Paylaş
Son maçta Gürcülerin bize yaşattığı çirkinlik çocuklara motivasyon olarak geri dönünce bambaşka hırslı bir milli takımı seyrettik dün. Kırmızı pelerin görmüş gibi başlar başlamaz asıldık maça. Adeta Kuzey İspanya’daki Pamplona kentinde her yıl yapılan ünlü San Fermin Festivalinde dar sokağa serbest bırakılan dev boğalar gibiydi çocuklar.
Belçikalılar nereye kaçacaklarını şaşırdılar. Ataman maç için elindeki aplikasyona altın şifre ‘koş at, sert savun, kazan’ı girdi. Belçika’nın sert bir takım olduğunu ve kazanma reçetesinin Tabu, Maxime De Zeeuw, Gillet ve Tumba gibi çok tecrübeli oyuncuların atletizmlerine cevap verip, Obasahon’a ritm kazandırmamak olduğunu bildiğimizden savunma kabuğunu sert tutup, rakibin hızını keserek yarı saha sete set oynamaya mahkum ettik.
DÖRTNALA VURDUK GİTTİK
Boyalı alan savunması yaptıkları için Alperen’i içeri yerleştirip ya sayı bulduk ya da çizgiye gittik. Üçlüklerimiz de girince bizim keyfimiz yerindeydi ama Belçika ilk yarı bitmeden dışarıdan ekstra adamlarıyla ısırarak 19 sayıdan oyuna geri geldi. Coşkulu hücumumuzu ikinci yarıya da skorun efendisi Alperen’le taşıdık. Sertaç ve milli takımda ki en iyi oyununu sergileyen Ercan da potanın iki tarafında boylarının hakkını verince tereyağından kıl çekmek kadar kolay oldu maçı kazanmak.
Paylaş