Paylaş
Bundan yaklaşık 9 ay önce, oynadığı maçlarda gayet iyi sinyaller veren 20 yaşındaki Demir Ege Tıknaz varken, Musrati’ye 12 milyon Euro harcanmasının anlamsız olduğunu yazdığımda/anlatmaya çalıştığımda inanılmaz bir linç kampanyasına maruz kalmıştım. Önce buna anlam verememiştim, üstelik kampanyanın organize olduğu da hissediliyordu. Ancak yine de bu organizasyonun maksadını çözememiştim. Bugün artık anlayabiliyorum bu tip kampanyaların gerekçesini.
Demir Ege Tıknaz bugün Portekiz Ligi’nde Rio Ave’de ve Ümit milli takımda düzenli ilk 11 oynarken, onun pozisyonuna 4 milyona Jean Onana’yı, 12 milyona Al-Musrati’yi alanlar şu sıralar ekranlardan birbirlerini yolsuzlukla suçluyorlar. Muhtemelen de her iki tarafın da suçlamaları haklı.
BEŞİKTAŞ'IN TRANSFER POLİTİKASI 3 SENEDİR ŞAŞKINLIK YARATIYOR
Aslına bakarsanız, Beşiktaş’ın transfer politikasıyla ilgili benzer şaşkınlıkları ben aşağı yukarı 3 senedir yaşıyorum. Rıdvan Yılmaz’ın 4 milyona satılmasına da anlam veremediğimi söylemiştim. Tamam oyuncu Eintracht Frankfurt’a, Almanya’yı Avrupa’da temsil eden bir kulübe gitmek istemiş olabilir. Bu doğal. Ama o transfer gerçekleşmeyince futbolcuyu zorla İskoçya’ya satmak inanılmaz. Aynı pozisyona 4,5 milyona Bahtiyar’ı almak daha da absürt. Ya da Ümit milli takımın direkt stoperi Serdar Saatçi’yi 2 milyona Portekiz’e satıp, aynı paraya Emrecan Uzunhan’ın bonservisinin yarısını almak! Hayatında hiçbir yaş kategorisinde milli takıma çağırılmamış, hiç Süper Lig oynamamış, ikinci ligdeki maç sayısı da sadece 17 olan bir futbolcunun bonservisinin yüzde 50’sine 2 milyon Euro ödemeyi ben iyi niyetli bulmakta güçlük çekiyorum. Üstelik o paraya Ümit milli takımın direkt stoperi Serdar Saatçi’yi satarak.
HEM ZARARA UĞRATIYORLAR HEM BİRBİRLERİNİ SUÇLUYORLAR
Beşiktaş Kulübü’ne son 3 yılda transferler yoluyla vurulan darbe tabii bunlarla da sınırlı değil: 1,5 milyon Euro’ya alınan Kerem Atakan Kesgin şu anda Bandırmaspor’da mesela. Geçen sezon 7 kafa golü olan Colley bedelsiz gönderilirken, Uduokhai 5,5 milyon Euro’ya alınıyor. Bedelsiz gönderilen Rosier, bu sezon La Liga’da 13 maça ilk 11’de çıkmış. Amir Hadziahmetovic kiralanmış, o bölgede Joao Mario, Ndour gibilere şans vermek için sanırım. Ve Beşiktaş, üç sezondur iki ayrı yönetim kurulu tarafından açıkça zarara uğratılmasına rağmen, susmak yerine birbirlerini suçluyorlar her gün 15 dakikalık şöhret haklarını kullanarak. Tablo böyleyken Serdar Topraktepe’nin sanırım en büyük sınavı, takımının kulaklarını dışarıya kapamayı başarmak. Sahaya takım elbiseli şöhret sevdalılarını sokmamak. Ve yeşil çime odaklanmak.
MOURINHO SON BİR AYDA BAZI EZBERLERİNİ BOZDU
Fenerbahçe’yse 1 aydır bir dönüşüm içinde. 7 Kasım gecesi Alkmaar’da özellikle ikinci devrede çok kötü bir görüntü çizen Mourinho, son bir ayda bazı ezberlerini bozarak farklı fikirlere de kulaklarını açmış görünüyor. Alkmaar mağlubiyeti sonrası Fenerbahçe 4’te 4 yaptı ve 15 gol gönderdi rakip filelere. Ve bu 360 dakikada taze isimler çıktı sahneye.
Oğuz Aydın, geçen sezon Süper Lig’de 20 gole direkt katkı yapmasına rağmen Mourinho onu Lille önündeki 20 dakikasıyla değerlendirip aylarca kullanmadı. Kayseri’ye karşı 3 gol katkısı yapan, Gaziantep önünde 4 farklı pozisyonda oynayan Oğuz şu an Fenerbahçe’nin en formda ismi.
TADIC-iRFAN BiR ARADA OYNAYABiLiR
Mourinho'nun Ağustos-Kasım sürecinden sonra nihayet zincirlerini kırdığı bir başka konu da Gaziantep önünde Oğuz-İrfan ve Tadic’i bir arada kullanması oldu. Sezon başından beri futbol kamuoyu binlerce kez “Tadic’le İrfan bir arada oynayabilir” tezini ortaya koymuş ama Mourinho şans vermemişti bu düşünceye. Yine Mert Hakan’ın da Sivas maçıyla beraber ana tabloya katılması önemli bir gelişme.
DURAN TOPLARDA SIKINTILILAR
Tabii uzun süre forma giymeyen İrfan Can Kahveci, Gaziantep önünde ideal bir 45 dakika oynamadı ama onun varlığı Fenerbahçe’nin duran top performansını artırma açısından da önemli. Bu sezon gerek Fenerbahçe’nin, gerekse Beşiktaş’ın duran top performansları sıkıntılı. Fenerbahçe (penaltılar hariç) duran toplardan sadece 3 gol bulurken, Beşiktaş’ta da bu sayı yalnızca iki.
SON 4 MAÇTA 13 FUTBOLCU SKORA KATKI YAPTI
Fenerbahçe’de son 360 dakikada manşete çıkan en önemli detaysa “kadro genişliği”. Bu 4 maçta tam 13 oyuncu gol ya da asist katkısı verdiler: Dzeko, Nesyri, Tadic, Oğuz, Szymanski, Maximin, Mert Hakan, Amrabat, Fred, Kostic, Mert Müldür, Samet ve Becao...
Ayrıca gerek Slavia Prag, gerekse Gaziantep maçlarında 45’te içeriye gidildiğinde işler Fenerbahçe için çok iyi değildi ama her iki maçta da kaderi sonradan girenler belirlediler. Prag’da sonradan giren İrfan ve Nesyri, Gaziantep önünde de Maximin-Amrabat-Dzeko değiştirdiler gidişatı.
Paylaş