Paylaş
Bu sezona da 18 Kuzey Afrikalı başlıyor, 10’u Fas, 5’i Tunuslu... Kendi yerel ligleri ve Fransa dışında 10 Faslı, 5 Tunuslu’nun oynadığı bir turnuva olduğunu sanmıyorum.
FIFA'DA FAS 49. SIRADA
Süper Lig’de 1 İtalyan, 2 İspanyol, 2 İngiliz, 2 Danimarkalı futbolcu forma giyerken şu an halen 7 Faslı olmasını nasıl açıklamak lazım bilmiyorum. Bizim 29’uncu olduğumuz FIFA sıralamasında Fas 43’üncü; yani futbollarında öyle büyük bir sıçrama da yok. Futbolcunun oralısı buralısı yok, iyisi-kötüsü var elbette. Ama Younes Belhanda’dan, Sofiane Feghouli’den, Yassine Benzia’dan, Islam Slimani’den çok mu büyük verim alındı da Kuzey Afrika’dan gelen oyuncu sayısı arttı, anlam veremiyorum ben.
İKİSİ BİR ARADAYKEN KAZANMA ORANI: %28
Kuzey Afrikalı oyuncuların performansını başka bir gün daha geniş ele alacağım, bugünse spesifik olarak Belhanda-Feghouli ikilisi odağımız. Aşağıda okuyacağınız BelhandaFeghouli analizi, aslında Galatasaray-Trabzonspor maçını izlerken zihnimde şekillendi.
14 MAÇTA 4 GALİBİYET
Sonuçlarından aşağı yukarı emindim, sadece rakamsal olarak kanıtı için OPTA’dan tüm sezonu incelemeye ihtiyacım vardı. Tüm sezonu incelediğimde sonuçlar sandığımdan da çarpıcıydı: Galatasaray ilk 11’inde Belhanda-Feghouli bir arada 14 maça başlamışlar. Bunların sadece 4’ünü galip bitirebilmişler (2 Kayseri, birer de Kasımpaşa ve Fenerbahçe müsabakaları)... Belhanda-Feghouli’nden en az birinin 11’de başlamadığı 17 maçtaysa Galatasaray’ın tam 10 galibiyeti var. Yani iki Kuzey Afrikalı birlikteyken Galatasaray’ın kazanma oranı yüzde 28. Değilken yüzde 59... Fark çok net.
ONLARSIZ MAÇLARDA TÜM VERİLER ÜSTÜN
Bu maçlar detaylı incelendiğinde daha da çarpıcı veriler çıkıyor ortaya: Belhanda-Feghouli’nin başladığı maçlarda gol ortalaması 1,4. Başlamadıklarında 1,8... Bu ikili varken yenilen gol 1,2; yokken 0,9... Bu ikili varken puan ortalaması 1,4; yokken 1,9...
13 ŞUT 14,4 OLUYOR
Şut ortalaması 13’ten 14,4’e çıkıyor. Üçüncü bölgeye pas 805’ten 917’ye yükseliyor. Neredeyse tüm verilerde Feghouli-Belhanda’sız maçlar üstün.
İNİŞ ÇIKIŞLARI ARTTI
Belhanda’nın tüm Galatasaray kariyeri aşağı yukarı aynıydı aslında; dolayısıyla Feghouli’ye de ufak bir haksızlık olduğunun farkındayım. Ancak özellikle bu sezon iki oyuncunun benzerlikleri arttı. Maç içi performans inişçıkışları çok fazla. Herhangi bir müsabakanın üç dakikalık özetini izlerseniz ikisinden birisi sizi büyüleyebilir. Bu mümkündür. Ama 90 dakikayı izlediğinizde o 3 dakikanın bedelini size ziyadesiyle ödettiklerini fark edersiniz. Bence sezon sonu Galatasaray’ın yapması gereken ilk iş, Belhanda-Feghouli filmine bir son vermek.
ACHRAF HAKIMI ÜZERİNE
FaslI Achraf Hakimi bayıldığım bir oyuncu. Keşke Türkiye’ye gelen Faslı, Belhanda veya Dirar değil de o olsaydı; ama tabii oyuncunun kalibresi itibariyle bu mümkün değil. Dortmund’la mükemmel iki sezon geçirdikten sonra bonservisine sahip olan Real Madrid takımına döneceğini ve orada 10 yıl boyunca bizi büyüleyeceğini düşünüyordum. Ancak yanıldım. Real Madrid onu Inter’e satmayı tercih etti.
11 GARANTİSİ İSTEYİNCE
Zidane’ın onu tercih etmeme sebepleri muhtelif. İlk 11 oynama garantisi istediği söyleniyor ki Zidane’ın bundan hoşlanmamış olması mümkün. Yine onun pozisyonundaki Carvajal de, defansif güvenilirliğiyle Fransız hocanın çok sevdiği bir isim. Ancak bunlara ek olarak bir başka muhtemel sebebi, Hakimi’nin BBC’ye verdiği röportajda fark ettim. En çok hangi pozisyonda oynamayı sevdiği sorulduğunda verdiği cevap enteresan: “Sağ bek, sol bek, sağ ön gibi birçok pozisyonda oynuyorum. Aslında santrfor da oynamak isterim ama sanırım benim için en iyisini hocalarım biliyor ki sağ bekte oynatıyorlar beni.”
SERIE A'NIN KAZANCI
Hakimi’nin hücuma çıkma dürtüsü öyle yüksek ki, rüyalarında santrfor oynuyor belli ki genç adam! Bu duygu da Zidane’ı ürkütmüş ve defansif olarak açık verebileceğine dair bir korku yaratmış olabilir. Kimin haklı olduğunu tabii ki zaman gösterecek. Ama ben Hakimi’nin sadece Inter için değil, Serie A için de bir kazanç olduğunu düşünüyorum doğrusu.
Paylaş