Üçüncülük ikincilikten çok daha avantajlı

AVRUPA Şampiyonası 1996’da ilk kez 16 takımla düzenlendiğinde format değişikliği Türkiye’ye yaramış, en iyi ikinciler kontenjanından turnuvaya doğrudan katılmıştık.

Haberin Devamı

20 yıl sonra turnuva bu kez de 24’lüye dönüşüyor, Türkiye en iyi üçüncülüğü elde ederek bir kez daha yeni formattan faydalanan ülke olmayı başarıyor.

Tabii ki bu 24’lü formatın finallerde de kafa karıştırıcı yan etkileri söz konusu:

Takım sayısı, ikinin üssü olmadığı için ikinci tura geçişte daha önce uygulanmamış bir format geçerli. Herkesin kafasını karıştıran bir format.

Hemen hemen hiç kimsenin ikinci turdaki rakibini 22’sindeki son grup maçı tamamlanmadan bilemeyeceği, seyahat planlaması yapamayacağı bir format.


ROTA BELLİ RAKİP BELİRSİZ
Mesela Türkiye, D Grubu’nu birinci sırada tamamlarsa rotasını Lens’a çevirdiğini bilecek, ama 25 Haziran’da kimle karşılaşacağını muhtemelen ikinci tur maçından sadece 70 saat önce, 22 Haziran gece yarısı öğrenebilecek.

Eğer D Grubu’nu zirvede tamamlarsak rakibimiz yüzde 47 ihtimalle E grubu üçüncüsü (muhtemelen İsveç ya da İrlanda), yüzde 47 ihtimalle de F Grubu üçüncüsü (Avusturya ya da İzlanda) olacak.

Ki bence İspanya’yı geçip D Grubu’nu birinci sırada tamamladıysak, bu bize doğrudan yarı final bileti anlamına gelebilir. Çünkü bu tabloya göre çeyrek finalde de muhtemel rakibimiz İsviçre-Polonya galibi oluyor.

Yani 12 ve 17 Haziran’da Hırvatistan ve İspanya’ya karşı kaybedilmeyecek 2 maç, bizi bir anda yarı final rotasına sokabilir.


MUHTEMELEN 4 PUAN YETECEK
D Grubu’nu ikinci sırada tamamlamaksa o kadar cazip bir seçenek değil.

Sıralamamız bu olursa 27 Haziran’da Stade de France’ta E1’le (yani büyük ihtimalle turnuvanın gizli favorilerinden Belçika ile) karşılaşacağız. D2’nin zorlu rotası Belçika ile de bitmiyor, sonraki muhtemel rakipleri çeyrek finalde Almanya, yarı finalde de Fransa...

24’lü formatın en sürprizli paketi, en iyi üçüncüler arasına girenleri bekliyor. Eğer D Grubu’nu üçüncü basamakta tamamlar ve 6 grupta en iyi 4 üçüncü içine girersek, son 16’ya çıkacağız.

Bu formatta yapılan son büyük turnuva, Amerika’94 Dünya Kupası idi... Ve o turnuvada en iyi üçüncüler arasına girmek için 4 puan yetmiş, 3 puansa terfiye kâfi gelmemişti. Amerika’da gruplarda 4 puan toplayıp en iyi üçüncüler listesine dipten dahil olan İtalya’nın Los Angeles’ta final oynadığını da not etmek lazım sanırım buraya...


YENİLMEZSEK ÖNÜMÜZ AÇIK
Fransa 2016’da da en iyi üçüncüler arasına girmek için muhtemelen 4 puan yetecek. Eğer D Grubu’nda 4 puan toplar ve D3 olarak son 16’ya çıkarsak, önümüze iki muhtemel rota çıkıyor:

Son 16’da yüzde 70 ihtimalle B1’le (muhtemelen İngiltere’yle), yüzde 30 ihtimalle de A1’le (muhtemelen Fransa’yla) eşleşeceğiz. Eğer tarihi kura şansımız sürer ve son 16 turunda İngiltere rotasını seçersek, yolun kalanı da aydınlık:

Çeyrek finalde Portekiz, yarı finalde İspanya seçenekleri güçlü. Yani finale gelene kadar turnuvanın doğal favorileri Almanya-Fransa-Belçika ile eşleşmeden yürüme şansımız da söz konusu bu noktada.

Pazar öğleden sonra, Caciç’in koltuğunun sallantıda olduğu sıkıntılı Hırvatlar’a yenilmezsek önümüz açık. Grup birinciliği ya da en iyi üçüncülük, bizi pekâlâ Temmuz sonuna taşıyabilir.

24’lü turnuva formatı, Fransa’da en çok bize yarayacak umarız.

Üçüncülük ikincilikten çok daha avantajlı


TABLO REHBERİ
Bu tabloyu şöyle okumalısınız: Birinci satırda en iyi üçüncüler A, B, C ve D grubundan çıktıysa kimlerin kimlerle eşleşeceği anlatılıyor örneğin. O satıra göre Euro 2016’da 6 grupta en iyi 4 üçüncü A,B,C ve D gruplarından çıktıysa ikinci turda D3 (yani belki de Türkiye), B1’le (yani B grubu birincisiyle) eşleşecek.


Yazarın Tüm Yazıları