Paylaş
BUGÜNÜN iltifatını yarına bırakma, sonra geç kalırsın” savımda bir kez daha haklı çıktım. Denize döktüğümüz oradaki 3.maçtan sonra...büyük beğeni alan ‘Evlerini ‘Barça’larına yıktık’ ve ‘Barça’la Behçet’ tweetlerini iyi ki atmışım. Bu akşamki ‘1 Mayıs Barça Bayramı’ söylemimle birlikte Anadolu Efes Müzesi’nin şeref köşesinde yerlerini aldılar. 12 Dev Adam ağırlıklı kadrosuyla en son 2001’de Final Four oynayan Anadolu Efes, Dev Adam rüzgarının dinmesiyle eş zamanlı olarak o gündür bu gündür sıra takımı olmaktan ileri gidemedi. Kimler geldi, ne soyadı ‘vic’li enkaz koçların peşinde yıllarını ve parasını kaybetti Anadolu Efes. Ta ki Ataman dokuz benzemez oyuncudan kazanmasını bilen takım yaratana kadar...
SIKAN TARAF KAZANDI
Heurtel bizimkilere karşı’ şeklindeki ilk çeyrek sonrası gerginliğini atarak kaçıp gitmekte olan maçı çevirdi A.Efes. Bizimkilerin de eli yanınca, salonla ayağa kalktı. 200 nabızla son maç, karşılıklı hatalar birbirini kovalarken kora kora giren maça ‘ev sahibi ağırlığı’ koyduk. Raf ömrü bitmiş koçları Pesic’de, topu içerde uzunlarıyla buluşturacak çözümleri üretemeyerek, yardımcı olunca gıdım gıdım skoru önde taşıdık son çeyreğe. Kaldırıp atıp şut sıkarak işi dışarıdan ısırmaya bıraktık. Tabii ki onların elleri de armut devşirmeyince iş tam çığırından çıktı. Sert savunmayla kızışan ortamda, ‘ev çemberi’ bizi severek yolumuzu açınca, kazanma arzumuz basketbolumuzu sırtladı... Bakalım final oynama şansını, peş peşe 1000 kere oynasa dahi ilk günkü hırsını kaybetmeyecek Obradovic mi, yoksa yılını kariyer kreşendosu yaparak kapamak isteyecek Ataman mı yakalayacak.
Paylaş