Final, Ergin Ataman'ın koçluk becerisinin ürünü

Önden görüp yazdığım gibi yarı final maçı tam bir hücum maçı oldu. Sonundaki krizi riskleri alarak çok iyi yöneten Ergin Ataman oyunun tamamını çok iyi kurguladı.

Haberin Devamı

Maça oyuna yön veren sıcak elli üç kısa şutörle başlayınca bunun hayrını görerek Beaubois ve Simon’un 5’te 5 üçlük isabetleriyle skor liderliğini aldık.

Efes, rakibin yaratıcı dış oyuncusu olmayışından da yararlanarak, çok akıllıca, zaman zaman alana çalan, gömük orta şekerli savunma yaptı. İlk çeyrekte 10 sayılık farkı yakalayınca Larkin oyuna girerek hücum yüklenmesini, pozisyonları fazla zorlamadan paylaşımcı assitleriyle sürdürdü. Micic’in penetrasyon sonrası iç sayıları ve dış üçlükleri akşamın MVP’sine yakışacak kıvamdaydı.

Efes istediği basketbolu oynamanın verdiği öz güvenle ikinci yarıda başladığı beşle, gemi azıya aldı... Takım zincirlerinden boşanarak şiir gibi oynadı... CSKA oyun disiplininden uzaklaşıp sıkıştırmalı alan savunmamıza karşı demir dövünce arayı 20 farka çıkarıp ‘Bize müsaade’ dedik..

Haberin Devamı

AYAKTA ALIŞKLAMALIYIZ

16 farkla girdiğimiz son çeyrekte baskı karşısında ritmimizi kaybeder gibi olduysak da, Micic içeri yüklenmelerine ağırlık verip çizgiye giderek onlardan daha fazla atarak ulaştık mutlu sona. Larkin, hataları sonrasında oyuna küsüp hatta koçuyla atıştığı noktada, Ataman gerçekten üst düzey koç olduğunu ispat ederek itidalini kaybetmeden kendisini tekrar oyuna sürdü ve onun sayesinde hedefe ulaştı. ‘Bu maçı kazanan şampiyon olur’ lafımı geri almıyorum fakat mükemmel bir basketbol seyrettiğimiz Barcelona-Milano maçının yüksek ritmi ve fizikselliği gözümü korkuttu doğrusu. Barça ile final zorlu olacak.

Yazarın Tüm Yazıları