Paylaş
Zira, çok bilindik bir hikâyenin on bininci tekrarıydı sahnelenen: Bir Anadolulu, Anadoluluların pirine karşıydı dün... Anadolulu tabirini coğrafi açıdan değil, bir zihniyet tanımı olarak kullanıyorum. Zira her iki Avrupalı kulübün de zihniyeti aynı aslında. İlk çeyrek saatte 2 şans golü bulan küçük Anadolulu, 70 dakika boyunca kapandı. 80’e kadar, yani Başakşehir oyun disiplininden kopup dağılana kadar neredeyse bir daha hiç hücum düşünmedi, topu kazandığında bile rakip kaleye gitmeyi değil, vakit öldürmeyi seçti. Ortaya da zevksiz, pozisyonsuz, korkunç bir 70 dakika çıktı zaten.
BiR B PLANINIZ OLMALI
Aslında ‘Büyük Anadolulu’nun yani Başakşehir’in düşüş sinyalleri geliyordu uzun zamandır: Son 9 maçın sadece 3’ünü kazandılar; büyük krizdeki Trabzon’u, o gün 10 oyuncusuna lisans çıkaramamış Kayseri’yi ve hocasız Bursa’yı yendiler sadece. Çünkü bu ‘uzun vur, hantal santraforun indirsin, çabuk kenar adamların kontraya çıksın’ mantalitesi, her maçta size sonuç getirmez, getiremez. Muhakkak bir B planınız olmalı, ki bu alternatif strateji üretilemedi Başakşehir’de.Dünkü kötü Başakşehir’in iyisi yine Emre’ydi. İki güzel şutu vardı, sessizliği bozan. Cengiz’in dikey düşüşü sürüyor, Doka’nın ve Mahmut’un da öyle. Adem 2 dakikaya bir gol-bir asist sığdırıp, fişi çeken adam oldu. İki kayıp saatten geriye kalan da bu iki dakikaydı aslında zaten.
Paylaş