Paylaş
65 yıllık Süper Lig tarihinde, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın her ikisinin birden bu derbiye maç başına 2,69 gibi fantastik bir puan ortalamasıyla gelmişlikleri yok. Yine 65 yıllık Süper Lig tarihinde iki takımın ilk 32 maçta toplam sadece 10 puan kaybettiği bir başka sezon yok. İlk 16 haftalar itibariyle lig tarihinin en dominant ikilisi bu Fenerbahçe ve bu Galatasaray... Yarın akşam hep birlikte tanıklık edeceğimiz bu tarihi derbinin FÜTZ (fırsatlar, üstünlükler, tehditler ve zayıflıklar) analizini yapmaya çalıştım.
ÜSTÜNLÜKLER
FENERBAHÇE: 3-4 pasla gole gitme alışkanlığı
Fenerbahçe’nin bu sezon attığı gollerin önemli bir ekseriyeti 3-4 pas sonucu gelen geçişler. Sarı lacivertliler elbette çoğunlukla dominant oynadılar, topa sahip oldular, ancak sayıların önemli bir kısmını rakiplerinin hücuma çıkarken kaptırdığı toplardan buldular. Fenerbahçe topu kaybettiği yerde kalabalık olabilen bir takım. Tabii ki bu noktada Fred’li ve Fred’siz senaryoyu da ayırmak lazım. Fred’siz günlerde bu özelliği zayıflamış göründü sarı lacivertlilerin.
GALATASARAY: Geri kazanma ustalığı
Galatasaray’ın bu sezon bence ligde ve Avrupa’daki hikayesinde en önemli üstünlüğü, hücumda top kaybettiğinde geri kazanma konusundaki ustalık. Savunma ikilisi Davinson-Abdülkerim’in ortalama pozisyonunun çok önde olması. Kaybedilen ya da sahipsiz toplara sadece Torreira’nın değil, Davinson ve Abdülkerim’in de önde verdikleri reaksiyon. Onlar geri kazandıkça, Galatasaray da atak sürekliliği sağlıyor haliyle. Bu sezon belki İcardi’yi haklı olarak çok ön plana çıkardık, ama Davinson-Abdülkerim ve Torreira üçlüsü de sarı kırmızılıların tarihindeki en başarılı üçlülerden biri.
ZAYIFLIKLAR
FENERBAHÇE: Prese yanıt kabiliyeti
Geçtiğimiz hafta Kayserispor önde baskıya geldiğinde Serdar Aziz-Djiku ikilisinin hatalar yapabildiklerini gördük. Zaten Serdar Aziz’in ilk golde İsmail’le kombine biçimde büyük bir hatası var. Cardoso’nun golünde de yine Serdar’ın maç eksiği göze çarpmıştı. Becao’nun olmadığı süreçte Fenerbahçe’ye karşı önde baskı yapan takımlar Samet-Oosterwolde ikilisini de zaman zaman hataya zorlamışlardı. Becao’nun sakatlığı, Djiku’nun da Afrika Kupası seyahati göz önüne alındığında, Fenerbahçe’nin ocak ayında bir stoper takviyesi yapma ihtimali bence güçlü.
GALATASARAY: 4-2-3-1'in 3'ü
Galatasaray bu sezon kalede güvenli. Harika bir stoper ikilisi var, hatta üçüncü seçeneği de mükemmel. Çok iyi bir ön liberosu, çok iyi bir santrforu var. Ancak Okan Buruk’un süreklilik sağlayamadığı en önemli yer, santrfor arkasındaki üçlü oldu. On numara pozisyonunda Mertens bence daha mobil. Ancak Okan Hoca, Kerem Aktürkoğlu ve Zaha’yı aynı anda sahada tutabilmek için Mertens’ten feragat ediyor. Oysa Kerem’in etkinliği, on numara rolünde azalıyor. Geçtiğimiz haftaki Karagümrük maçı açıklayıcı bir örnek: Kerem sol açıkta başladı ama Galatasaray’ın en etkili iki pozisyonunda (golde ve Boey’nin sağdan merkeze yerden çevirdiği topta) Kerem merkezde tehlike yarattı. Yani Kerem solda başladığında, merkezde daha fazla aksiyon yaratıyor aslında. Yarın Galatasaray’da Kerem’in ve Mertens’in doğal pozisyonlarında başlamaları gerektiğini düşünüyorum.
FIRSATLAR
FENERBAHÇE: Galatasaray'ın kanat savunması
Okan Buruk’un hücumun kanatlarında kimi başlatacağını tam olarak bilmek güç. Karagümrük önünde İcardi’nin arkasında Ziyech-Mertens-Kerem üçlüsü başladı. Fenerbahçe maçında Tete-Kerem-Zaha gibi bir opsiyon da var haliyle. Ancak Buruk hangi kanat ikilisini seçerse seçsin, defansif olarak daha uyanık olmaları gereken bir maç. Zira Ferdi-Samuel’in Tadic-İrfan’la kurdukları bağlantılara karşı kimse eksik yakalanmak istemeyecektir. Hatta Szymanski’nin de çizgiye gelip orada bir asimetri yaratma özelliği söz konusu. Fenerbahçe’nin yarın Galatasaray’a karşı en önemli kozu kanat hücumları.
GALATASARAY: Fenerbahçe'de Fred'in yokluğu
Fenerbahçe’nin sorunsuz gittiği eylül-ekim sürecinde Becao-Djiku ve Fred’in oluşturduğu Bermuda şeytan üçgeninin ne kadar önemli rolü olduğu, o üçlü bozulunca daha iyi anlaşıldı. Fenerbahçe bu sezon Fred’li 18 maçın 18’ini de kazanmış. Ligde puan yitirdiği Trabzon-Adana, Avrupa’daki Ludogorets-Nordsjaelland maçlarının ortak özelliği Fred’in yokluğu. Brezilyalı futbolcunun hatları bağlayan tutkal vazifesinin yokluğunda Fenerbahçe hep çok zorlanıyor. Galatasaray’ın özellikle Fenerbahçe’nin tamamlayamadığı hücumlarda, geçişlerde fırsatlar bulabilme ihtimali yüksek. Bu maç, iki takım için de bir bakıma atak tamamlama sınavı. Atağı bir şekilde, taçla, kornerle hatta autla tamamlayan, en azından hazırlıksız yakalanmayacak geride.
TEHDİTLER
FENERBAHÇE: Büyük maç canavarı Icardi
Kasım 2022’de Beşiktaş’a 2 gol, Başakşehir’e 1 gol, 2 asist. Ocak’ta Fenerbahçe’ye 1 gol-1 asist. Şubat’ta Trabzon’a 1 gol-1 asist. Nisan’da Başakşehir’e 1 gol-1 asist, Beşiktaş’a 1 gol. Mayıs’ta Başakşehir’e 1 gol. Haziran’da Fenerbahçe’ye 1 gol. Ağustos’ta Molde’ye 2 gol-1 asist, Trabzon’a 2 gol. Eylül’de Başakşehir’e 1 gol. Ekim’de Beşiktaş’a 2, Manchester ve Bayern’e 1’er gol. Mauro İcardi’nin sadece 13 ay içinde büyük maçlarda yaptığı katkı kısaca böyle. Süper Lig’de son dönemde çok etkili yabancı santrforlar izledik, Gomez, Drogba, Sörloth gibi. Ancak Mauro İcardi’nin büyük maç etkinliği seviyesine yaklaşabilen yok bence.
GALATASARAY: Bir orta saha kozu olarak Dzeko
Benzer bir övgüyü 2010’lu yıllarda Elmander için kullanmıştım, şu anda da Dzeko için uygun olduğunu düşünüyorum. Elmander, hem orta saha hem hücum katkısıyla Galatasaray’ı 4-5-2 oynatıyordu. Dzeko da Fenerbahçe’yi 4-4-3 oynatıyor adeta. Boşnak santrforun derine gelip üstlendiği oyun kurucu rolü, karşılaştıkları her rakibe bir eşleşme sorunu yaratabiliyor. Dzeko derine geldiğinde Tadic ve İrfan Can Kahveci ekstra koşu kanalları bulabiliyor ve Boşnak santrfor çok iyi ara toplar atabiliyor onlara.
Paylaş