Paylaş
Nasıl yani, oynamadıkları (ya da çok az oynadıkları) halde mi? Evet, aynen öyle. Sebebi de hayatın basit bir prensibi: Şu hayatta hangi mesleği icra ediyorsan et, alternatifin kadar güçlüsündür. Linnes, Galatasaray saflarına katıldığından beri Mariano’nun çıkışı ortada. Emre ve Adem’in muhteşem Ocak-Şubat performansları, Falcao’yu, Ömer’i, Feghouli’yi istim üstünde tutuyor. Galatasaray devre arasında üçü dışarıdan, dördü içeriden yedi transfer yaptı: Saracchi, Onyekuru, Sekidika, Linnes’le birlikte sakatlıktan dönen Emre-Falcao ve Antalya maçıyla futbolla tanışan Taylan... Ve bu 7 adam öncesi ligin elit kadroları arasında olmayan Galatasaray, bugün ülkenin en iyi kadrolardan biri. Belki de en iyisi. Sarı-kırmızılılardaki en büyük değişim bu.
OYUN ZENGİNLEŞTİ
Elbette Galatasaray’daki radikal değişimin tek nedeni kadronun zenginleşmesi değil. Kadronun yanı sıra oyunun da zenginleşmesi söz konusu. Ligin ilk yarısında pozisyon üretme konusunda olağanüstü kısır olan, ligin şut sıralamasında ilk 10’un dışında kalan Galatasaray, bugün pozisyon ve şut rekorları kırıyorsa, bunun sebebi oyun değişimi. Onyekuru, Galatasaray’a katıldığından beri oyun repertuarına çok önemli bir boyut kazandırdı. Sarı-kırmızılılar artık savunma arkasına top atabilen bir takıma dönüştüler. Fenerbahçe bunu sadece Rodrigues sahadayken yapabiliyor.
Sivasspor Fernando dönünce, Beşiktaş da N’koudou form tutunca tekrar başladılar savunma arkasına denemeye. Ama ligin ikinci devresi itibariyle en fazla fark yaratan oyuncu Onyekuru. Futbolu özlemiş. Asist yapmayı, gol atmayı özlemiş. Galatasaray için sadece yeni bir sol açık değil, yeni bir oyun tipi enjeksiyonu olan Onyekuru, dün de Gençlerbirliği’nin sağını felç etti uzun bir süre. Sol bek Saracchi ve sol iç Ömer’in de katılımıyla orada bir asimetri yarattılar; Ankara ekibinin sağ stoperi Ramos ve sağ beki Ahmet’in arkasında cirit attılar bir saat boyunca. Galatasaray’ın süper sol organizasyonuna, Mariano-Feghouli’nin sağda, ÖmerDonk’un da havadaki uyumları eklenince çok rahat oldu sonuca gitmeleri zaten.
RADAMEL FALCAO ÜZERİNE
Falcao'yu Porto yıllarından beri yakından takip ediyoruz. Elbette, şu anda Porto’daki seviyesinde değil. Ancak zaten 34’ünde bir adamın, 24’üyle aynı seviyede olması pek kolay değildir. Ancak şunu biliyorum ve geldiği günden beri de söylüyorum: Falcao iyi profesyoneldir. Futbolu çok sever ve oynadığı her bir maç için yüzde yüzünü sahada bırakır. Oynadığı 5 ülkenin (İngiltere dışında) dördünde muazzamdı: Arjantin, Portekiz, İspanya ve Fransa’da. Geçmiş istatistiklerini bir kenara bırakın, son 3 sezonda Monaco ile 120 maça çıkıp 70 gol attı bu adam. 2018-19 sezonunun son 5 maçını Monaco ile eksiksiz oynadıktan sonra hiç tatil yapmadan Copa America’ya gitti. Kolombiya ile de sürekli oynadı, çeyrek final yolunda kaptanlık yaptı. Ve sonunda (sanırım) tükenmiş biçimde geldi İstanbul’a. Ve oynamak için biraz acele etti sadece. Hepsi bu. Falcao’yu beğenirsiniz/ beğenmezsiniz bu ayrı konu. Ama bildiğim bir şey var, o da bu adamın iyi profesyonel olduğu.
CLASURA LİGİ USTASI GALATASARAY
Son çeyrek asrın Süper Lig’de en başarılı takımı 12 şampiyonluk ve 8 Türkiye Kupası ile Galatasaray’dı. Ve bu başarıya ulaşırken çok önemli de bir meleke kazandılar: Bir sezonda Galatasaray son bölüme yarış içinde girerse şampiyon oluyor. Galatasaray’ın genetiği oldu artık adeta bu. Galatasaray’ın son 12 şampiyonluğunun sadece beşinde ilk devreyi lider bitirdiğini görüyoruz. Tam yedi kez devreyi lider bitirmediği halde, ikinci yarılarda geri dönüp şampiyon oluyor. Hatta bunların beşinde devre sonunda ilk ikide bile değil. Tabii ki çeyrek yüzyıllık bu geleneği, o 25 yıla damga vuran Fatih Terim’den ayrı okuyamazsınız. Bu yıl da Terim’li Galatasaray, ilk devreyi yedinci tamamladı; ama Mart başı itibariyle zirvenin ortağı. Bizde ligin iki devresi bazen birbirinden o kadar farklı oluyor ki, birine apertura (açılış), diğerine clausura (kapanış) ligi deseniz yeridir. Bu ülkenin ‘clausura ligi’ ustası da Galatasaray.
53'TEKİ FLAVIO RAMOS FRİKİĞİ
Maçta 53’üncü dakikaydı. Galatasaray o sırada 2-0’ı bulmuş ve oyun rölantide. Özellikle Muslera sakin bir gün geçirmiş, henüz kalesine gelen tek bir top yok. O dakikada 27 metreden kazanılan frikiği Flavio Ramos, mükemmel bir şutla doksana gönderiyor. Ve Muslera, olağanüstü bir şekilde uzayarak topu iki direğin birleştiği yerden alıyor. Galatasaray’ın kalesinde bir tarih yazıcı var adeta. Ve yazmaya da devam ediyor.
ÜÇ DAKİKALIK SESSİZLİK
Nasıl siz bu sabah kalkıp işe gitmek zorundaydınız, biz de elinizde tuttuğunuz bu gazeteyi yapmak zorundayız. Uzmanlığımız spor olduğu için de, ne kadar canımız sıkkın olsa da, size bu sayfaları ulaştırmakla mükellefiz. Ulusumuzun başı sağolsun. Allah şehitlerimize rahmet etsin, yakınlarına sabır versin.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Paylaş