Paylaş
Sloganı “hiçbir zaman yetmez” olan Fenerbahçe ve Partizan’lı Sırp koçu Obradovic’in ise, Mayıs ayında burada yapılacak Final4 katılımını garantiye almak adına, kimsenin gözünün yaşına bakacak hali yoktu. Dixon’u kazanma adına ilk beşte başlattı koç. O da özlenen üçlüklerini yağdırmaya başladı. Eski Kızılyız’lı Guduric’li beş alışılmış Fenerbahçe hücum akıcılığını, pas paylaşma duyarlılığını yansıttı maça. En fazla üçlük attığımız maçın MVP’si Dixon olurken…
Müjde Dixon takıma geri döndü
“Uzunlarını en yüksek oranda asistle topla buluşturan takım Fenerbahçe” bunu coaching başarısı olarak bütün maça yaydı. Wilbekin’in Milli takıma göz kırptığını duymuş olsa gerek Dixon maksimum performans sergiledi. Thompson’ın basit hataları ve havaya giren gardları DYLAN ENNIS olmasa daha ilk çeyrekte vurup geçecek Kızılyıldız’ı oyundan düşürecektik. Playoff hazırlığı anlamında çift gardlı set up’da denedi Obradovic. Tempolu top paylaşımı, her hücumda en az dört oyuncunun topa değmesi, yüzde altmış üçlük yüzdesi Sarı Lacivertlilerin ilk yarıda ki artılarındandı.
Haybeye nümayiş yaptılar
Müslüman Boşnak olduğu için takıma alınmasını protesto ettiği ALEN OMIC’in varlığının kızıştırdığı fanatik Sırp taraftar, artık iddiaları kalmamasına rağmen, ALEKSANDAR NIKOLIC salonunda 2.yarı Obradovic’e küfürlü tezahüratı arttırdılar. Ama ne koç ne de son şampiyon kuru gürültüye pabuç bırakmadı. Fenerbahçe hücum ve savunma dengesini kaybetmeden farkı önce çift hanelere çıkardı daha sonrada arayı açtı. 3.çeyrekte Dixon iyice ısındı. Son çeyrekte 65-41 önde girdiğimiz maçı çoktan kırmıştık. Ev sahibinin “Son çeyrek son gayret” hamlesi de para etmedi. Bu yıl deplasmanlarda iyi maçlar oynayan, kontrollü hücum yaptığı için ligin pozisyon sayısı en düşük takım olan Fenerbahçe’nin Belgrad’da zaman zaman %70’e çıkan, toplamada 24 de14,altı farklı oyuncudan bulduğumuz isabetle yüzde 59 isabet bulması gecenin en güzel ve mutlu bahar için umutları arttıran haberi oldu.
Paylaş