Paylaş
1- Dünya Şampiyonası’na zaten gidemiyoruz.
2- Burada elenerek 2024 Paris Olimpiyatları elemesine de katılma hakkını kaybettik.
3- Böyle muhteşem bir takım sadece Avrupa Şampiyonası elemelerinde oynayabilecek, üst düzey 2 turnuvada olmayacak.
Bir maçtan çok fazlasını kaybettik ama yiğidi öldürmeden yaşattığı olumsuzlukların çaresini konuşalım.. Onunla da onsuz da olmuyor!... Neden diyecek olursanız? 1-) Çünkü daha iyisi yok. Elimiz açmaz sizin anlayacağınız. Kariyeri boyunca Ergin Ataman’ın bütün takımlarında 3 çeyrek ortaya karışık oynanan basketbol sonrası oyun kurucunun işi sokak basketboluna dökerek toparlamasına alıştık... Petar Naumoski, Vrbica Stefanov, Carlos Arroyo, Vasilije Micic gibi.
Bu kez kurtaran olmadı
Bu kez Shane Larkin sakat sakat oynatmaya kalktı ama İspanya maçını verdikten sonra o da havlu attı. Madalya sözleri verdi ancak takım kimyası dersine çalışmadığından böyle bir turnuvayı hazırlayamadığı millileri iyi de yönetemedi. Maç gidişatı okumak dersen sıfır. Tüm rotasyonlarını ya yersiz ya da çok geç yaptı... Gibi gibi, ama şu an itibariyle elimiz ona mahkûm.
Çok konuşmayı bıraksa...
2-) Veteran (eski anlamında) yiğit çünkü yakın geçmişinde Avrupa’nın en büyük kupasını üst üste iki kere almışlığı var. Siena ile kazandığı Saporta Kupası da cabası. Seyh uçmaz müritleri onu uçurur... Çok konuşmayı bırakıp değerlendirmesini başkaları yapsa sorun olmayacak... Ayrıca mazeretlerini sıralarken eleştirmen gibi balkona çıkıp ertesi maç beraber maça çıkacağı takımı, uzununu kısasını “elimdeki malzeme bu” diyerek ateşe atması profesyonellikle hiç bağdaşmadı.
Hüsranın 3 kötülüğü oldu
Kaybettiklerimizi sayacak olursak... Berlin’de sonlanan Avrupa Şampiyonası hüsranımızın basketbolumuza 3 kötülüğü oldu.
1- Dünya Şampiyonası’na zaten gidemiyoruz.
2- Burada elenerek 2024 Paris Olimpiyatları elemesine de katılma hakkını kaybettik.
3- Böyle muhteşem bir takım sadece Avrupa Şampiyonası elemelerinde oynayabilecek üst düzey 2 turnuvada olmayacak. Elemelerde de NBA oyuncuları olmayacak. Nereden bakarsan bak çok kötü... Hiçbir olimpiyata katılamamış basketbol milli takımımız patinajını sürdürüyor.
ONLAR OYNUYOR BiZ SEYREDiYORUZ
Aklımıza hep şu soruyu getirmeliyiz: Basketbolumuzun bütün kaymağını 2. sınıf yabancı oyuncular yerken milli takımdan ne bekliyorduk? Kulüplerdeki basketbolumuzun fiziksel yapısını ve teknik becerisini 5+1+2 yabancılar sürüklerken bizim oyuncular maçlarda gerekli süreyi alamıyor ve fiziksel seviyeye de çıkamıyor. Sezon içinde kulüplerde lay lay lom onlar oynuyor, biz seyrediyoruz. Milli maç günleri geldiğinde de çocuklar gerektiği gibi oynayamıyor milli gururumuz kırılıyor.
AVRUPA’NIN KRALI MI iSPANYA MODELi Mi?
Ergin gitsin Mergin gelsin ile iş bitmiyor. F.Bahçe ve Anadolu Efes’le Avrupa’nın kralı mı olacaksın yoksa ligdeki yabancıları sınırlayarak, kulüpleri ve milli takımı, akılcı yabancı oyuncu politikasıyla, başarılı bir şekilde götüren İspanya, Yunanistan, Litvanya ve benzeri modelleri mi getireceksin? Nerede olacağına, ne yapmak istediğine karar vereceksin...
Paylaş