Paylaş
Kaybedilen son iki maçta ‘gerçek’ ile sınandı Ergin Ataman ve Dimitris İtoudis.
1- Koçlarımızda renk körlüğü var. Sahanın iki tarafında da çember altını kullanamıyoruz. Ters veya düz eşleşmeleri değerlendirecek sırtı dönük pivot her eve lazım. Artık bu gerçeği kabul etmeli ve takım çatısını ona göre kurmalı bizimkiler. ‘Perdele devril’ler veya oyun kurucunun içeri dalması, şut bulamayınca pas vermesi pota altı hücumunun çeşitlenmesine yetmiyor. Yeterli ve kalıplı olmamalarına rağmen Zizic ve Motley fark yaratıyorlar Anadolu Efes ve Fenerbahçe’de ama koçlar bu gerçeğin farkında değil. Booker ve Pleiss’ın yay gerisinden salladıkları üçlüklerle maç kazanılmıyor. Taş yerinde ağırdır. Uzun adam pota altında gerek. Orada yoksan “Ribaund alamıyoruz” diye ağlamayacaksın.
VAKiT YOK GEMi KALKIYOR ARTIK
2- Keskin nişancıların yetersizken bu kadar dışa bağımlı oynamak anlaşılır gibi değil. Bel bağladıkları oyun kurucular Calathes ve Micic’in performansları oyunda kaldıkları süre uzayınca düşüyor. Bundan dolayı maçlar ikinci yarıda elden kaçıyor. “Çok mu aradılar” dedirten, yerlerine yapılan transferler Edwards ve Taylor ise pimi çekilmiş saatli bomba gibi tam felaketler. Bizim çocuklar Melih ve Şehmus ile Buğrahan ve Erten yerli oyuncu mecburiyetinden değil keskin nişancı zaruretinden oynamalılar. Uzaktan atıp sokamıyorsan yaklaşacaksın potaya, bu kadar basit.
Galibiyet getirecek 1 ve 5 numaralı anahtarlar Dörtlü Final kilidine uymadığından işimiz zor. Koçlar kimyadan sınıfta çakmadan ve birileri çilingir çağırmadan kıssadan hisse çıkarsalar iyi olacak.
Paylaş