Beş benzemez!
Pokerde en kötü eldir beş benzemez. Blöf bile atamaz sıkışır kalırsın. Parkede de casting yanlışı yaptığın zaman sezon boyu ceremesini çekersin.
Hele ‘poker face/ifadesiz surat’ın yoksa ve herhangi bir ikiliyi kaşeleyerek elinde per varmış gibi yapmaya kalkarsan iyice batarsın.
Abur cubur transferler
Fenerbahçe kafa karış transfer yapmakta olduğu için takım kimyasını oturtmakta zorlanıyor. Kadroya böyle abur cuburları doldurdukça çok daha fazla zorlanacaklar. Elde kim kaldığını bilmediğim için mevcutlarla uyumu daha sonra konuşuruz. Dyshawn Pierre, Edgaras Ulanovas, Johnny Hamilton, Danilo Barthel ve beş benzemez (!), 20 yıldır NBA’de Avrupalı oyuncu asistan koçluğu yapan, Avrupa basketbolu ve basketbolcusuna yabancı, 3 yıllık anlaşmasının bu yıl stajını yapacak koç İgor Kokoskov transferleri, yapan menajerlere elbette büyük kazanç getirir. Ancak Fenerbahçe’yi sıra takımı haline sokacak bu anlayış taraftar desteğini kolay kolay onarılamayacak kadar kaybettirir. ‘Bu elle oynanmaz’ deyip masadan kalkacak olan halihazırdaki oyuncular da cabası.
PİVOTUN KADAR TAKIMSIN
Basketbolun dostu olduğum için vakit varken belki düzeltilir diye ‘acı söylemeye’ devam ediyorum. Yeni oyuncu alımlarında eskinin ‘pivotsuzluk özlemi’ sürüyor. Boyalı alanda oynayacak pivot oyuncu almamak bir Fenerbahçe klasiği oldu artık. Bari bu konuyu halledin de içimiz rahat etsin. Yerlerinin adamı olmayıp dolgu adamı olan, maç başı oyunda kalma süreleri dakikayı aşmayan, Almanya’dan kafasını dışarı çıkarmamış yeni transfer, uzun forvet Danilo Barthel ve Jan Vessely gibi yüzü dönük oynamayı seven Johnny Hamilton boyalı olan sıkıntısını çözmeye yetmezler. Ahmet Düverioğlu ise iyi bir yedek olmaktan ileri gidemedi. Sezon sonuna doğru Stimac vb. çözümsüzlüklere mahkûm kalmamak için buraya transfer şart.
