Paylaş
Elle oynama kuralıyla ilgili FIFA’nın önerdiği saat modeli, önemli bir adım. Ancak bu adım, kuralla ilgili kargaşanın ancak yüzde 20’sini ortadan kaldırabilir, daha fazlasını değil. Futbolun kanayan yarası elle oynama kuralının kamuoyunu tatmin edecek seviyeye gelmesi için çok daha berraklaşması, çok daha bilimselleşmesi gerek. Mevcut FIFA Kural Kitabı’nın 121’inci sayfasına göre halen bir pozisyonun elle oynama sayılabilmesi için şu 3 kritere bakılıyor:
1) Elin hareket yönüne (Elin mi topa, yoksa topun mu ele gittiğine)
2) Topla el arasındaki mesafeye (Bu, beklenmedik bir top muydu?)
3) Elin-kolun konumuna (Doğal konumda olup olmadığına)
FIFA, yukarıda belirttiğim üçüncü maddeyle hakemlerin sırtına büyük bir yük bindiğini düşünerek bu kriteri biraz daha berraklaştırma niyetinde. Yakın gelecekte elin konumu (ortada net bir kasıt yoksa), bir saat üzerindeki yeri üzerinden değerlendirilecek. Bu tablonun, hakemin yükünü bir miktar azaltacağı kesin. Ancak elle oynama kuralının ideal berraklığına kavuşması için yeterli mi? Asla değil.
PEKİ PAZDAN ÖRNEĞİ?
16 Şubat’ta Akhisar’la Ankaragücü arasında oynanan Süper Lig maçının son anlarında top, Michael Pazdan’ın eliyle temas etti. Hakem Halis Özkahya pozisyonu monitörden izledi ve (hangi gerekçeye dayanarak bilemiyorum) elle oynama olmadığına hükmetti. Aynı pozisyonun FIFA saati devreye girdikten sonra değerlendirildiğini düşünün. Uçar vaziyette topa elle müdahale eden Pazdan’ı nereye yerleştireceksiniz FIFA saati içinde? Adamın vücudu dikey pozisyonda bile değil ki!
Bence elle oynama kuralında yapılması gereken bir numaralı değişiklik, ‘yerde oyuna sıfır müsamaha’ olmalı. Sporcu ayakta olduğunda yukarıdaki kriterler aynen geçerli. Ancak sporcu kendi isteği ile yerdeyse, onun eline/koluna temas eden her top kriter uygulanmaksızın düdükle cezalandırılmalı. ‘Destek kolu’, futbolun en büyük saçmalıklarından bir tanesi. Hücum oyuncusu ayakta hüner gösterme mecburiyetine sahipken, savunmacı yere boylu boyunca uzanıp bir de ‘destek kolu’ diye bir avantaja sahip olacak! Yeteneklinin, oynamak isteyenin aleyhine çok büyük bir adaletsizlik bu. Zira futbol, mücbir haller dışına ayakta ve ayakla oynanan bir oyun.
Mesafe tanımı berraklaştırılabilir mi?
FIFA’nın yukarıda değindiğim kriterlerden üçüncüsüyle ilgili attığı saat adımı olumlu. Peki ikinci kriterle (mesafeyle) ilgili de bir adım atılabilir mi? Mesela, ‘topla sporcunun eli arasındaki mesafe 5 metreden (veya 3 metreden) azsa’ gibi bir kriter kurala konularak hakemin yükü biraz daha azaltılabilir mi? Hele de pozisyon ceza sahasının içindeyse, VAR da teknolojik ölçümlerle destek verebilir bu tarz durumlarda.
Beceriksizlik ve dikkatsizlik de cezalandırılmalı
Bence elle oynama kuralının en büyük açıklarından bir tanesi de, sporcunun kendi vücudundan veya takım arkadaşından gelen toplara müsamaha gösterilmesi. Futbol sadece kastı değil, beceriksizliği ve dikkatsizliği de cezalandıran bir oyun. Dolayısıyla eğer bir sporcunun eline/koluna, takım arkadaşının vurduğu bir top geliyorsa, başka hiçbir kritere bakılmaksızın düdük çalınmalı. Aynı durum, sporcunun vücudunun bir başka uzvundan eline/koluna gelen toplarda da geçerli olmalı.
Haftanın tablosu
BU sezonun ilk 23 haftasında oynanan 207 maçta hiç uzatma tabelası kalkmasaydı, yani tüm müsabakalar sadece 90 dakika oynansaydı, en büyük zararı 4 puan kaybeden Konyaspor görecekmiş. Uzatmasız lig tablosunda Başakşehir 52, Galatasaray 45, Beşiktaş 41, Trabzon 38, Fenerbahçe’yse 28 puanda oluyorlar.
Haftanın alkışı
EĞER Süper Lig’de bu sezon yabancı oyuncuların golleri değerlendirmeye katılmasa ve sadece yerlilerin golleriyle sonuç alınsa Beşiktaş ve Bursa 41’er puanla zirveyi paylaşacaklarmış. Transfermarkt verilerine göre Trabzonspor 32, Başakşehir ve Galatasaray 27’şer, Fenerbahçe’yse 20 puanda kalacaklarmış.
Paylaş