Çağla Olimpiyatlara katılabilecek mi?

Daha öne teklerde hiçbir bayan oyuncumuz bir Grand Slam’in ana tablosunda ikinci tura çıkamamıştı. Çağla'nın İstanbul Cup Turnuvası'nı kazanması, Paris’te ikinci tura çıkması ve şu anda dünya sıralamasının ilk seksen tenisçisi arasında yer alması Rio Olimpiyatları'na katılabilmesi noktasında önemli gelişmeler. Çağla'nın Rio'ya gidip gidemeyeceğini ise 23 Haziran olan karar tarihinde öğreneceğiz. Bize tüm bu güzellikleri yaşatan Çağla’yı ve Türk antrenörü Can Üner’i tekrar kutluyorum.

YAĞMUR ENGELİ
Sharapova’nın, Nadal’ın ve Federer’in katılmadığı Fransa Açık Turnuvası'nda en çok konuşulan konulardan biri de yağmur. Hiçbir kortun çatısının kapatılamaması, aydınlatmaların olmaması oyunculara büyük sıkıntı yaratıyor.

Tenisçiler yağmur yağdığında soyunma odasına girip yağmurun bitmesini ve kortun kurumasını bekliyorlar. Sonra tekrar kortta çıkıp farklı toplara ile ısındıktan sonra yarıda kalan maçın oynandığı toplarla tekrar karşılaşmaya devam ediyorlar. Bu olaylar, düşündüğümüzde maça ara veren oyuncuların soğuması, maça tekrar odaklanmaları ve maçların seyrini etkilemesi bakımından olumsuz bir durum teşkil ediyor.

TAKTİKSEL OYUN
Hafif ıslak nemli toprak sahada oynamak gerçekten zor. Toplara güçlü vursanız dahi zemin topun hızını yavaşlatıyor. Bu durumda her puanı sabırlı ve taktiksel olarak hazırlayıp kazanmak gerekiyor. Ortalama 60 gram ağırlığında olan toplar da yağmurdan nasibin alıyor ve daha da ağır hale geliyor. Tenisçiler bu durumda DROP SHOT vuruşunu çok daha fazla kullanıyorlar. Başarılı yapılan ve hemen file arkasına düşen drop shot vuruşunu yakalamak hayli zor.

SERENA KAZANIYOR FAKAT OYNUNDAN MEMNUN DEĞİL
Zeminin ağır olması da tenisçileri değişik (Slice,Spin..) vuruşlara yönlendiriyor. Bu da ekran başında maç seyrini daha keyifli hale getiriyor.
Serena Williams maçlarını her ne kadar kazanıyorsa da hiçbir şekilde kortta kendi oyunundan memnun kalmıyor. Çünkü toprak zeminde tüm rakipleri, çizginin bir bir buçuk metre arkasında oynarken Serena tam tersini yapıyor. Dünya bir numara toplara, kortun iç alanında vuruyor.

Erkelerde kariyerinde ilk kez bir Grand Slam Turnuvası'nda yarı finale çıkan 22 yaşındaki kabiliyetli Avusturyalı Dominic Thiem. Federer tarzında muhteşem. Tek el backhand vurabilen, inanılmaz mücadele hırsı ve balyoz gibi forehandleri ile zirvedeki ilk beş tenisçiyi hayli zorlayacak gibi.