Yeniyetmelerin cinsel yaşamı

Güncelleme Tarihi:

Yeniyetmelerin cinsel yaşamı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2002 21:43

Aileleriyle çok yakın ilişki içinde olan yeniyetmelerin yaşamında bile bilinmeyen noktalar olabiliyor ve özellikle cinsellik alanında kopukluk yaşanabiliyor. Aileler çocukların bu konudaki düşüncelerini, duygularını ve eylemlerini belki ancak kestirebiliyor.

Gençlerin cinsel yaşamını inceleyen Amerikan Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Akademisi’nin Başkanı Dr. Ponton’un yazdığı kitap büyük ilgi çekti..


Konuştuğu San Francisco’lu gençlerin kimi cinsel şiddete uğramış, kimiyse şiddet uygulamış çocuklar. Erken gelişmiş ve cinsel ilişkiyi düşündükleri için kendilerini ‘orospu’ olarak görüp ayıplayan kızlar, Internet’te kadınları aşağılayan porno filmleri seyreden oğlanlar var aralarında. Dr. Ponton, bu görüşmelerin sonuçlarını The Sex Lives of Teenagers (Yeniyetmelerin Cinsel Yaşamı; Plume, 2001) adlı kitabında yayımladı.

Terapist olduğundan daha çok olumsuz örneklerle karşılaşan ve kitabında da gençlerin cinsel deneyimlerinin karanlık yönlerine yer veren Dr. Ponton, yine de bu bilinmeyen dünyaya bir pencere açmayı başarmış. Kendisiyle yapılan bir görüşmede, yeniyetmelerin karşı karşıya bulunduğu tehlikeleri ve ailelerin nasıl yardımcı olabileceğini anlattı.

Riskli davranışlar

Soru: Kitabınızda, Amerikan gençleri arasında cinsel etkinlik oranının başka yerlerden daha yüksek olmadığını, ama en riskli cinsel davranışları benimsediklerini söylüyorsunuz. Bu riskler neler?

Yanıt: Kaiser Aile Vakfı 1999’da Amerikalı yeniyetmeleri, Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda’dakilerle karşılaştıran bir araştırma yaptırdı. Buna göre küçük yaşta gebelik ve cinsellikle bulaşan hastalıklar Amerikan gençleri arasında daha çok görülüyor. AIDS oranı, Fransa’daki gençlerden %25 daha yüksek.

Cinsel ilişkiye girenlerin birbirine yakınlığı ya da bağlılığı açısından bakıldığında, elimizde kesin araştırmalar olmamakla birlikte, hastane raporları rasgele cinsel ilişkinin gittikçe yaygınlaştığını düşündürüyor.

Yarısı cinsel aktif

ÊAmerikan gençleri neden bu tür tehlikeleri göze alıyor?

- Birincisi, yeterli cinsel eğitim almıyorlar. Öteki dört ülkeye baktığınızda, ortaokul ve lisede daha sağlam bir cinsel eğitim aldıklarını görürsünüz. Onlar 20 saat ayırıyorsa, biz yalnızca bir saat ayırıyoruz. Ayrıca hükümetin cinsel eğitime yönelik para yardımından yararlanmak isteyen okullara bu para, gebelikten korunmak için cinsel ilişkiye girmemek gerektiğini öğretme koşuluyla veriliyor.

Doğum kontrolü ya da cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar diye bir şeyin adı bile anılmıyor. Anıldığında da üzerinde fazla durulmuyor ve bu durum bu ülkede cinsel eğitimi gerçekten önlüyor. Oysa kanıtlar, bu tür programların gençler arasında cinsel ilişkiyi önlemediğini gösteriyor. 16 yaşın üzerindeki nüfusun yarısı cinsel yönden etkin durumda.

ÊGeçen yıl gerçekleştirilen Gençler Arasında Riskli Davranışlar Araştırması raporuna göre, liseye giden kızların beşte biri, erkek arkadaşlarının fiziksel ya da cinsel saldırısına uğruyor. Neden böyle?

- Şiddetin kültürü her alanında yaşanıyor. Şiddet ve cinsellik yayın organlarında yer alıyor. İnternet ve öteki yayınlardaki cinsellik ve şiddet görüntülerinde kızlar cinsel nesne olarak görülüyor. Ailelerin gençlerle cinsellikten söz etmesi bile güçken, cinsellik ve şiddeti birlikte konuşmak daha da güçleşiyor.

Erkekler bana erkekçe davranmak, ‘erkek’ rolünü benimsemek istediklerini söylüyorlar. Ama bunun, kızlardan yararlanmak, onları ezmek anlamına geldiğini düşünüyorlar. Erkek arkadaşlarının şiddetiyle karşılaşan kızlar, oğlanlara iyi davranırlarsa onları değiştirebileceklerini sanıyorlar.

Cinsel şiddet

Cinsel roller, gençler arasında cinsel şiddete nasıl yol açıyor?

- İşyerlerinde cinsel roller hızla değişirken, okulda çok daha katı bir biçimde uygulanıyor. Buralarda tam anlamıyla ‘kadın’ ve tam ‘erkek’ rolünü benimsemiş gençler gördüm. Geleneksel roller ortaokul ve liselerde hala yaygın.

Yayın organları da bu rolleri güçlendiriyor. Kızların edilgen bir rol benimsemesi isteniyor. Bu nedenle ilişkilerinde karşılaştıkları şiddetle nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlar. İnternet te, kadınlara eziyet edildiğini gösteren seks sitelerini sürekli izleyen oğlanlar var. Bunlar çocukların cinsel yaşamını ve dolayısıyla kızları da etkiliyor.

Ayrıca işin siyasal bir yönü de var: 1970’lerle 80’lerin özgürlükçülüğüne karşı yeniden 1950’lerin çifte standardına döndük.

ÊKitabınızda, erken gelişen gençlerin riskli cinsel davranışlara daha açık olduğunu yazıyorsunuz.

- Araştırmalar bunu gösteriyor. Şaşırtıcı değil, çünkü bunlar cinsel nesne olarak görülüyor. Bence erken gelişen kızlar, hazır olmadan cinsel ilişkiye girmeye daha açık. Daha sonra da değersiz oldukları duygusuna kapılıyorlar.

Erken gelişen erkekler için de aynı şey söz konusu. 1.80 boyunda, 25 yaşında gibi görünen 14 yaşında bir çocuk vardı. Gelip odamda legolarla oynuyordu. Kadınlarla daha büyük kızlar ise ona cinsel bir yakınlık duyuyordu. Bana hep, ‘Bu kadınlar ne istiyor benden?’ diye sorardı. Cinsel ilişki istediklerini bile anlamıyordu.

Ana babalara düşen

Erken gelişen çocukların anababaları onlara nasıl yardımcı olabilir?

- Kızları ele alalım önce. Bedeninin son derece sağlıklı ve doğal olduğunu söylemek, ama bu konuda onunla açık konuşmak gerekir. Kızlarımdan biri bu durumdaydı ve onunla alışverişe gittiğimde erkeklerin ve oğlanların ona nasıl baktıklarını gözlüyordum. Ona neler yapabileceğini öğretmeye, istemediği davranışlarla karşılaştığında bunları nasıl püskürtebileceği konusunda yol göstermeye çalıştım.

Erkek çocuklara da kendilerine cinsel isteklerle yaklaşan kadınları nasıl uzaklaştırabileceklerini ve daha önce hiçbir cinsel deneyim yaşamadıklarını söyleyebileceklerini öğretmek gerekir. Erkek çocuklarla bunları konuşmuyoruz.

Tehlike işaretleri

Aileler çocuklarını cinsel saldırılardan korumak için neler yapabilir?

- Her şeyden önce çocuğa, bir ilişkide kendi güvenliğini tehlikeye atmaması söylenmeli. Gençler birlikte çıkmaya başlamadan bunu vurgulamak gerekir, ama çocuğun şiddetle karşılaştığını anlayan aileler yine bu konu üzerinde dursun. Cinsel ve duygusal zorbalık, çok yakın bir ilişki içinde görülür ve sık sık tekrarlandığından aileler genellikle durumu anlar.

Küfür eden ve bağırıp çağıran erkek arkadaşlar, telefonu açtığınızda telefonun kapanması, kızınızın telefonda konuşurken sık sık ağlaması, tehlike işaretleri arasındadır. Çünkü fiziksel şiddet, sözel şiddet ve hakaretin ardından gelir. Ailelerin yara-bere gibi şiddet izlerine karşı da duyarlı olması ve bunları gördüklerinde hemen, ‘Senin yardıma ihtiyacın var. Ben senin annenim, ya da babanım, sana yardım edeceğim" demeleri ve çocuğu doktora götürmeleri gerekir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!