Paylaş
LİGİN en fazla ikili mücadele kazanan takımı Trabzonspor, kadrosuna Milan’ın en fazla top kazananını kattı. Kucka’lı Trabzonspor’un artık sahipsiz topları en fazla toplayan takım olacağı kesin. Ancak ceza alanında Beşiktaş’la birlikte ligin topla en çok buluşan takımı olan Trabzon’un, şampiyonun yarısı kadar gol atması esas problem. Bunu çözmek için de hem Burak, hem de bir golcü kenar oyuncusu takviyesi şart.
TOTTENHAM’LA BENZERLiK
Trabzonspor’un Tottenham’la bir kader birliği olduğunu düşünürüm zaman zaman. Marka değeri ve taraftar beklentisinin, imkânlarının çok önünden gittiği kulüpler bunlar. Tottenham son 20 yıl boyunca İngiltere’nin en renkli takımlarından biri olmasına rağmen Pochettino gelene kadar Premier League tarihinde hiç ilk 3’e girememişlerdi. Pochettino’nun doğru stratejisiyle önce üçüncülük, sonra ikincilik geldi. Bu yıl da şampiyonluğu kovalayacaklar muhtemelen.
HEDEFLER GERÇEKÇi Mi?
Trabzonspor’un da her sezon başındaki en önemli açmazı bu... Hedef bu kez şampiyonluk mu sahi? Başkanlar şampiyonluk vaat ediyorlar da, eldeki kadro bunu başarmaya muktedir mi? Bence esas ikilem şurada: 50’nci yılda şampiyonluk hayali kuralım da, son 5 senedir Süper Lig’de ilk üçe dahi girememiş bu takım!
Üç ayda böyle bir sıçrama beklentisi gerçekçi mi? Beşiktaş bir günde mi şampiyon oldu? Üç ayda mı kuruldu o organize yapı?
Trabzon, 50’nci yılında şampiyonluk yarışı yapabilir mi, bilemiyorum. Bunu zaman gösterecek. Ancak şunu biliyorum: Takımın güçlü ve zayıf yönleri belli. Teşhis ortada. Tedavi için gerekenler de...
TOP KAZANMA CANAVARI
Trabzonspor, geçen sezon ikili mücadele kazanma liginde 2146 ile lider. Özellikle ikinci yarıda bir top kazanma canavarına dönüşmüşler. Bu sene kadroya katılan Kucka da, kendi takımının top kazanma canavarı. 186 ikili mücadele ve 71 hava topuyla geçen yıl Milan’ın istatistik lideri olmuş. Bu yıl Milano’ya giren havalı Çin parası Kucka’yı saf dışı bırakmış, ama Slovak orta saha oyuncusu, tam da Ersun Yanal’ın âşık olacağı türde bir savaşçı.
Bordo mavili takım kazandığı topları üçüncü bölgeye taşımakta da mahir. Geçen sezon şampiyon Beşiktaş ceza alanında maç başına 23 kez topla oynarken, Trabzon’da da bu sayı 22,4. Ortadaki en büyük problemse, ligin ceza alanı içinde en çok topla oynayan iki takımının gol sayıları arasındaki muazzam fark.
Beşiktaş, neredeyse Trabzon’un iki katı kadar gol atmış. Trabzon, 3 puanlı-18 takımlı çağdaş lig döneminin en az gol attığı sezonunu yaşamış. Takımın en golcüsü bir stoper! Ve 18 takım içinde kadrosunda 7 gol bulabilen oyuncusu olmayan tek takım Trabzon...
KENARDAN DESTEK GELMELi
Bu üçüncü bölge verimsizliğinin gol düşünen, gol koklayan, gol arayan futbolcularla çözülebileceği ortada. Sadece santrafor değil, kenar hücumcularının da gol düşünmesi gerek. Bongonda, bu anlamda olumlu bir yatırım. Burak ilgisi de mantıklı. Ama transferin kalan 40 gününde sadece Burak’a değil, gol atabilen başka hücumculara da ihtiyacı var Trabzon’un.
KART SORUNU KRİTİK
Slovak top kazanma canavarı Juraj Kucka’nın belki de tek handikabı, mücadele dozunu bazen ayarlayamaması ve çok fazla kart görmesi. Geçen sezon Serie A’da 4 maçı kırmızı,
1 maçı da sarı kart cezalısı olarak kaçırmış.
Milan, Kucka’nın cezalı olduğu tek bir maçı kazanabilmiş, üçünde mağlup olmuş.
Ersun Yanal’ın Trabzonspor’u da özellikle hücumda kaybettikleri toplardan sonra çok fazla faul yapan bir takım. Ekibin de genel olarak bir kart problemi var aslında. Kucka da tek bir sezonda 10 sarı, 3 kırmızıyla bu genel gidişatı, daha da sertleştirebilecek bir isim.
YUSUF YAZICI KORUNMALI
Trabzonspor’un ön tarafa takviye yapma ihtiyacı ortada ama kim transfer edilirse edilsin Yusuf Yazıcı’yı da ilk 11’de düşünecek projeler geliştirilmeli. Geçen yıl sadece 39 kez skor yapabilen bir takıma 10 gol+asist etkisi yapan Yusuf’un bu sezon üstüne koyacağını tahmin etmek, kâhinlik gerektirmiyor. Milli takımın yeni 10 numarası, Trabzonlu tüm gençlerin de model alabileceği türden bir yetenek. Güçlü, özgüveni yüksek, yaratıcı. Bundan sonra atılacak adımlar “Yusuf’un yanına” olmalı.
ABDÜLKADİR ÖMÜR GELİYOR
Abdülkadir de Yusuf gibi ofansif özellikleri yüksek olan bir genç. Şu hafif sakatlığı geçince, önümüzdeki günlerde onun adından da çok söz edeceğimize inanıyorum ben. Ancak 18 yaşında bir çocuğu yeni özelliklerle de donatmak mümkün, kodlamak mümkün. Malum Onazi’nin bir takım problemleri varken, Kucka gibi bir açık kapatıcı da transfer edilmişken, Abdülkadir’i orta saha rotasyonu içine sokmak mümkün olmaz mı acaba?
YARIN:
- Clichy hâlâ üst seviyede mi?
- Elia, Cengiz’in yerini doldurabilir mi?
- Başakşehir, etkileyici transferleriyle bu yıl şampiyonluk yaşayabilir mi?
Paylaş