARAMAZLIK YAPTIĞI İÇİN İKİNCİ YARI SAHAYA SOKULDU 8 GOL ATTI
O dönemlerde, kendisinde gördüğü tüm yetersizliklerin öfkesini sahaya taşıyan Ibrahimovic, kariyerine doğduğu şehir olan Malmö’deki Balkan göçmenlerinin takımı FBK Balkan’da başladı.
Yeteneği sayesinde sahaya çıkar çıkmaz tüm gözleri üzerine çekiyordu. Yıllar sonra döneme ilişkin anılarını aktaran kulüp yöneticileri, yıldız futbolcuyu daha 10 yaşındayken 12 yaş grubunun maçlarına çıkardıklarını söyleyecekti.
Hatta anlatıldığına göre bir seferinde Ibrahimovic maçta yaramazlık yaptığı için yedek kulübesinde oturmakla cezalandırılmıştı. Devre arasına 4-0 mağlup giren takımın antrenörü, maçın ikinci devresinde Ibrahimovic’i sahaya sürmüştü. 8-5 FBK Balkan’ın üstünlüğüyle sonuçlanan maçta, takımının tüm gollerini Ibrahimovic atmıştı.
‘ZLATAN SEÇMELERE GİRMEZ!’
Altyapıda dikkatleri üzerine çeken ve Malmö takımına transfer olan yıldız futbolcu, 1996-1999 yılları arasında kendi yaş gurupları içerisinde hızla sivrildi. Kısa zamanda Malmö taraftarının gönlünü çelen Ibrahimovic, hırsı, dayanıklılığı ve kendinden emin tavırlarıyla kulübün A takımına kadar yükseldi.
Fakat, 1999 sezonunda Malmö’de işler hiç de istendiği gibi gitmiyordu. Bir önceki sezon küme düşen Malmö’yü yeniden üst lige çıkarmak için muazzam bir efor sarf eden Ibrahimovic, büyük dikkat çekiyordu.
Tüm Avrupa kulüplerinin peşinde olduğu futbolcunun, İngiltere’nin en köklü kulüplerinden Arsenal’in efsane teknik direktörü Arsene Wenger’in teklifini küçümseyerek reddetmesi büyük bir şok yaratmıştı. Daha sonra bu transfere neden sıcak bakmadığı sorulduğunda ise Ibrahimovic’in yanıtı çok netti:
"Wenger, daha 17 yaşındayken beni seçmelere almak istediğini söyledi ancak onu anında geri çevirdim. Zlatan seçmelere girmez."
ARSENAL’İ REDDETTİ AJAX’IN YOLUNU TUTTU
Wenger’in teklifine sırt çeviren Ibrahimovic, rotasını Hollanda futbolunun köklü kulüplerinden Ajax’a çevirdi. 20 yaşındayken 8,7 milyon Euro karşılığında Hollanda’nın yolunu tutan yıldız futbolcu, antrenörlerin korkulu rüyası olacağını ilk kez burada gösterdi.
Kendine olan güveni ve bunu her fırsatta dile getirmesi nedeniyle, Ajax teknik direktörü Co Adriaanse genç yıldıza şans vermedi.
2001 yılının Kasım ayında takımın başına gelen Ronald Koeman ise Ibrahimovic’i takımın merkezinde konumlandırdı. Ajax, sezonu lig şampiyonu olarak bitirdi.
Hollanda ekibindeki kariyeri boyunca başarılı sezonlara imza atan Ibrahimovic, çıktığı 74 maçta 35 gol kaydetti.
İTALYA MACERASI BAŞLIYOR
31 Ağustos 2005 tarihinde İtalya’nın köklü takımlarından Juventus, Ibrahimovic’i 16 milyon Euro karşılığında kadrosuna katmayı başardı. İlk sezonunda attığı 16 golle şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Ibrahimovic, iki sezon geçirdiği Juventus’ta beklenen katkıyı veremedi.
Bunun en büyük sebeplerinden biri İtalyan futbolunu derinden sarsan şike skandalıydı. 2006 yılında hakemlerin ve futbolcuların da dahil olduğu olaylar nedeniyle Juventus, Serie B’ye yani ikinci lige düşürüldü.
Ibrahimovic ise doğruca Juventus’un ezeli rakibi Inter’in yolunu tuttu. İlk sezonda attığı 15 golle takımının en golcü ismi olan yıldız futbolcu, ilk yılında önemli başarılara imza attı. 17 yıldır kupa yüzü göremeyen Inter’i şampiyonluğa taşıyan Ibrahimovic, kulübün hasret kaldığı başarıları tek tek taraftara armağan edecekti. Üst üste üç kez lig şampiyonluğunu kazanan Ibrahimovic, 2008-2009 sezonunda attığı 25 gol ile gol kralı oldu.
‘GUARDIOLA’YI HER AN ÖLDÜREBİLİRDİM’
Inter’deki unutulmaz performansıyla bütün gözleri üzerine çeken Ibrahimovic’in bir sonraki adresi Barcelona’ydı. Barcelona Başkanı Joan Laporta, yıldız futbolcuyu alma konusunda kararlıydı. Bu nedenle Aleksandr Hleb ve dönemin formda golcüsü Samuel Eto’o’yu Inter’e kiralık veren Laporta, Ibrahimovic’i 46 milyon Euro’ya Barca’ya getirdi.
İspanya ligine hızlı başlayan Ibrahimovic, 2009 UEFA Yılın Takımı’na seçilmeye hak kazandı. Barcelona tarihinin en iyi kadrosu olarak gösterilen, Gerard Piqué, Carles Puyol, Dani Alves, Andrés Iniesta, Xavi, David Villa ve Lionel Messi’den kurulu olan takımın başında o dönemde başarılı teknik adam Pep Guardiola bulunuyordu.
Guardiola ile bir türlü yıldızı barışmayan Ibrahimovic, İspanyol teknik adam tarafından Messi’ye yer açmak için hücumun kanat bölgesine çekilmek istenince ipler bütünüyle koptu.
Guardiola ile yaşadığı sürtüşmeye değinen Ibrahimovic bir röportajında, "İlk başlarda Guardiola benim için fena değildi. Ancak daha sonra antrenman alanının yanına bir ambulans istedim çünkü her an onu öldürebileceğimi söylemiştim" diyerek gerilimin boyutlarını gözler önüne sermişti.
MİLANO’DAN PARİS’E…
Guardiola’dan rahatsızlık duyan ve aradığını Barcelona’da da bulamayan yıldız futbolcu İtalya’ya dönmeye karar verdi. 2010-2011 sezonun başında İtalya’nın köklü kulüplerinden Milan’a kiralık olarak giden Ibrahimovic, 21 maçta 13 gol, 8 asistlik performansıyla takımının şampiyonluğunda önemli pay sahibi oldu.
Ibrahimovic, kariyerinin en parlak sezonlarından biri olarak görülebilecek bu dönemde Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynadı, attığı 28 golle İtalya Serie A’yı gol kralı olarak tamamladı.
Dördüncü kez Serie A kupasını kaldıran Ibrahimovic, yeni ülkeleri fethetmek için yola çıkmaya karar verdi ve Fransa liginin önemli takımlarından Paris Saint-Germain’e (PSG) doğru yola çıktı.
‘O BİZİM LİDERİMİZDİ’
Kariyerinde ciddi bir mesafe kaydeden Ibrahimovic, PSG’deki günlerinden itibaren takım arkadaşlarına rol model olmaya başladı. O dönem Ibrahimovic ile aynı sahayı paylaşan Marco Verratti, yıldız futbolcu için şunları söyledi:
“PSG’ye geldiğinde onun hâlâ 18 yaşında bir genç gibi antrenman yapmasını izlemek büyüleyiciydi. Soyunma odasında takımı bir araya getiren ve örnek alınması gereken bir isim haline gelmişti. O bizim liderimizdi. Bazen onun antrenmanlarını izlerken daha fazlasını yapmak istediğimiz çok olmuştur.”
Fakat, Ibrahimovic oyuncular üzerinde kurduğu üstünlük mücadelesinde birazcık bile geri adım atmıyordu. Kendisinden sık sık üçüncü şahıs olarak bahsetme alışkanlığı taşıyan futbolcu, Fransa-Hollanda maçında gol atan PSG'den takım arkadaşı Matuidi'ye Twitter'dan, “Dün muhteşem golünü gördüm. İdmanlarda Zlatan'ı izliyor olmalısın" demişti. Matuidi'nin "O hareketi bana sen öğrettin" diye karşılık vermesi Ibrahimovic'in takım arkadaşları üzerindeki etkisini yansıtıyordu.
Hey @MATUIDIBlaise I saw your goal last night. Magnifique. You must have been watching Zlatan in training. #DareToZlatan
— Zlatan Ibrahimović (@Ibra_official) March 6, 2014
‘BU KULÜBE KRAL OLARAK GELDİM, EFSANE OLARAK GİDİYORUM’
PSG’ye geldiği ilk sezon attığı 30 golle gol kralı olan ve Fransa’da yılın oyuncusu seçilen Ibrahimovic, PSG’in 20 yıldır kazanamadığı şampiyonluğa ulaşmasında önemli pay sahibiydi. Öyle ki, Zlatan etkisi Paris’e damgasını vurmuş ve PSG dört sezonda tüm kupaları kaldırmıştı.
PSG formasıyla çıktığı 180 karşılaşmada 156 gol atan ve takımına 10 kupa şampiyonluğu yaşatan Ibrahimovic, Paris’in tartışmasız kralıydı. Öyle ki, özgüvenini her fırsatta dile getiren Ibrahimovic, “PSG'de kalmam için Eiffel'in yerine benim heykelimi dikmeliler” demekten çekinmiyordu. 13 Mayıs 2016 tarihinde Fransa’ya veda eden Zlatan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kulübe kral olarak geldim, efsane olarak gidiyorum” diyerek PSG taraftarına veda etti.
PSG'nin eski yardımcı antrenörü Paul Clement, 2014'te Guardian'a verdiği demeçte, Ibrahimovic’in yetenek, karakter ve güç bakımından olağanüstü bir oyuncu olduğunu söylüyor ve ekliyordu:
“Gördüğüm en inanılmaz performanslardan birini sergilemişti. Kasım 2012’de İngiltere ile yapılan hazırlık karşılaşmasında 4 gol kaydetti; son attığı gol kolay kolay hafızalardan silinmeyecektir. Bununla birlikte antrenmanları da son derece ciddiye alırdı. Küçük bir ekiple beşe beş yapıyorduk. Daha önce hiç böyle antrenman yapan bir oyuncu görmemiştim: Kalite, yoğunluk, istek... Maçtakine hiç benzemeyen bir aşırtma vuruşla, 2x1 metrelik bir kaleye gol attı. Herkes ağzı bir karış açık ona bakıyordu."
AĞIR SAKATLIK SONUCUNDA ‘KARİYERİ BİTTİ’ DEDİLER AMA…
Kariyerinin başında Arsenal’in teklifini reddeden Ibrahimovic, Inter’de beraber çalıştığı eski teknik direktörü Jose Mourinho’nun isteğini kıramayarak Manchester United ile 15 milyon Euro karşılığında sözleşme imzaladı ve Premier Lig'e transfer oldu.
Manchester United forması ile çıktığı 46 maçta 28 gol atan yıldız futbolcu, UEFA Avrupa Ligi’nin kazanılmasında önemli pay sahibiydi. UEFA Avrupa Ligi’nde Belçika’nın Anderlecht kulübü ile oynanan karşılaşmada dizinden ağır bir şekilde sakatlanan Ibrahimovic’in kariyerini sonlandıracağına kesin gözüyle bakılıyordu.
36 yaşında olması ve sakatlığı nedeniyle bir daha futbol oynamasına ihtimal vermeyen yorumcuları şoka uğratan yıldız futbolcu, altı ay sonra yeşil sahalara geri döndü.
Ibrahimovic, “İngiltere'yi fethettim ve bunu yalnızca üç ayda gerçekleştirdim” dese de, yaşadığı sakatlıklar nedeniyle kulübü ile sözleşmesini feshetmek zorunda kaldı.
‘BEN KENDİ GEZEGENİMDEN GELDİM: ZLATAN GEZEGENİ’
Avrupa’yı fetheden Zlatan sakatlıklarına rağmen 'yeni kıtayı' istila etmeye karar verdi ve rotasını Amerika Birleşik Devletleri’ne çevirdi. 23 Mart 2018 tarihinde Los Angeles Galaxy’ye transfer olan tecrübeli yıldız, gösterdiği performansla tüm otoriteleri şaşkına çevirdi. 58 maça çıkan Ibrahimovic, 53 gol atıp 15 asist yaparak Amerikan Futbol Ligi’ne (MLS) damgasını vurdu.
Kendisinden sıklıkla 'Tanrı' diye söz eden Zlatan, tüm diğer futbolculardan ayrıştığını sıklıkla dile getiren bir isimdi.
“Ben, kendi gezegenimden geldim. Kimse daha önce böylesini görmedi. Herkes beni varoş olarak nitelendirdi, farklı gördü, hoş karşılamadı, herkesten farklı davranıldı bana… Ama ben zaten herkes gibi değildim. Farklıydım ve herkes farklılığı takip etmeye, hayran olmaya başladı. Ben kendi gezegenimden geldim: Zlatan Gezegeni” diyen ve kendisinden başka kimsenin görüşünü dikkate almayan Ibrahimovic, Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğdu.
2019 sezonunda Los Angeles Galaxy ile sözleşmesini sona eren tecrübeli yıldız, 2020 sezonunda eski ve son ikametgâhı olacak Milan ile yarım sezonluğuna anlaşma yaptı. İtalyan kamuoyu Zlatan transferini eleştirdi ve tecrübeli yıldızın formda olmadığını ileri sürdü.
Fakat, Ibrahimovic yine sahaya çıktı ve performansıyla bütün eleştirileri boşa düşürdü. Sezon ortasında geldiği kulüpte oynadığı 20 maçta 11 gol atan Zlatan, takımına ciddi katkıda bulundu. Taraftarlar ve yönetim Zlatan’ın takımda kalması için birlik oldu.
KADIN FUTBOLUNU ‘GÜLÜNÇ’ BULDU, BÜYÜK TEPKİ GÖRDÜ
Yorumcular, Zlatan Ibrahimovic’i hiçbir zaman Messi veya Ronaldo ayarında parlak bir oyuncu olarak görmese de seyir zevki yüksek bir isim olduğunu her fırsatta dile getirdi. Kendisini herkesin üzerinde tutan tecrübeli yıldız, oynadığı yıllar boyunca dosttan çok düşman edindi demek de yanlış olmaz.
Sadece yeşil sahada değil, hayatın her alanında egosu ve açıklamalarıyla sıklıkla gündeme gelen Ibrahimovic, çoğu kişiye göre yanlış ifadeleriyle de kendisinden söz ettirmişti.
Geçtiğimiz aylarda Belçika ile oynanan Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçının 72'nci dakikasında oyuna giren Ibrahimovic, Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde oynayan en yaşlı oyuncu unvanını elde ederek tarihe geçti.
Kazandığı bu unvan sebebiyle Zlatan'a İsveç'in ünlü otomobil firması tarafından araç hediye edildi. İsveç kamuoyu, bir erkek oyuncuya 'en yaşlı oyuncu unvanı' verildiği için lüks otomobil hediye edilmesini ve kadın futbolculara neden eşdeğer önem verilmediğini tartışmaya açtı.
Tartışmaya dahil olan Ibrahimovic, erkek ve kadın futbolunu karşılaştırmanın 'gülünç' olduğunu, kadın oyunculara üzerinde kendi imzası bulunan bir bisiklet verilebileceğini söyleyerek büyük tepki topladı.
GENÇLERE HER ŞEYİN MÜMKÜN OLABİLECEĞİNİ GÖSTERDİ
Şurası bir gerçek ki, Ibrahimovic büyüklüğü goller, asistler, kupalar veya astronomik ücretlerle ölçülemeyecek boyuttaydı. Yugoslavya iç savaşından kaçan ve İsveç’e yerleşen göçmen bir ailenin çocuğu olarak büyüyen dayanıklı ve inatçı bir karaktere sahipti o...
Dünyanın dört bir yanındaki göçmen genlere, fakir bir banliyöde kırık dökük bir evde büyüseler bile her şeyin mümkün olabileceği umudunu aşıladı.
Kayıp geçmişini geride bırakan Ibrahimovic, parlak bir gelecek inşa edecek kadar kendi kaderi üzerinde söz sahibi olan bir sporcuydu…