Paylaş
GEÇEN hafta Ankara’da yeni transfer Enguene’nin yetersizliği, Chico’nun hareketsizliği derken, kötü bir Antalyaspor izlemişti herkes.
Muhtemelen Morais, bu etkisizliğe çareler düşündü, Erol Hoca da dün harika uyguladı: Fenerbahçe’nin Kjaer’siz zavallı duruma düşen savunmasına karşı Antalya’nın ileri altılısının hareketliliği maçın anahtarıydı. Normalde sol stoper görmeye alıştığımız Alves, sağ stoperde Şener ile, ama daha çok da sol savunmada Kadlec, Caner ile olağanüstü uyumsuzlardı. Kadlec ile Caner arasına atılan her top tehlike yarattı, bu noktada da Mbilla Etame’yi bu ikilinin arasına koyan Erol Malkoç’u kutlamamız lazım.
Erol Malkoç iyi yönetti, Mbilla solu felç etti. Sakıb, Fernandao’ya adım attırmadı; Zeki’nin futbol kariyerinde öne bu kadar etkili gittiği bir gününü görmemiştim. Ama tabii ki şunu da pas geçmemek gerek: Antalya’nın bu yıl neredeyse kazandığı her puanda her zaman Eto’o’nun büyük emeği var. Dün de bir maestro gibiydi, ‘Zinedine Eto’o’ gibiydi Kamerunlu. Türk futbolunda son zamanlarda fiyat/performans oranı en yüksek yıldızı izliyoruz Antalya’da.
***
25 hafta namağlup kalan Fenerbahçe’nin, hâlâ kamuoyunun önemli bir kısmını futboluyla neden ikna edemediğine birkaç kez değinmiştik zaten:
Fenerbahçe, rakiplerini hemen hiçbir zaman eksik ya da dengesiz yakalayamıyor. Çünkü hücuma hızlı geçemiyor. İddia ediyorum ki bu takım, Avrupa’nın 15 büyük lig lideri içinde belki de hücuma en ağır geçeni.
OZAN’IN KREDİSİ BİTİYOR
Hücuma ağır geçme nedeni de basit:
Orta üçlüde fiziksel ya da mental çabukluğu üst düzey oyuncu yok. Mehmet ve Souza’nın kodlanmaları zaten farklı. Diego sürekli kendi etrafında dönüyordu, Ozan’ın kredisi tükenmek üzere, çünkü o da ‘olmadan oldum’ zannetmiş.
Fenerbahçe kadrosundan bu orta üçlüye, dolayısıyla da oyuna sürat katacak isim Alper gibi görünüyor. Alper’i orta üçlüde konumlandıramadıysanız, 2013-14 Şampiyonlar Ligi şampiyonu Real Madrid’i gözünüzün önüne getirin: İleride rüya BBC (Bale Benzema Cristiano) üçlüsü var. Orta sahada Alonso-Modric’in yanınaysa Ancelotti, Di Maria’yı eklemlemiş. İlk başta herkesin orada görünce şaşırdığı Arjantinli, sezonun sonunda takımın altın parçası olmuş. Devler Ligi finalinde de kupayı kazandıran golü Bale’e ortadan yaptığı driplingle attırmış.
Üstelik Ancelotti’nin orta sahaya kaydırdığı Di Maria, defansif özellikleri zayıf sayılabilecek ofansif kodlu bir oyuncu. Alper’inse zaten geçmişinde ön libero oynamışlığı çok. Alper, yeni hücumcu zihniyetiyle orta üçlüye eklemlense belki de Fenerbahçe’nin bu yavaşlığına çare olacak. Sarı-lacivertliler de sadece Markoviç’in hücuma solo geçişlerine mahkum olmayacak. Pereira artık ‘Alper Di Maria’ formülünü düşünmeli bence.
CANER FRİKİK ATMALI
EVET Nani’nin frikiklerde önemli bir gol silahı olduğunun farkındayım.
Ama sahanın dikey olarak sağ yarısından kullanılan frikiklerde Caner unutulmamalı.
Dün 20’de sağdan attığı frikikle ne kadar büyük bir asist silahı olduğunu hatırlattı yine.
ALVES’İN ETO’O GEZİSİ!
DÜN Eto’o’nun Alves’i de yanına alıp sahanın her yerini gezmesi, Fenerbahçe savunma anlayışının çöküşüydü.
Böyle gezen santrforlara orta sahada çare bulmanız gerek.
Dün Eto’o ile ilk eşleşmesi gereken Mehmet’i ben pek oralarda göremedim doğrusu.
MAÇIN SLOGANI: AYAĞA KALK JOSE!
Ayağa kalk Jose, ama pankarttaki gibi savaş için değil; sakince işini yapmak için, eğlenmek için ayağa kalk.
KADER ANI: VAN PERSİE’NİN GİRİŞİ
Pereira, ağustosta Rize’de iki santraforla dengelerinin şaştığını söylemişti. Dün hatırlamıştır sanırım.
TEKNİK DİREKTÖR KARNESİ:
EROL MALKOÇ
1- G.Birliği’ne karşı altı benzemezi oynayan ileri altılının 4’ünü değiştirmesi doğru.
2- Ankara’da son 15’te giren Danilo’yu 11’de kullanma kararı da kritikti.
VİTOR PEREİRA
1- Kjaer’in yokluğunda savunma ilk 45’te SOS verirken devrede çift santrafora dönmesi ezberdendi.
2- Fernandao-Van Persie’de hep adaletine inandım. Nani ısrarıysa adaletsiz.
MAÇIN YILDIZI: MBİLLA ETAME
Samuel Eto’o zaten bu sezonun yıldızı. Dün sağ açık oynayıp maçın hep içinde olan, ilk iki golde de kritik katkılar yapan Mbilla Etame’ye hakkını vermek gerek.
MAÇIN HAYAL KIRIKLIĞI: VOLKAN DEMİREL
Evet aslında Volkan’ın kritik kurtarışları da vardı dün gece. Ama üçüncü goldeki gibi ‘şut gelmeden vazgeçme’ işini o kadar çok yapıyor ki, bir türlü o eşiği geçemiyor.
Paylaş