Yeni görüş: İnsan ormanın meyvesi

Güncelleme Tarihi:

Yeni görüş: İnsan ormanın meyvesi
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2002 19:16

Evrimimiz ormanın tarihiyle yakından ilintili. İnsanoğlu ağaçlar sayesinde iki ayağı üzerinde yürüyebiliyor. Maymun gibi insanoğlu da 35 milyon yıl önce bizzat ormanda biçimlendi.

Ağaçların meyveleri daha tatlı olsaydı, belki de bizler şu anda dünyada olmayacaktık. Büyük bir olasılıkla kafalarımız da farklı olacaktı.

Fransa’da Collège de France’dan paleoĞantropolog Pascal Picq yeni bir görüş ortaya attı: dişlerimizin, ayaklarımızın ve hatta iki ayak üstünde yürümemizin kökeni orman! Ona göre, ortak evrim, maymunları ve ağaçları ortak bağımlılık bağlarıyla birleştiriyor.

Her şey 54 Ğ 38 milyon yıl önce, çiçek ve meyve veren ağaçların devasa ormanlara dönüşmesi ve toprakların büyük bir bölümünü kaplamasıyla başladı. Çiçekler, tozlaşmayı sağlayan böcek ve kuşları kendilerine çekerken, meyveler de tohumların sağa sola savrulmasına neden olan hayvanlar tarafından tüketildiler.

O çağda maymunların yanı sıra memeliler de atlayarak, zıplayarak buralarda yaşamlarını sürdürdüler.

Maymun egemenliği

Ancak yaklaşık 38 milyon yıl önce egemenlik yavaş yavaş maymunların eline geçti. Elleri sayesinde büyük meyveleri yakalarken karmaşık bir diş yapısı da geliştirdiler. Böylece en sert kabukları çiğneyecek sağlam dişlere kavuştular. Bunların kafatası yüzün hemen üzerine (uzantısına değil) yerleşirken beynin hacmi büyüdü; gözleri karmaşık tropikal bir bölgede görebilecek şekilde burun kökünün çok yakınında birleşti.

O dönemden sonra da ağaçlar üreyebilmek için maymunlara fazlasıyla bağımlı hale geldiler. Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nden Herbert Thomas ‘Bazı tohumları ancak kabuklarını sağlam dişler tarafından sökülmesi ya da filizlenmeyi sağlayan bağırsaklardan geçmesi halinde çimlenebileceğini’ belirtiyor.

Ancak maymunlar aynı zamanda ağaçların sağlam metabolizması için vazgeçilmez olan proteinli yapraklara da saldırdılar. Yapraklar ise bu durumda, kimyasal maddeler salgılayarak kendilerini savundular. Maymunlar da buna karşılık beslenme alışkanlılarını çeşitlendirerek taneleri bile sindirebilecek mide yapıları geliştirdiler.

Büyük mücadele

Bu değişim, 20 milyon yıl önce kuraklığın başlaması ve ormanların parçalanmasıyla bazı maymunlara hemcinslerine karşı ciddi bir avantaj sağladı. Mideleri daha sağlam olan küçük kuyruklu maymunlar rakipleri kuyruksuz maymunları yok ettiler.

Tüm bu kargaşadan geriye ise sadece insanların ataları olan goril, orangutan, şempanze gibi büyük hayvanlar kaldı. Hantal yapıları nedeniyle ağaçlarda zıplayamayan bu maymunlar, dalların üstünde değil de altında zıplamanın daha kolay olduğunu keşfettiler. Bu durumda da yeni bir hareket tarzı olan dallara asılma formülünü geliştirdiler.

Paleontolog Pascal Picq böylece iki ayak üzerinde durmanın bozkırlarda değil Afrika’nın doğusu ve batısında geliştiğini belirtiyor. Picq’in açıklamalarına göre, maymun ağaçtan inmeden önce morfolojik yapısı hazırdı: Fazla derin olmayan bir göğüs kafesi, sırttaki kürek kemikleri, alt bölümü kısa bir sırt ve iki ayaklıların yürümesi için kaçınılmaz olan düz bir sırt ve gövde.

İki ayak üzerinde yürüme yeteneğinin ilk başta türün soyunu devam ettirmesine katkıda bulunmadığı ancak daha sonra doğal seleksiyonun ortaya çıkmasıyla bu özelliğin avantajlı hale geldiği gözlendi.

Ormanı terk

Science Avenir’de yayımlanan bu öyküye göre, Maymunlar yaklaşık 8 milyon yıl önce Afrika’da kuraklığın baş göstermesi üzerine ‘ormanlar’ tarafından terk edildi. İnsanoğlunun ataları yeşillik alanlardan çıkıp daha açık alanlara yöneldiler. Aynı zamanda yeni mekanlarına ağaç dallarından yapılan kulübelerini de taşıdılar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!