Paylaş
Çağdaş Atan, müsabaka öncesi röportajında “Türk futbol tarihinin en pahalı takımıyla karşılaşıyoruz bugün” diyerek başladı konuşmasına. Gerçekten de ben daha önce bir Türk kulübünün 250 milyonluk bir kadro kurduğunu hatırlamıyorum. Hatta Çağdaş Atan’ın önermesine şunu ekleyebilirim: Bu sezon Tottenham mesela sola Zaha, sağa Zaniolo’yu, en öne de İcardi’yi takviye etseydi, İngiliz kamuoyunda “iyi transfer dönemi geçirdiler” diye yorumlanabilirdi. Galatasaray’da dün önde Barış-Bakambu-Kerem Aktürkoğlu başladı, Yunus-İcardi-Zaha kulübedeydi.
Bu gruba daha Tete eklenecek. Galatasaray’ın sadece Devler Ligi’ne girmekle kalmayıp, iyi bir kura ile gruplarda da iş yapabileceğini umut ediyorum ben.
SAHAYA ‘LiG 11’i’ iLE ÇIKTI
Yalnız dün Galatasaray’ın sahaya ‘lig 11’i’ ile çıktığını, değişiklikler geldikçe ‘Şampiyonlar Ligi 11’i’ne doğru yol aldığını söylesek yanılmış olmayız herhalde. Eylülde Galatasaray umarız ilk Devler Ligi grup maçına çıkarsa, o gün 11’de Dubois, Berkan, Barış, Bakambu gibi isimlerin başlamayacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Dün maça başlayan lig 11’i, Kayserispor’un direncini kıracak yoğunlukta pozisyon üretemedi. Ancak İcardiler, Angelinolar, Zahalar sahaya dahil oldukça Kayseri’deki beyaz formalılar, Şampiyonlar Ligi 11’ine benzemeye başladılar yavaş yavaş.
EN ÖNEMLi EKSiK ATAK SÜREKLiLiĞi
Galatasaray’ın Kerem Demirbay’lı-Zaha’lı-İcardi’li son yarım saatte biraz daha etkili olduğunu ve birkaç kez gole yaklaştıklarını söyleyebiliriz ama bence sarı kırmızıların en önemli eksikliği atak sürekliliği. Geçen sezonki şampiyon kadronun atak sürekliliğinin en önemli sırrı, tamamlanamayan ataklar sonrası karşı preste Torreira’nın olağanüstü katkısıydı. Galatasaray şu an geri kazanma departmanında Torreira’nın aklını-dinamizmini arıyor bence.
Paylaş