Paylaş
66 günlük hasret sona erdi, Bundesliga tekrar başladı. Tüm futbol kamuoyunun gözünün üzerinde olduğu, adeta bir Dünya Kupası finaliymişçesine takip ettiği Ruhr Derbisi’nde kazanan 4-0’la Borussia Dortmund oldu. İyi oyunlarıyla Brandt ve Haaland yıldızlaştılar.
90'LARDAN KALMA GİBİ
Koşunun değil tekniğin, kavganın değil taktiğin öne çıktığı bir gün yaşadık futbolda. Ruhr Derbisi sanki 90’lardan kalma bir gün gibiydi, delicesine koşan atletler değil, topu koşturabilen yetenekliler yarattılar farkı. Futbolcular aralarında anlaşmış gibilerdi, aşırı ikili mücadeleler yaşanmadı, gerekmedikçe faul yapmadılar. Futbolu özlediğim için duygusal mı davranıyorum bilmiyorum ama ben bu pandemi dönemi oyununu sevdim galiba.
İLK ALMANLAR YAPMALI!
Dünya üzerinde hangi işe başlanıyorsa, galiba o işi ilk Almanlar’ın yapmasında fayda var. Sadece diş macunu almak için markete gidip karantina koşullarını ihlal eden Herrlich’in, kendi kulübü Augsburg tarafından cezalandırılması zaten tam bir Alman işiydi. Dün tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu derbide de hassasiyetleriyle ders verdiler herkese. Futbolcu, hakem ve teknik direktörler dışında herkes maske taktı. Futbolcular anlaşmışçasına gereksiz gerilimden kaçındılar, eğer abartmıyorsam ben ilk teması 23’üncü dakikadaki ilk kornerde gördüm. Gergin bir derbi olmasına rağmen, asla pasif oynanmamasına, gayet hareketli bir futbol izlememize rağmen toplam 16 faul düdüğü, 4 de sarı kart vardı maçta. Futbolcular yazılı olmayan bir ‘mert oyun’ kontratına uydular sanki dün.
NAGELSMANN HAKLI
İkİ ay sonra izlediğimiz ilk büyük futbol maçı, Dortmund’un şovuyla geçti. Şampiyonlar Ligi’nde PSG ile eşleşmeleri gerçekten şanssızlıktı, aslında pekalâ iki takımın da son 8’e çıkma potansiyelleri vardı. Pek çok otoriteye göre jenerasyonunun en iyisi olan Sancho’nun kenarda oturması diğer süper yıldızlara da mesaj gibiydi. Evet, hafif bir sakatlığı varmış ama maçı harika anlatan Alp Özgen-Orhan Uluca ikilisinin güzel yorumuyla, “Eğer son iki ayı sadece oyun konsolunun başında geçirdiyseniz, sahaya dönüşünüz de zaman alabilir.” Maçın öyküsünü fiziğin değil, taktiğin belirlemesi Nagelsmann’ı da haklı çıkardı sanırım. Çünkü genç teknik adam, seyircisiz maçlarda futbolcuların taktiğe daha fazla sadık kalacaklarını ve hocaların dokunuşlarının daha fazla ön plana çıkacağını iddia etmişti geçen günlerde. Gerçekten de önümüzdeki iki ayda, iyi hoca-kötü hoca farkını hissedeceğiz sanırım her ligde.
VAR DEVAM EDİYOR AMA...
Merak edilen konulardan biri de VAR sistemi idi. Bundesliga’da VAR uygulaması sürüyor, ancak daha az operatörle. Hakem sayısı aynı, ancak merkezde daha önce 3 teknik operatör varken, şimdi 1 operatör görev yapıyormuş. VAR personel sayısının azaltılması doğru. Ancak orta vadede karar hızı konusunda bir sorun yaşayabiliriz.
5 DEĞİŞİKLİK KALICI OLUR
Malum, pandemi sürecinde oyuncu değişikliği sayısı beşe çıkarıldı. Ancak oyunu (devre arası dışında) maksimum 3 kez durdurmanız koşuluyla. Evet bu geçici bir uygulama, ama önümüzdeki iki ay bunu denedikten sonra kalıcı hale getirebileceklerini düşünüyorum. Futbol son yıllarda olağanüstü fizikselleşti, oyuncu değişikliği sayısının artması kaçınılmaz.
HAALAND-HAKIMI REAL MADRID'E
Eğer pandemi yaşanmasaydı zaten Hakimi’nin kiralık kontratı bitecek, 15 gün sonra Real Madrid’in oyuncusu olacaktı. Muhtemelen Dortmund formasıyla son maçları. Şu sıralar Madrid medyasında adı en çok geçen isimse Haaland... Dün yine mükemmel oynadı. bu yaz olmazsa bile gelecek yaz onun da Madrid yolcusu olma ihtimali güçlü.
Paylaş