Paylaş
Basketbolumuz oyuncu simsarlarının hokus pokusuyla tezgahlanan, ‘bu sene var ertesi sene yok’ takımlarla dolup taşar. Çıkarlara dayalı bozuk düzenin tek istisnası; beş sezondur akıllı adımlarla hedefine, baş antrenörü Erhan Ernak’ın söylediği gibi, FIBA Avrupa Kupası’nı kazanarak ve daha sonra da FIBA Şampiyonlar Ligi’nde oynamayı koymuş olan Bahçeşehir Koleji.
Basketbolumuz için katma değer yaratma uğraşındaki, pivotta küllerinden doğan Oğuz Savaş ve asistan koçlukta dünya cini Ender Arslan etrafında yaratılan havayla tam bir kolej takımı olmuşlar. Bahçeşehir, turnuvanın çeyrek finalinde Portekiz’in Sporting, yarı finalinde ise Hollanda’nın ZZ Leiden takımını eleyerek adını finale yazdırarak çıktı Avrupa Kupası finali ilk maçında İtalyan Reggio Emilia’nın karşısına. Ortalama 80 sayılar bulabilen iki takımdan, alan savunması yaparak potası önünde pasif kalıp, kaderini oyun akışında bizim hatalarımıza bırakan ev sahibi, çemberi iyi kullanan Andrea Cinciarini’nin sıcak eliyle skoru dışarıdan aradı.
19 SAYI FARKTAN MAÇI VERiYORDUK
Jamar Smith ve Jamal Jones iç dış hücum dengesini olumlu kurup, çembere giderek ve alan savunmalarını yararak oyunda tuttular bizi. Black’in sırtı dönük savunmayı süpürmesi etkili oldu. İçeride ters eşleşmeler yakalayarak pota altı sayılarına yöneldi Emilia. Aynen Richard Solomon’un bitirdiği ikililerle reaksiyon verdik.
Geniş rotasyonun bütün imkanlarını kullanarak takımı uzatan kenar yönetim ribaund handikabımızı giderdi. Ön alan baskısıyla hücum sürelerini kısalttık. Kartal Özmızrak da atıp sokmaya başlayınca maç son çeyreğe girmeden geldi. Biraz rehavetle dış atışta ısrar, biraz rakibin son çırpınışları ile başlayan, ruhumuzu ağzımıza getiren krizle, 19 farkımızı erittiler ama Bahçeşehir Koleji kupanın kulpunu yakalayıp salimen İstanbul’a dönmeyi başardı.
Paylaş