Paylaş
Dünya’da aynı kentin takımları arasında olmamasına rağmen derbi olarak adlandırılan özel maçlar vardır: Barcelona-Real Madrid gibi... Inter-Juventus gibi... Inter-Juventus maçına “İtalya derbisi” diyorlar orada. Bence Fenerbahçe-Trabzonspor rekabeti de aralarındaki 1000 kilometrelik dev mesafeye bakarak “Türkiye Derbisi” diye adlandırılabilir rahatlıkla. Yabancı maddelerle oyun bölünmese, sadece sahaya odaklandığınızda bence yine kıran kırana bir “Türkiye Derbisi” izledik dün akşam.
İSMAİL KARTAL DÖNEMİNİN EN İYİSİ
Kadıköy’deki maçı elbette 18’deki kırmızı karttan bağımsız değerlendirmek mümkün değil. Maçın 72 dakikasının 10’a 11 oynanması ayarları etkiledi şüphesiz ki temelden. Ancak İsmail Kartal’ın göreve geldiğinden beri çıkardığı en doğru 11 ve ortaya koyduğu en arzulu oyunu izledik dün özellikle ilk 45’te. Sağ iç Mert Hakan ve sağ açık İrfan Can ilk çeyrekte oyunu kontrol ettiler. İrfan Can atılınca sağ bek Samuel- sağ açık Mert’le devam etti o koridorun verimi.
İlk 45 dakikada Fenerbahçe’nin rakip ceza alanında 17 kez topla buluşması, dört isabetli şut ve 1,67 gol beklentisi yaratması önemli veriler. Dünkü ilk yarı, Fenerbahçe’nin Kartal dönemindeki en iyi devresiydi kesinlikle.
ELEŞTİRİLECEK TEK KONU DEĞİŞİKLİKLERİN ZAMANI
Maçın ikinci devresinde bir kişi fazla oynayan Trabzon, oyunun ritmini düşürdü ve kazandığı toplarla fırsat kolladı.
Galibiyeti getirebilecek iyi fırsatlar da yakaladılar ama başta Kim olmak üzere Fenerbahçe’nin bence dünkü en iyi bölgesini, savunmasını geçemediler.
Dün İsmail Kartal’ı eleştirebileceğimiz tek konuysa 72 dakika 11’e 10 oynayan bir takım, daha erken ve daha akılcı oyuncu değişiklikleri yapabilirdi. 1-1’den sonra İsmail Kartal’ın hemen üç kişiyi kenara dizeceğini düşünmüştüm ben.
TRABZONSPOR’UN SOL SAVUNMASI
Trabzonspor ligin kusursuza yakın takımı. Derin bir kadroları var, hemen her hattı zengin. Özellikle ofansif oyuncuları süper birer sezon geçirdiler, şampiyonluk yarışında büyük paya sahipler. Ancak bu Trabzon’un bir tane zafiyeti varsa o da sol savunmada açığa çıktı iki maçtır: Bir hafta önce Kayseri’nin sağ beki Onur’un bindirmeleri Trabzon’un solunu çok hırpalamıştı. Dün de Crespo’nun da o bölgeye yaklaşmasıyla Fenerbahçe sağını çok iyi kullandı. Trabzon soldan yine çok açık verdi. Nwakaeme-Puchacz-ahmetcan üçlüsünün değerlendirmeleri gerekir bu iki maçı.
HAKEM ATAMASI GEREKSİZ RİSKLİYDİ
Süper Lig’in zorluk derecesi en yüksek maçlarından biri. İki takım arasında tarihi bir rekabet olduğu gibi, müsabaka bu sezonun sıralaması açısından da önem arz ediyor. Ve MHK bu maça 1992 doğumlu bir hakem atamayı tercih ediyor. Hakem, sahaya çıkan 22 futbolcunun beşinden küçük.
‘ZORLAMA’ BİR TERCİH
Tabii ki bir hakem ataması için tek kriter bu değil; Dünya üzerinde bazı özel genç hakemlerin çok yetenekli oldukları için büyük maçlara erken verildiği görülmüştür. Lakin Zorbay Küçük’ün böyle bir maça atanması deyim yerindeyse “zorlama” bir tercih. Hakemin de yok yere yıpranma ihtimali olan manasız bir risk.
NUMANOĞLU’NU ANIMSATTI
Bu atama akla ister istemez bir önceki MHK’nın geçen sezonun başında derbiye Tugay Numanoğlu atamasını anımsatıyor. Süper Lig’de sadece 8 maça çıkmış bir hakemi derbiye vererek iyilik mi yapmışlardı ona sizce? O atamadan iyi sonuç mu almışlardı? Benzer mânâsız bir risk, Zorbay Küçük atamasıyla da alındı. Hakem de bence kariyerinin çok başında gereksiz yere hırpalandı.
Bu atamanın neye yaradığını çok merak ediyorum gerçekten. MHK Başkanı, cesaretinden dolayı takdir mi bekliyor ki acaba?
Tebrikler ona o zaman!
İRFAN-MERT İKİLİSİNE DİKKAT
İrfan Can-Mert Hakan ikilisi dün sadece 17 dakika beraber oynayabildiler. Bence daha sakin olmalılar, çünkü iyi futbolcuların bu kadar konuşmalarına lüzum yok, kaliteli oyuncu ayaklarıyla söyler söyleyeceğini! Ancak ne zaman İrfan Can sağ açık, Mert sağ iç oynasa çok iyi bir telepati örneği sergiliyor bu ikili. Oyunun merkezini muhakkak sağa taşıyorlar. Fenerbahçe’nin gelecek yıllarda planlarını üzerine kurabileceği bir detay bu bence.
Paylaş