Paylaş
Bu sezon ligde ilk golü atanlara galibiyet verilse Trabzon, sonuncuyu atanlara verilse Malatya lider olurdu. Ama tabii ki marifet, oyunun sadece başını veya sonunu değil, bütününü aynı standartta oynayabilmek.
iPTAL EDiLEN GOLLE FiŞi ÇEKiLDi
Dün Trabzonspor yine yüksek viteste başladı, 15-25 arası bir atak sürekliliği yakaladı ve ilk gol de bu ısrarın sonucu geldi. Bu golle, Trabzonspor bu sezon 15’inci maçta 12’nci kez hesabı açmış oldu. Ancak bir maçı kazanmak için iyi başlamak yetmiyor elbette. 35’te ofsayt nedeniyle iptal edilen Sturridge golünden sonra Trabzon’un fişi çekilmiş gibiydi adeta. Karaman’ın devre arasında takımıyla çalışması gereken bir numaralı konu bu: İlk golü atmak, galibiyet için her zaman yeterli olmayabilir. İkiyi
aramaktan da vazgeçmemek gerek. Özdilek’in Denizlispor’unun farklı oyuncuları var. Aissati zeki. Barrow dar alanda çabuk. Dün 59’daki gol öncesi Rodallega’nın topsuz oyunda Hüseyin’i vücut çalımıyla devre dışı bırakması muazzamdı mesela. Denizli, bir hafta önce Başakşehir maçının da son dakikalarını harika oynamıştı. 3 puanları direğe takılmıştı. Bu kez takılmadılar.
Trabzon’un kaybında bir büyük pay da Yusuf’undu kesinlikle. Futbolun ortak bir lisanı var ve Yusuf’un Nwakaeme-Sörloth-Sturridge’le aynı dili konuştuğunu düşünmüyorum. Futbol, Yusuf’u eğlendirmek için oynanmıyor. Bu kolektif bir oyun. Ve pekala Nwakaeme ve Sturridge’i izleyerek öğrenebilir genç adam.
ŞU ROTASYON MESELESİ
Dün Trabzon-Denizli ve Başakşehir-Konya maçlarını eşzamanlı takip etmeye çalıştım. Almanya’daki Gladbach zaferinden 90 saat sonra Konyaspor’la karşılaşan Başakşehir, maça perşembe 11’inin bire bir aynısıyla çıktı. Anlaşılan tek bir yorgun yok, tek bir rotasyon gereği yok. Abdullah Avcı ve Ünal Karaman’ın çıkartmaları gereken bir ders var sanki burada.
Paylaş