Paylaş
İnsanlar “Cristiano Ronaldo Fenerbahçe’ye geliyor” iddiası sayesinde 24 saatliğine de olsa bu yaz tatile memleketine gidemediğini unuttu belki, bu hafta yapması gereken kalem-defter alışverişini unuttu. Binlerce Ali Desideroyuz hepimiz. Kahvehaneye girdik ve bağırdık hep bir ağızdan: “Şampiyon biziz” diyor Ali, aldığımız Ronaldo’dan belli!”
Mazhar Fuat Özkan’ın 1985 yılında piyasaya sürdüğü Ali Desidero isimli şarkının bu sözleri, yaklaşık 40 yıl sonra bugün bile toplumumuza ayna tutma vasfını korumakta aslında. Ben taşrada doğdum mesela. 1980’li yılların başıydı. Çocukluğumda dünya fırtınalı dönemler geçirdi, Irak’la İran yıllarca savaştı, Almanya, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya bölündü. Doğu bloğu parçalandı. Avrupa sadece 32 ülkeden oluşuyordu mesela ben çocukken. Bugün bu sayı 55’lere çıktı. Elbette Türkiye de paralel zorluklar yaşadı, periyodik olarak süt-yumurta dağıtılan bir ilkokulda öğrenciydim ben de.
BEN VE BENDEN SONRAKi JENERASYONUN iŞi HEP ZORDU
Bu koşullar, ben ve benden sonraki jenerasyonun işlerini kolaylaştırmadı. Çoğumuz bir enstrüman çalmayı öğrenemedik mesela. Bir spor dalını bir kulüp çatısında profesyonel olarak icra etmek lükstü. Resim yapmak, piyano çalmak ya da bir kulüpte futbol oynayabilmek için çok özel yeteneklerinizin olması gerekiyordu. Bu kabiliyete de ancak yüz çocuktan biri sahip olabiliyor haliyle. Tabii o da çok şanslıysa.
MUTLULUĞU FUTBOLDA TRANSFERDE ARIYORLAR
SPORCU değilsiniz, resim ya da heykel yapmıyorsunuz, bir enstrüman çalamıyorsunuz. Aileniz çok zengin değil. Çok güzel ya da çok yakışıklı olmak gibi doğuştan bir avantajınız da yoksa, siz de sıradan birisiniz işte. Çantanız sıradan. Kıyafetleriniz sıradan. Kalabalıklarda isimsiz bir yüzsünüz. Oysa farklı olmak istiyorsunuz siz de. Kalabalıklardan ayrışmak, özel olmak istiyorsunuz. Bir şey kazanmak, galip gelmek istiyorsunuz. İşte bu noktada, futbol giriyor devreye. 3 puan giriyor. Transfer giriyor. Bireysel olarak bir şey kazanamayan kalabalıklar, mutluluğu bir futbol takımının galibiyetinde arıyor. Gollerde arıyor. Transferde arıyor.
Aslında bu coğrafyada siyasete bakış açısı da futbolla benzerlikler içermekte. Bir milletvekili ya da senato seçimi sonuçlarının on binlerce kişi tarafından çılgınca kutlanması da temelinde aynı duyguyu taşıyor. Biz bir şekilde kazanan bir gruba dahil olmak istiyoruz. O grubun başındakinin de zafer ilan etmesini umuyoruz. O kazanınca biz de kazanmış sayıyoruz kendimizi garip bir şekilde!
BiR SÖYLENTi HER ŞEYi UNUTTURDU BiZE
Önceki gün sosyal medyada şayia yaratan Cristiano Ronaldo söylentisi de bir zafer günü yaşattı aslında kalabalıklara. İnsanlar 24 saatliğine de olsa bu yaz tatile memleketine gidemediğini unuttu belki, bu hafta yapması gereken kalem-defter alışverişini unuttu. Binlerce Ali Desideroyuz hepimiz. Kahvehaneye girdik ve bağırdık hep bir ağızdan:
“Şampiyon biziz” diyor Ali, Aldığımız Ronaldo’dan belli!
Paylaş