Paylaş
8 karışık fikstür takımından 4’ünün düşmesi tesadüf olabilir mi? Küme düşen ilk takım aslında Mayıs’ta değil de Ağustos’ta mı belirleniyor?
Bilgisayar mühendisi okur dostumuz Arda Gökmen, geçen hafta bu sütunda ortaya koyduğum verileri geliştirerek serbest fikstürün ciddi bir dezavantaja neden olduğunu ispat etmiş. Zira serbest fikstüre sahip Sivasspor’un ligin ikinci devresinde deplasmana gittiği 8 takımın (1 ve 18 numaralı iki ekip hariç) 6’sı, Sivas’tan önceki maçını da içeride oynuyor. Yani Sivas, ligin ikinci devresinde tam 6 kez, önceki hafta da içeride oynamış bir rakibe deplasmana gidiyor. Takdir edersiniz ki, bir önceki müsabakayı iç sahada oynamış takım, ikinci iç saha maçına daha moralli, motive ve bir seri yakalamak amacıyla çıkıyor. Bu da Sivas için net bir dezavantaj demek.
Sivas’ın bu sezon ikinci yarıda gittiği ve serbest fikstür nedeniyle dezavantajlı olduğu deplasman maçlarının dökümü şöyle:
Tarih Müsabaka Rakibin bir önceki hafta maçı
05.02.16 Osmanlı-Sivas: 4-0 Osmanlı, önceki hafta da içeride G.Saray’la oynamış.
19.02.16 Konyaspor-Sivas: 2-1 Konya, önceki hafta da içeride Osmanlı’yla oynamış.
04.03.16 Mersin-Sivas: 1-0 Mersin, önceki hafta da içeride Konya ile oynamış.
19.03.16 Trabzon-Sivas: 1-0 Trabzon, önceki hafta da içeride Beşiktaş’la oynamış.
08.04.16 G.Antep-Sivas: 0-1 Antep, önceki hafta da içeride Trabzon’la oynamış.
23.04.16 Başakşehir-Sivas: 2-2 Başakşehir, önceki hafta içeride Antep’le oynamış.
2009’da serbest fikstüre sahip takım Konyaspor’du ve küme düştü. 2010’da serbest fikstürün sahibi Denizlispor’un kaderi de aynıydı: PTT 1. Lig yolu... 2013’te bu kez serbest fikstür Mersin’deydi ve düşen onlar oldu. 2015-16’da da serbest fikstüre sahip takımın Sivasspor olması ve onların da can çekişmesi acı bir tesadüf mü acaba? Peki, son 8 sezonda serbest fikstürün 2 kez Sivas’a, 2 kez Mersin’e, 1 kez Konya’ya, 1 kez Denizli’ye, 1 kez de Eskişehir’e denk gelmesi... 8 yılda (bir kez Fenerbahçe dışında) olağan büyüklerin, Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın, Trabzon’un, Bursa’nın ya da Başakşehir’in bu kurada hiç sürpriz yaşamayıp Mersin’le Sivas’a piyangonun iki kez vurması... Son 8 sezonda serbest fikstürün denk geldiği 6 takımın bir önceki sezon kümede son anda kalmış ya da ikinci ligden yeni terfi etmiş ekipler olması... Büyük bir tesadüf olabilir tabii. Bu ülkede birçok şeyin büyük tesadüfler olduğu gibi...
Sezon Serbest fikstür Bir önceki yıl
2015-16 Sivasspor 15’inci
2014-15 Mersin İY İkinci lig
2013-14 Eskişehir 8’inci
2012-13 Mersin İY 13’üncü
2011-12 Fenerbahçe 1’inci
2010-11 Sivasspor 15’inci
2009-10 Denizlispor 15’inci
2008-09 Konyaspor 14’üncü
METE KALKAVAN GURURU
Geçtiğimiz hafta içinde iki harika hakem performansı izledik gururla... Bir tanesi, geçtiğimiz Perşembe günü Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe-Konya maçındaki Halil Umut Meler... 1986 doğumlu genç hakem kurallara hakim, özgüveni yüksek. En önemlisi de kafası rahat, gördüğünü çalıyor. Böyle çalışmaya devam ederse Cüneyt Çakır’dan sonra Türk hakemliğinin yüz aklarından biri olmaya aday. Aldığımız duyumlara göre de UEFA CORE (Centre of Refereeing Excellence) programına davetli 24 genç hakemden biri.
Haftanın ikinci hakem gururuysa gergin derbinin sakin yöneticisi Mete Kalkavan... “Alt kategorilerde önüme bir engel çıkarsa çıkacak, ama bir gün Süper Lig’e yükselirsem orada beni kimse tutamaz” demişti bir sohbette Kalkavan yıllar önce... Gerçekten de Süper Lig’e çıktığından beri sadece işine konsantre olup hiçbir renk etkisi altında kalmadan klas işlere imza atmaya devam ediyor genç hakem. Bence CV’sine bolca da uluslararası turnuva ekleyecek rahatlıkla. Siz provokatif kulüp yöneticilerine aldanmayın. Türk hakemliği, Türk spor zinciri halkaları içinde en önde olanlardan biri. Özellikle de onları kıyasıya eleştiren yöneticilerden ve biz spor medyasından fersah fersah önde oldukları kesin...
Paylaş