Farklı dozda acı tatlar kaldı ağızlarda

Beşiktaş için geri dönüş zordu. Fenerbahçe ikinci yarıda açıldı. Galatasaray motivasyon kaybının kurbanı.

Haberin Devamı

Üç İstanbul büyüğünün her birinin ağzında farklı dozda acı tat kalan bir gece yaşadık Avrupa’da. Eintracht Frankfurt bu kupanın en iyilerinden. O dramatik ilk yarıdan sonra geri dönüş zordu Beşiktaş için... Fenerbahçe’nin rakibi Twente’yi ise geçen seneden tanıyoruz. Hocaları aynı. Kadrolarını korumuşlar; geçen yıl da Unnerstall, Vlap, Bruns, Wolfswinkel, Hilgers, Regeer, Steijn’in hepsi oynamışlardı.

ÇOLUK ÇOCUKTAN OLUŞAN SAVUNMA

Dün 60 dakika oyuna hükmettiler; ikisi 2001’li, ikisi 2002’li dört genç çocuktan oluşan savunmalarının önde yerleşimi, her topa erken basmaları, karşı presleri çok etkileyiciydi. İki bek sürekli bindirdiler, özellikle sol kanadı koridora çevirdiler. Yetmedi, stoper Hilgers de hücum katkısı yaptı ve Fred’e de sarıyı o göstertti. Twente’nin çoluk çocuktan oluşan bu savunma dörtlüsünün toplam maliyetiyse 1 milyon 900 bin Euro. Alkışlamaktan başka bir şey gelmiyor elden.

Haberin Devamı

Maçın kırılma anıysa 62’deki Maximin-Dzeko hamlesiydi. 1 saat boyunca hayalet gibi sahada dolaşan Nesyri’nin çıkışı, iki asın girişiyle oyun dengelendi. Amrabat’ın olağanüstü asisti ve Tadic klasıyla 1 puan da kotarıldı o süreçte.

RFS-G.SARAY MAÇI ENTERESANDI

Dün akşam üstü oynanan RFS-Galatasaray maçı da enteresandı gerçekten. Ev sahibi RFS topu tamamıyla temsilcimize bıraktı. Galatasaray stoperleriyle-bekleriyle tüm müsabakayı rakibin 30 metresi içinde geçirdi. Davinson’un takım boyunu kısaltması, önde kazanılan toplar, Yunus’un merkeze girerek yarattığı asimetri, her şey yolundaydı ilk 40 dakikada. Yunus’la 2-0’ı bulduklarında Galatasaraylı futbolculara mikrofon uzatma şansınız olsa, birçoğu maçın 5’e gideceğini zannedebilirlerdi o anda.

ANLIK KONSANTRASYON EKSiKLiĞi 

Ancak futbolun (hatta aslında hayatın) temel kurallarından biri girdi o noktada devreye: Rakibiniz ne kadar zayıf olursa olsun konsantrasyonunuzu koruyacaksınız. İlk devrenin sonu ve ikinci yarının başında konsantrasyon eksikliği sebebiyle birer gol yedi temsilcimiz. Sonra da vitesi hiç yükseltemedi ve kıramadı rakibinin direncini. Eğer Galatasaray dün Riga’da, PAOK maçındaki motivasyonunun yüzde 50’sine sahip olsaydı galibiyetle dönerdi yurda.

Yazarın Tüm Yazıları